Dune'daki kumsolucanlarına benzeyen tarih öncesi bir hayvan tanımlandı

Solucanın deniz tabanında akordiyon gibi ilerlediği düşünülüyor (Richie Howard/Luke Parry)
Solucanın deniz tabanında akordiyon gibi ilerlediği düşünülüyor (Richie Howard/Luke Parry)
TT

Dune'daki kumsolucanlarına benzeyen tarih öncesi bir hayvan tanımlandı

Solucanın deniz tabanında akordiyon gibi ilerlediği düşünülüyor (Richie Howard/Luke Parry)
Solucanın deniz tabanında akordiyon gibi ilerlediği düşünülüyor (Richie Howard/Luke Parry)

Bilim insanları yaklaşık 425 milyon önce yaşamış bir solucan türü tanımladı. 

Araştırmacıların Radnorscolex latus adını verdiği solucanın fosilleri, Birleşik Krallık'ın Herefordshire bölgesinde neredeyse 100 yıl önce keşfedilmişti. Ancak teknolojik yetersizlikler nedeniyle türün tanımlanması mümkün olmamıştı. 

Londra Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanlarıysa gelişmiş tarama teknikleriyle solucanı tanımlamakla kalmadı, yaşantısına da ışık tuttu. 

Yaklaşık 425 milyon yıl önce yaşayan deniz solucanının, bölge sular altındayken okyanus tabanında yaşadığı düşünülüyor. 

Bilim insanları yaptıkları analizde, bu canlının boğazını dışarı itebildiğini ve bu sayede avlarını yakalayıp yediğini tespit etti. 

Frank Herbert'ın Dune serisinde anlatılan ve Denis Villeneuve'ün bu romanlardan uyarladığı filmlerinde de görülen kumsolucanına benzetilen Radnorscolex latusun pek yiyecek ayırt etmediği düşünülüyor. 

Papers in Palaeontology adlı hakemli dergide çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Richie Howard, bu etobur yırtıcı hakkında "Beslenme konusunda çok seçici olmadıklarını ve muhtemelen boğazlarını çamura sokup bulabildikleri her şeyi yakaladıklarını düşünüyoruz" diyerek şöyle ekliyor:

Bu açıdan kesinlikle Dune'daki kum solucanlarını akla getiriyor.

Bilim insanları solucanın keskin dişleri ve kafasında kancaları olduğunu buldu. Radnorscolex latus bunları muhtemelen kendini yere sabitleyip vücudunu ileri doğru sürüklemek için kullanıyordu. Ayrıca yırtıcı bir hayvan olmasına karşın boyunun sadece 8 santimetre olduğu tespit edildi.

Palaeoscolecid adlı solucan benzeri bir gruba ait olduğu saptanan Radnorscolex latusun fosilinin uzun süre korunması da bundan kaynaklanıyor. 

İklim ve deniz seviyesi değişikliklerinden dolayı yaklaşık 400 milyon yıl önce nesli tükenen palaeoscolecidlerin, çok sert derileri olması çürümeye daha iyi direnmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları yeni çalışmanın, bu hayvan grubu üzerine yapılacak başka araştırmalara temel oluşturmasını umuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, IFL Science, Papers in Palaeontology



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi