Dünya'daki Mars parçaları, Kızıl Gezegen'in gizli özelliklerine ışık tuttu

1,3 milyar yıl önce oluşan meteoritler, yaklaşık 225 milyon kilometre uzaktaki gezegenin ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.

Çapraz polarize ışıkta chassigny meteoriti (Kaliforniya Üniversitesi San Diego Kampüsü Scripps Oşinografi Enstitüsü)
Çapraz polarize ışıkta chassigny meteoriti (Kaliforniya Üniversitesi San Diego Kampüsü Scripps Oşinografi Enstitüsü)
TT

Dünya'daki Mars parçaları, Kızıl Gezegen'in gizli özelliklerine ışık tuttu

Çapraz polarize ışıkta chassigny meteoriti (Kaliforniya Üniversitesi San Diego Kampüsü Scripps Oşinografi Enstitüsü)
Çapraz polarize ışıkta chassigny meteoriti (Kaliforniya Üniversitesi San Diego Kampüsü Scripps Oşinografi Enstitüsü)

Bilim insanları, Mars'ın mantosunda belirgin bir yapı olduğunu ve kabuğunun farklı rezervler içerdiğini açıkladı.

Bu bulgular 1,3 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de oluşup daha sonra bize doğru yaklaşık 225 milyon kilometrelik bir yolculuk yapan göktaşlarından elde edildi.

Mars'a dair elimizdeki tek somut deneyimi temsil ediyorlar. Gezegenin yüzeyine uzay ve iniş araçları göndersek de hiçbir zaman geri bir şey getiremedik.

Bu nedenle bilim insanları son yıllarda, Mars'tan savrulup Antarktika ve Afrika'ya ulaşan örnekleri analiz ediyor.

Araştırmacılar bunların gezegenin nasıl evrimleştiğini göstermeye katkı sağladığını söylüyor. Fakat aynı zamanda daha fazla örneğin geri getirilmesine yönelik çalışmalara da ışık tutabilirler: Yüzeye ilişkin anlayışımız, NASA'nın Kızıl Gezegen'den ilk kez parçalar getirecek Mars Sample Return (Mars Örnek Getirme) görevinde kullanılacak.

Örnekleri analiz eden ekibe liderlik eden, Kaliforniya Üniversitesi San Diego Kampüsü'nden James Day, "Mars'tan somut madde olarak yalnızca Mars meteoritlerini edinebildik" diyor.

Kesin ve doğru ölçümler yapmamızı ve ardından Mars içinde ve yüzeyine yakın yerlerde meydana gelen süreçleri ölçmemizi sağlıyorlar. Mars'ın bileşimi hakkında doğrudan bilgi sağlayarak orada devam eden Perseverance keşif aracı operasyonları gibi bilimsel görevlere doğrudan gözlemle edinilen bilgiler sunabilirler.

Ekip, hepsi aynı yanardağdan alınan göktaşlarını kullandı. Bunlar yaklaşık 11 milyon yıl önce devasa bir meteorun gezegene çarparak büyük bir parçayı koparıp uzaya göndermesiyle Mars'tan savrulmuştu.

Bazıları daha sonra Dünya'ya geldi. İlki 1815'de Fransa'da bulunmuştu ve o zamandan beri çok daha fazlası keşfedildi.

Ekip, nakhlite ve chassignite diye bilinen iki göktaşı türünü inceledi. Bilim insanları bunlarında aslında birbirleriyle ilişkili olduğunu ve Mars kabuğuyla etkileşime girdiğini buldu.

Dr. Day, "Hepsi volkanik kökene sahip olan, mevcut Mars meteoritleri koleksiyonu sayesinde Mars'ın iç yapısını daha iyi anlayabiliyoruz" diyor.

Bilim insanı "Dikkat çekici şey, Mars'ın volkanizmasının Dünya'yla inanılmaz benzerlikler ve aynı zamanda farklılıklar barındırması" ifadelerini kullanıyor. 

Bir yandan, nakhlit ve chassignite'ler Hawaii'deki Oahu gibi yerlerde yakın zamanda meydana gelen volkanizmaya benzer şekillerde oluşmuş. Orada, yeni oluşan volkanlar manto üzerine baskı yaparak daha fazla volkanizma üreten tektonik kuvvetler yaratıyor. Diğer yandan da Mars'taki rezervler son derece eski ve Kızıl Gezegen oluştuktan kısa süre sonra birbirlerinden ayrıldı. Dünya'daki levha tektoniği, rezervlerin zaman içinde yeniden bir araya gelmesini sağladı. Bu anlamda Mars, Dünya'nın erken dönemlerinde nasıl görünmüş olabileceğiyle bugün nasıl göründüğü arasında önemli bir bağlantı sunuyor.

Bulgular Science Advances adlı hakemli dergide yayımlanan "A heterogenous mantle and crustal structure formed during the early differentiation of Mars" (Mars'ın erken dönem farklılaşması sırasında oluşan heterojen manto ve kabuk yapısı) başlıklı çalışmada aktarılıyor.

Independent Türkçe



Üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusu modeli üretildi

Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
TT

Üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusu modeli üretildi

Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)
Nörodejeneratif hastalıklarda, hastanın hücrelerinden üretilecek modeller, kişiye özel etkili tedavileri mümkün kılabilir (Pixabay)

Araştırmacılar üç boyutlu yazıcıyla insan sinir dokusuna benzeyen bir model üretmeyi başardı. Kritik gelişmenin, ALS gibi hastalıklara yönelik tedavilerde yeni bir sayfa açması bekleniyor.

Motor nöronlar, beyin ve omurilikten vücuda sinyaller göndererek kasları kontrol eden sinir hücrelerini ifade ediyor. Amyotrofik lateral skleroz (ALS) gibi hastalıklarda bu hücreler zarar görerek kas zayıflığı ve felce yol açabiliyor.

ALS hastalarının hareket ve nefes alma kabiliyetleri giderek kötüleştiğinden, teşhisten sonraki ortalama yaşam süresi 4 yıl. Henüz kesin bir tedavisi olmasa da hastalığın seyrini yavaşlatabilen ilaçlar mevcut. 

Uppsala Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında, ALS hastalarına yönelik daha etkili ilaçların üretilmesini sağlayabilecek önemli bir gelişme kaydetti.

Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcılar kullanarak insan sinir dokusuna benzeyen organoid adlı modeller üretti. Bu motor nöron organoidleri, araştırmalarda veya kişiye özel yeni ilaçların test edilmesinde kullanılabilir.

Bulguları hakemli dergi International Journal of Bioprinting'de yayımlanan çalışmada deriden elde edilen insan kök hücreleri kullanıldı. Bu hücreler, motor nöron öncüllerine (yani ileride olgun motor sinir hücrelerine dönüşebilecek genç sinir hücrelerine) dönüşecek şekilde programlandı.

Bilim insanları bu hücreleri yumuşak bir jelatinle karıştırdıktan sonra üç boyutlu yazıcıyla katman katman basarak dokuyu ve onun yapısını oluşturdu. Biyomürekkepteki hücrelerin üç boyutlu olarak dağılmasının, hücrelerin hayatta kalmasına ve sinir liflerinin büyümesine katkı sağladığını söylüyorlar.

Araştırmacılar ayrıca büyüme faktörleriyle aşılanmış, gözenekli yapıya sahip küçük parçacıkları biyomürekkeple karıştırarak hücrelerin olgunlaşıp gelişmesini sağladı.

İnsan vücudu dışında sinir hücrelerinin modellerinin oluşturulması, kritik testlerin hastayı riske atmadan gerçekleştirilmesinin önünü açıyor.

Makalenin başyazarı Elena Kozlova "Motor nöronlar omuriliğin ortasında bulunuduğu için ALS gibi nörodejeneratif bir hastalıktan muzdarip kişilerde tedavileri doğrudan test etmek mümkün değil" diyerek ekliyor: 

Yöntemimiz, hastanın deri hücrelerinden doğrudan motor nöron organoidleri oluşturmayı ve bunlardan omurilik organoidleri inşa etmeyi mümkün kılıyor. Bu organoidler daha sonra yeni tedavileri test etmek için kullanılabilir.

Araştırmacılar makalede, başka türden sinir hücrelerinin de üç boyutlu olarak nasıl üretileceğini detaylandırıyor. 

Kozlova "Araştırma ve ilaç testlerinde organoidleri büyük miktarlarda basabilmek önemli" ifadelerini kullanıyor. 

Independent Türkçe, EurekAlert, Medical News, International Journal of Bioprinting