Tütün benzeri bitkiden "anne sütü" yapıldı

Bilim insanları bitkinin doğrudan mamalara eklenerek besin değerinin artırılabileceğini söylüyor (Unsplash)
Bilim insanları bitkinin doğrudan mamalara eklenerek besin değerinin artırılabileceğini söylüyor (Unsplash)
TT

Tütün benzeri bitkiden "anne sütü" yapıldı

Bilim insanları bitkinin doğrudan mamalara eklenerek besin değerinin artırılabileceğini söylüyor (Unsplash)
Bilim insanları bitkinin doğrudan mamalara eklenerek besin değerinin artırılabileceğini söylüyor (Unsplash)

Bilim insanları tütünün yakın akrabası olan bir bitkinin genetiğini değiştirerek anne sütünde bulunan bazı besinleri üretmesini sağladı. Bu sayede hem bebek mamaları hem de yetişkinlerin tükettiği bitkisel sütler zenginleştirilebilir. 

Anne sütünde en çok bulunan bileşiklerden biri olan anne sütü oligosakkaritleri, bebeklerin sağlığına faydalı bağırsak florasını artırıyor. Bebeklerin sindiremediği bu kompleks şekerler, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve enfeksiyonların önüne geçilmesi açısından önem arz ediyor. 

Halihazırda E. coli bakterisiyle bu bileşikler üretilerek bazı bebek mamalarına ekleniyor. Ancak bunların yapımı hem çok maliyetli hem de çok az miktarda anne sütü oligosakkariti üretilebiliyor.

Nature Food adlı hakemli dergide 13 Haziran'da yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş Nicotiana benthamiana adlı bitkinin bu bileşiklerin 11'ini üretmesi sağlandı. Anne sütünde 200 kadar oligosakkarit var.

Bilim insanları bitkinin basit şekerleri, kompleks şekerleri oluşturan zincirlere bağlayan şeker üretme mekanizmasını yeniden programladı. Araştırmacılar basit şekerleri anne sütü oligosakkaritleriyle birleştirmek için gereken enzimleri üretmek üzere tasarlanmış genleri bitkiye yerleştirdi. 

Çalışmayı yürüten Dr. Patrick Shih  "Anne sütü oligosakkaritin üç ana grubunu ürettik" diyor:

Bildiğim kadarıyla hiç kimse bu üç grubun da tek bir organizmada aynı anda üretilebileceğini göstermemişti.

Nicotiana benthamiananın ürettiği anne sütü oligosakkaritleri arasında bebeklerin daha az enfeksiyon geçirmesine katkı sağladığı düşünülen fakat mevcut yöntemlerle yüksek miktarda üretilemeyen LNFP1 adlı bileşik de yer alıyor.  

Araştırmacılar yeni yöntemle daha ucuz ve sağlıklı bebek mamaları ve yetişkinler için besin değeri yüksek bitkisel sütler yapılabileceğini düşünüyor. 

"Bitkiler zaten sağlığa daha iyi gelen yağlar ve yağ asitleri üretmek üzere tasarlandı" diyen Shih şöyle ekliyor:

Bunlar, insan sağlığını iyileştirmek için özel olarak tasarlanmış bitkiler yapmaya başlayabileceğimiz, giderek artan yollardan sadece birkaçı.

Independent Türkçe, Guardian, Times of India, Nature Food



Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı
TT

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığıgillerin bacak geliştirerek deniz tabanındaki nesnelerin tadını aldığı ortaya kondu.

Kırlangıç balığıgiller, bir balığın gövdesine, kuşun kanatlarına ve yengecin bacaklarına sahip sıradışı canlılar. 

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, bu balığın bacaklarının sadece yürümek için değil, deniz tabanını kazarken av bulmak için de evrimleştiğini tespit etti.

Bilimsel dergi Current Biology'de 26 Eylül'de yayımlanan araştırmada, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının bir duyu organı işlevi gördüğü belirtiliyor. 

Araştırmacılar, okyanus tabanında gömülü avları çıkarma becerileri nedeniyle diğer balıkların kırlangıç balığıgillerini takip ettiğine dikkat çekiyor. 

İncelemelerde, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının temasa duyarlı nöronlardan oluşan papillalarla kaplı olduğu ortaya kondu. İnsan dilinde bulunan papillalara benzeyen bu dokuda tat reseptörleri yer alıyor. Bu da balığa hem okyanus tabanında gömülü avın tadını alma hem de o bölgeyi kazma kapasitesi kazandıran bir kimysal geribildirim sağlıyor. 

Bilim insanları, bacakların öncelikle hareket için evrildiğini, tat alma yeteneğininse evrimin ileriki evrelerinde oluştuğunu aktarıyor.

Araştırmanın ortak yazarlarından Corey Allard, kırlangıç balığıgillerin bilim insanlarına evrim sırasında yeni organların nasıl geliştiğini, yeni özelliklerin nasıl oluştuğunu ve beynin buna nasıl adapte olduğunu inceleme fırsatı sunabileceğini işaret ediyor. 

Araştırmada görev yapan Nicholas Bellono da bulgulara dair şunları söylüyor: 

Bu, uzuvlarımızın gelişimini sağlayan aynı genleri kullanarak bacaklarını büyüten ve daha sonra bu bacakları, dillerimizin yiyecekleri tatmak için kullandığı aynı genleri kullanarak av bulmak için yeniden tasarlayan bir balık. Gerçekten çok çılgınca.

Independent Türkçe, Science Daily, Guardian