Üç araştırmanın sonucu derlendi: Erkekler ne kadar sürede orgazm oluyor?

En kısa sürenin Türkiye'de olduğu bulunmuştu

Araştırmalar orgazma ulaşma süresinde "normal"in kişiden kişiye değiştiğini gösteriyor (Unsplash)
Araştırmalar orgazma ulaşma süresinde "normal"in kişiden kişiye değiştiğini gösteriyor (Unsplash)
TT

Üç araştırmanın sonucu derlendi: Erkekler ne kadar sürede orgazm oluyor?

Araştırmalar orgazma ulaşma süresinde "normal"in kişiden kişiye değiştiğini gösteriyor (Unsplash)
Araştırmalar orgazma ulaşma süresinde "normal"in kişiden kişiye değiştiğini gösteriyor (Unsplash)

Ortalama cinsel ilişki süresinin ne kadar olması gerektiği ve "normal"in ne olduğuna dair çeşitli fikirler ortaya atılıyor. 

Erkeklerin ne kadar sürede orgazma ulaştığı hem kendilerinin hem de partnerlerinin cinsel tatminini etkiliyor. Bu alanda yapılan çalışmalar genellikle erken veya geç boşalma problemlerine odaklanıyor. 

Ejakülasyonun erken gerçekleşmesi daha sık dile getirilen bir şikayetken, daha nadir rastlanan geç boşalma da tatminsizliğe veya üreme sorunlarına yol açabiliyor. 

Erkeklerin orgazm olma süresi üzerine yapılan üç araştırmanın sonuçlarını derleyen PsyPost, normal kabul edilen sürenin kişiden kişiye değiştiğini belirtiyor. Bu çalışmalar cinsel birleşmenin başlangıcından orgazm olmaya kadar geçen süreyi değerlendiriyor.

2023'te yayımlanan bir çalışmada ortalama yaşı 39 olan, çoğu heteroseksüel 1660 erkeğe ne kadar sürede orgazm olduğu sorulmuştu. Çalışmada orgazm olmakta zorlanmayan erkeklerin genellikle 11 dakikada bu noktaya geldiği saptanmıştı.

Bu sürecin 10 dakikadan uzun sürdüğü kişilerse çoğunlukla orgazma ulaşmakta zorlandığını bildirmişti. 

2020 tarihli başka bir çalışmadaysa hem erkeklerin hem de onların kadın partnerlerinin görüşüne başvurulmuştu. 

Toplamda 1065 katılımcıya çoğu erkeğin ne kadar sürede orgazm olduğunu düşündükleri, ideal kabul ettikleri süre, ne kadarlık süreyi erken boşalma saydıkları ve kendilerinin ne kadar sürede orgazma ulaştığı sorulmuştu. 

Araştırmada ilginç bir şekilde kadın ve erkeklerin ilk üç soruya yakın cevaplar verdiği görülmüştü. Katılımcıların erkeklerin orgazm olma süresini ortalama 8 dakika olarak tahmin ettiği ortaya çıkmıştı. 

İdeal sayılan süre yaklaşık 10 dakikayken, erken boşalmada 1,5 dakika sınır kabul edilmişti. 

Farklı cinsel yönelimlere sahip erkeklere dair tahminlerin de incelendiği çalışmada heteroseksüel, gey ve biseksüel kişiler arasında kayda değer bir fark görülmemişti.

PsyPost en nesnel verilerin 2005 tarihli bir çalışmadan geldiğini ifade ediyor. Türkiye, Birleşik Krallık, Hollanda, ABD ve İspanya'dan yaklaşık 500 çiftin katıldığı araştırmada en az 6 aydır heteroseksüel bir beraberlik yaşayan ve düzenli cinsel ilişkiye giren erkekler seçilmişti. 

Katılımcılara kronometre verilerek 4 hafta boyunca cinsel birleşmeden orgazma kadar geçen süreyi ölçmesi istenmişti. 

Toplamda 4 bin cinsel ilişkinin kaydedildiği araştırmada erkeklerin ortalama orgazm olma süresinin 5,4 dakika olduğu bulunmuştu. 

Cinsel birleşme süresi 33 saniyeden 44 dakikaya kadar değişirken, Türkiye 3,7 dakikayla ortalamanın en kısa olduğu ülkeydi. 

Araştırmada ayrıca 18-30 yaşındaki erkeklerin orgazm olma süresi ortalama 6,5 dakika, 51 yaş ve üstündekilerinse 4,3 dakika olarak kaydedilmişti.

Independent Türkçe, PsyPost, Euronews Türkçe, Journal of Sexual Medicine



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity