Sülüklerin zıpladığı kanıtlandı

Sülüklerin zıpladığı kanıtlandı
TT

Sülüklerin zıpladığı kanıtlandı

Sülüklerin zıpladığı kanıtlandı

Sülüklerin zıplayabildiğini gösteren iki video, yıllardır süregelen tartışmaya son noktayı koydu. 

Bu kan emici canlıların zıpladığına dair tartışmalar neredeyse 150 yıl öncesine uzanıyor. Biyolog Ernst Haeckel sülüklerin "kurbanlarına doğru sıçradığını" 1881'de yazmıştı ancak bugüne kadar bu davranışa dair bir kanıt edinilmemişti. 

Sülükler, insaların yüzü gibi yüksek yerlerde görülse de bazı bilim insanları hayvanların yukarıdan düşerek buraya geldiğini söylüyordu.

Biotropica adlı hakemli dergide 20 Haziran'da yayımlanan araştırmayı yürüten Dr. Mai Fahmy ve Dr. Michael Tessler, zıplayan sülüklere dair iki kanıt sundu. 

2017'de Madagaskar'ı ziyaret eden araştırmacılar 10 saniyelik bir videoyla sülüklerin zıpladığını ilk kez kaydetti. Bilim insanları hayvanın davranışının, kobralara benzediğini fark etti. 

Sülük ilk başta enerji toplamak için yerinde kıvrılıp daha sonra zıplayarak karnının üstüne kontrolsüzce düşmüştü. Araştırmacılar bu şekildeki sıçramanın, tırtıl ve larva gibi solucan şeklindeki canlılar da görüldüğünü söylüyor. 

Dr. Tessler bu canlıların yere kontrollü bir şekilde inmemesini çok hafif olmalarına bağlıyor: Yaralanmamak için hassas bir inişe ihtiyaç duymuyorlar. 

2023'te tekrar Madagaskar'a giden araştırmacılar yine zıplayan bir sülüğü kaydetmeyi başardı:

İki videodaki sülüğün de ait olduğu Chtonobdella fallax türü, Madagaskar'ın yanı sıra Seyşeller, Güneydoğu Asya ve Güney Pasifik'teki adalarda bulunuyor.

Araştırmacılar videoları pek planlamadan çektikleri için bu türdeki sülüklerin sıkça zıplamasının muhtemel olduğunu düşünüyor. Dr. Tessler şu ifadeleri kullanıyor:

Bunun ne sıklıkla gerçekleştiğini ya da bu sülüklerin bu yeteneklerini konakçı aramak için kullanıp kullanmadıklarını bilmiyoruz. Fakat iki kısa kayıtta birden fazla sıçrama yakaladığımızı göz önüne alırsak, bu davranış bu türde yaygın olabilir.

Bilim insanları böyle bir davranışın varlığının yıllardır öne sürülmesine dayanarak yüksek ihtimalle başka sülük türlerinin de zıpladığını tahmin ediyor. 

Yeni çalışmanın koruma çalışmalarına da katkı sunma potansiyeli var. Dr. Fahmy "Sülüklerin konakçıları nasıl bulup onlara nasıl bağlandığını belirleyebilirsek, bağırsak içeriği analizlerinin sonuçlarını daha iyi anlayabiliriz. Bu da bilim insanlarına bölgede başka ne tür hayvanların bulunduğuna dair daha iyi bir fikir verebilir" diyerek ekliyor:

Sülükler de genellikle göz ardı ediliyor ve yeterince incelenmiyor. Ekosistemin doğal bir parçası olan sülükler de koruma altına alınmaya ihtiyaç duyabilir.

Independent Türkçe, New York Times, IFL Science, Biotropica



Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı
TT

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığıgillerin bacak geliştirerek deniz tabanındaki nesnelerin tadını aldığı ortaya kondu.

Kırlangıç balığıgiller, bir balığın gövdesine, kuşun kanatlarına ve yengecin bacaklarına sahip sıradışı canlılar. 

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, bu balığın bacaklarının sadece yürümek için değil, deniz tabanını kazarken av bulmak için de evrimleştiğini tespit etti.

Bilimsel dergi Current Biology'de 26 Eylül'de yayımlanan araştırmada, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının bir duyu organı işlevi gördüğü belirtiliyor. 

Araştırmacılar, okyanus tabanında gömülü avları çıkarma becerileri nedeniyle diğer balıkların kırlangıç balığıgillerini takip ettiğine dikkat çekiyor. 

İncelemelerde, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının temasa duyarlı nöronlardan oluşan papillalarla kaplı olduğu ortaya kondu. İnsan dilinde bulunan papillalara benzeyen bu dokuda tat reseptörleri yer alıyor. Bu da balığa hem okyanus tabanında gömülü avın tadını alma hem de o bölgeyi kazma kapasitesi kazandıran bir kimysal geribildirim sağlıyor. 

Bilim insanları, bacakların öncelikle hareket için evrildiğini, tat alma yeteneğininse evrimin ileriki evrelerinde oluştuğunu aktarıyor.

Araştırmanın ortak yazarlarından Corey Allard, kırlangıç balığıgillerin bilim insanlarına evrim sırasında yeni organların nasıl geliştiğini, yeni özelliklerin nasıl oluştuğunu ve beynin buna nasıl adapte olduğunu inceleme fırsatı sunabileceğini işaret ediyor. 

Araştırmada görev yapan Nicholas Bellono da bulgulara dair şunları söylüyor: 

Bu, uzuvlarımızın gelişimini sağlayan aynı genleri kullanarak bacaklarını büyüten ve daha sonra bu bacakları, dillerimizin yiyecekleri tatmak için kullandığı aynı genleri kullanarak av bulmak için yeniden tasarlayan bir balık. Gerçekten çok çılgınca.

Independent Türkçe, Science Daily, Guardian