90 yaşındaki ikizler, hâlâ aynı kıyafetleri giyip birlikte uyuyor

Tek yumurta ikizleri, çocuklarının bile kendilerini ayırt edemediğini söylüyor

İkili, ABD'nin Kuzey Dakota eyaletindeki McClusky'de yaşıyor (Laurie Severson)
İkili, ABD'nin Kuzey Dakota eyaletindeki McClusky'de yaşıyor (Laurie Severson)
TT

90 yaşındaki ikizler, hâlâ aynı kıyafetleri giyip birlikte uyuyor

İkili, ABD'nin Kuzey Dakota eyaletindeki McClusky'de yaşıyor (Laurie Severson)
İkili, ABD'nin Kuzey Dakota eyaletindeki McClusky'de yaşıyor (Laurie Severson)

Lois Lasher ve Lori Hoots bebekken aynı beşikte uyuyordu. Aradan 90 yıl geçti ve birlikte yaşadıkları ev 4 yatak odasına sahip olsa da aynı yatağı paylaşmayı tercih ediyorlar. 

Tek yumurta ikizinden 5 dakika sonra doğan Lori, "Her zaman sana eşlik eden birinin olması güzel" diyor. 

Geçen hafta 200'den fazla kişinin katılımıyla 90. doğum günlerini kutlayan ikili, hayatlarının çoğunu birlikte geçirdi. 

1934'te ABD'nin kırsal bölgelerinden Sheridan County'de doğdular. 

Lois, abla olduğunu belirtmekten hoşlanıyor. Lori'yse "Patronun kendisi olduğunu sanıyor" diye ona takılıyor. 

Birbirlerinin cümlelerini tamamlamaktan hoşlanan ikizlerden Lois, doğum hikayelerini şöyle anlatıyor:

Çok fazla yağmur yağıyormuş. Babamız doktor çağırmaya gitmiş ve ninemiz ebelik yapmak zorunda kalmış.

Henüz emeklerlerken kendilerine ait bir dil geliştirdiklerini anlatan Lori, "Kendi dilimiz vardı. Annemiz normal konuşmamamız halinde bizi ayıracağını söylemişti" diyor. 

İkiliye aynı kıyafetleri giydiren annenin onların kişiliğinin de benzer olmasında etkisi ne kadar fazla, tam bilinmez ama aradan geçen 90 yılın ardından bile ikizleri birbiriyle karıştırıyorlar. 

Lois, "Öğretmenler 'Farklı kıyafet giydirsen de biz de onları ayırt edebilsek' derdi" ifadesini kullanıyor. 

Ancak farklı giyindiklerinde de teneffüste kıyafetlerini değiştirip sınıf arkadaşlarını ve öğretmenlerini şaşırtıyorlarmış. 

İkizlerin bir ablaları, iki de kardeşi varmış ama onlar ölmüş. Lois, "Diğerleriyle oynayacak zamanımız yoktu, başkasına ihtiyaç duymazdık" diyor. 

Lori, gençlik yıllarında içlerinden biri sevgilisiyle randevuya çıkacak olduğunda ötekinin de erkek arkadaşıyla geldiğini söylüyor:

Bizi ayırt edemezlerdi. Onların tahminde bulunmasını isterdik ve bazen yanlış yanıt verirlerdi.

Lori, lise okumak için evden taşındığında ve 1957'de evlendiğinde ikili uzak kalmış. Telefonla görüşseler de mesafe onları zorlamış. 

Lois, "Eşim mutsuz olduğunda 'Haydi gidelim de Lori'yi görelim' derdi" diye anlatıyor.  

Lois'in üç kız, bir erkek çocuğu, Lori'ninse bir kız, üç erkek çocuğu olmuş. Kuzenlerin birbirine kardeş gibi yakın olduğunu söylüyorlar.

Lori boşanıp Lois de eşini kaybedince ikizler 2007'de birlikte yaşamaya başlamış. Hem birbirlerine yarenlik ettiklerini hem de hastalıklara karşı birlikte mücadele verdiklerini anlatıyorlar.

Günlük rutinleriyse şöyle başlıyor: Sabah 6'da uyanmak, televizyon karşısında kahve içip kahvaltı etmek, dikiş…

İkili her öğünü birlikte yiyip sırayla temizlik ve yemek yapıyor. 

İkizler, bir gün içinde giyecekleri kıyafetin nasıl belirlendiğini de anlatıyor:

İlk giyinen bir kıyafet seçiyor ve onun üzerinde anlaşıyoruz. Ne giyeceğimiz konusunda tartışmayız. Seçtiğimiz her şeyde mutabık oluruz.

"Hiç mi tartışmıyorsunuz?" sorusunun yanıtıysa şu:

Çok iyi anlaşıyoruz. Bir anlaşmazlık olursa diğerimiz 'Bu kadar aksi olma' der ve konu kapanır.

Independent Türkçe, Washington Post, KKTV



Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı
TT

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığının bacakları tat alma yeteneği kazandı

Kırlangıç balığıgillerin bacak geliştirerek deniz tabanındaki nesnelerin tadını aldığı ortaya kondu.

Kırlangıç balığıgiller, bir balığın gövdesine, kuşun kanatlarına ve yengecin bacaklarına sahip sıradışı canlılar. 

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, bu balığın bacaklarının sadece yürümek için değil, deniz tabanını kazarken av bulmak için de evrimleştiğini tespit etti.

Bilimsel dergi Current Biology'de 26 Eylül'de yayımlanan araştırmada, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının bir duyu organı işlevi gördüğü belirtiliyor. 

Araştırmacılar, okyanus tabanında gömülü avları çıkarma becerileri nedeniyle diğer balıkların kırlangıç balığıgillerini takip ettiğine dikkat çekiyor. 

İncelemelerde, kırlangıç balığıgillerin bacaklarının temasa duyarlı nöronlardan oluşan papillalarla kaplı olduğu ortaya kondu. İnsan dilinde bulunan papillalara benzeyen bu dokuda tat reseptörleri yer alıyor. Bu da balığa hem okyanus tabanında gömülü avın tadını alma hem de o bölgeyi kazma kapasitesi kazandıran bir kimysal geribildirim sağlıyor. 

Bilim insanları, bacakların öncelikle hareket için evrildiğini, tat alma yeteneğininse evrimin ileriki evrelerinde oluştuğunu aktarıyor.

Araştırmanın ortak yazarlarından Corey Allard, kırlangıç balığıgillerin bilim insanlarına evrim sırasında yeni organların nasıl geliştiğini, yeni özelliklerin nasıl oluştuğunu ve beynin buna nasıl adapte olduğunu inceleme fırsatı sunabileceğini işaret ediyor. 

Araştırmada görev yapan Nicholas Bellono da bulgulara dair şunları söylüyor: 

Bu, uzuvlarımızın gelişimini sağlayan aynı genleri kullanarak bacaklarını büyüten ve daha sonra bu bacakları, dillerimizin yiyecekleri tatmak için kullandığı aynı genleri kullanarak av bulmak için yeniden tasarlayan bir balık. Gerçekten çok çılgınca.

Independent Türkçe, Science Daily, Guardian