Netflix'in yeni süper kahraman dizisi 4 günde listeleri kasıp kavurdu

Supacell, Güney Londra'daki sitelerde, istasyonlarda, ana caddelerde ve hastanelerde çekildi (Netflix)
Supacell, Güney Londra'daki sitelerde, istasyonlarda, ana caddelerde ve hastanelerde çekildi (Netflix)
TT

Netflix'in yeni süper kahraman dizisi 4 günde listeleri kasıp kavurdu

Supacell, Güney Londra'daki sitelerde, istasyonlarda, ana caddelerde ve hastanelerde çekildi (Netflix)
Supacell, Güney Londra'daki sitelerde, istasyonlarda, ana caddelerde ve hastanelerde çekildi (Netflix)

Netflix'in yeni süper kahraman dizisi Supacell, küresel bir hit olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.

Yayın devinin rakibi Amazon Prime Video, The Boys ve Invincible gibi yapımlarla türe damgasını vurmuştu.

2021'deki Jupiter's Legacy uyarlamasının büyük bir hayal kırıklığı yaratmasının ardından Supacell sayesinde Netflix'in yüzü, süper kahraman temalı bir yapımda güldü.

Supacell, yayın devinde gösterime girdiği 27 Haziran'dan beri hızlı bir yükselişe geçti. 

Dizi, 24 - 30 Haziran haftasında sadece 4 günde 33,5 milyon izlenme ve 6,4 milyon saat görüntülenmeyle Netflix'in çok izlenenler listesinin ikinci sırasına yerleşmeyi başardı.

Bu da rekortmen Bridgerton'ın önceki sezonları, Sweet Tooth ve Queen Charlotte: A Bridgerton Story gibi popüler yapımların önünde yer almayı başardığı anlamına geliyor.

Zirvede Bridgerton var

Listenin zirvesinde Bridgerton'ın iki kısım halinde gösterime giren ve izlenme rekorları kıran üçüncü sezonu oturuyor.

Netflix, 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği Supacell'in konusunu şöyle özetliyor:

5 sıradan Güney Londralı, olağanüstü güçleri olduğunu keşfeder ve sevdiği kadını kurtarmak için onları bir araya getirmek tek bir adama kalır.

Britanyalı rap'çi ve prodüktör Rapman'in hem senaristliğini hem de yaratıcılığını üstlendiği dizinin oyuncu kadrosunda Doctor Who'yla da tanınan Tosin Cole, Nadine Mills, Eric Kofi-Abrefa, Adelayo Adedayo ve Eddie Marsan yer alıyor.

Bilindik bir konuyu farklı şekilde işlemesiyle televizyon yazarlarının gönlünü çalarak övgü dolu yorumlar alan Supacell, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 tam puana sahip.

Independent Türkçe, Deadline, ScreenRant



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

dfvgthy
Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe