Conor McGregor geleceğine dair iki kritik soruyu cevapladıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5041832-conor-mcgregor-gelece%C4%9Fine-dair-iki-kritik-soruyu-cevaplad%C4%B1
Conor McGregor geleceğine dair iki kritik soruyu cevapladı
Fotoğraf: BKFC
UFC'ye dönüşü haziranda süresiz ertelenen Conor McGregor, şampiyonadaki geleceğine değinirken, Bare Knuckle Fighting Championship'te (BKFC) ringe çıkabileceğini ima etti.
McGregor, Dustin Poirier'e karşı üst üste ikinci UFC mağlubiyetini alırken bacağının kırıldığı Temmuz 2021'den bu yana dövüşmedi. İrlandalı haziranda Michael Chandler'la dövüşecekti ancak McGregor'ın ayak parmağının kırılmasının ardından bu maç süresiz ertelenmişti.
Öte yandan 36 yaşındaki eski UFC şampiyonu kısa süre önce BKFC'den bir hisse satın aldı ve 18 Temmuz Perşembe günü basın toplantısında şunları söyledi:
Ultimate Fighting Championship'le biraz işim kaldı, kontratımda iki maç daha var. Ama kesinlikle...
Burada üç hafifsıklet var ve gözüm bunların [BKFC] üzerinde. Burada sadece hisse sahibi olarak bulunmuyorum, kendimi 'oyuncu-koç' diye adlandırıyorum.
The Sun, basın toplantısından ayrılırken McGregor'a UFC 310'un söylenen tarihi olan 14 Aralık'ta UFC'ye dönüp dönemeyeceğini sordu ve o da cevap verdi:
Bana uyar.
McGregor, Chandler'la dövüşünü yaz aylarında ya da sonbaharın başlarına ayarlamak istediğini ifade etse de UFC'nin gelecekteki ücretli yayınlarının çoğu için zaten planlanmış ana etkinlikleri var. Sonuç olarak, İrlandalı muhtemelen en erken kış aylarında geri dönecek.
38 yaşındaki Chandler en son Kasım 2022'de dövüşmüştü, yani ringlerden uzak kaldığı süre iki yıla yaklaşıyor.
Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5154142-trump-y%C3%B6netimi-yar%C4%B1m-milyon-g%C3%B6%C3%A7mene-s%C4%B1n%C4%B1r-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-bildirimi-g%C3%B6nderdi
Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi
Fotoğraf: Reuters
ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.
CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.
Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.
Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)
Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.
DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.
DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti.
Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.
Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı.
Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.
Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.
Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.
Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.