Cinsiyetçi ifade Eurosport yorumcusunun sonu oldu

Bob Ballard, Paris'teki La Defense Arena'da düzenlenen yüzme müsabakalarını yorumluyordu (Reuters)
Bob Ballard, Paris'teki La Defense Arena'da düzenlenen yüzme müsabakalarını yorumluyordu (Reuters)
TT

Cinsiyetçi ifade Eurosport yorumcusunun sonu oldu

Bob Ballard, Paris'teki La Defense Arena'da düzenlenen yüzme müsabakalarını yorumluyordu (Reuters)
Bob Ballard, Paris'teki La Defense Arena'da düzenlenen yüzme müsabakalarını yorumluyordu (Reuters)

Eurosport yorumcusu Bob Ballard, cinsiyetçi bir yorumda bulunmasının ardından yayıncı kuruluşun Olimpiyat yayınından çıkarıldı.

Mollie O'Callaghan, Shayna Jack, Emma McKeon ve Meg Harris'ten oluşan Avustralya kadınlar 4x100m serbest bayrak takımı, Ballard'ın tartışmalı yorumundan önce altın madalya kazanmıştı.

Lizzie Simmonds'la yaptığı Paris 2024 sunumundan bir video kısa süre içinde sosyal medyada viral oldu ve büyük öfkeye yol açtı.

Ballard'ın şöyle dediği duyuldu:

Evet, kadınların işi yeni bitti. Kadınların nasıl olduğunu bilirsiniz... Makyaj yaparlar, oyalanırlar.

Yayıncının görevinden alınması için derhal harekete geçen Eurosport, şu açıklamayı yaptı: Eurosport'un dün geceki yayınlarının bir bölümünde yorumcu Bob Ballard uygunsuz bir yorumda bulunmuştur. Bu nedenle kendisi derhal geçerli olmak üzere yorumcu kadromuzdan çıkarılmıştır.

Avustralya kadın takımı 3.28.92'lik derecesiyle tarih yazarak bu etkinlikte üst üste 4. kez altın madalya kazandı.

Bay Acayip mayo için uygun bir ad bulmak gerekiyordu ve sanırım bu iş görür.

Simmonds ortak yorumda bu yorumu "çirkin" diye niteledi.

TikTok'ta videoyla ilgili yapılan yorumlarda söz konusu ifade "ortalıkta dolaşan gündelik cinsiyetçiliğin" bir örneği olarak gösterilirken, bir kişi Olimpiyatlarda Bük Britanya takımının kazandığı tek madalyanın kadınlardan geldiğine dikkat çekti.

Sözkonusu yorum, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin Paris 2024'ü, katılımcıların yüzde 50'sini kadınların oluşturması nedeniyle "Eşit Oyunlar" diye övdüğü bir dönemde geldi.

Yüzme programıyla ilgili görüşlerini sosyal medyada paylaşan Ballard, henüz yorumuyla ilgili bir şey söylemedi.

Independent Türkçe



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe