Çekya'da 3 bin 600 yıllık silah ve mücevherat bulundu

Bilim insanları eşyaların neden oraya saklandığından emin değil fakat üç teorileri var

Alandan çıkarılan bronzdan yapılmış kolluklar, baltalar, iğneler ve bir mızrak ucu (Lucie Heyzlová, Český Rozhlas)
Alandan çıkarılan bronzdan yapılmış kolluklar, baltalar, iğneler ve bir mızrak ucu (Lucie Heyzlová, Český Rozhlas)
TT

Çekya'da 3 bin 600 yıllık silah ve mücevherat bulundu

Alandan çıkarılan bronzdan yapılmış kolluklar, baltalar, iğneler ve bir mızrak ucu (Lucie Heyzlová, Český Rozhlas)
Alandan çıkarılan bronzdan yapılmış kolluklar, baltalar, iğneler ve bir mızrak ucu (Lucie Heyzlová, Český Rozhlas)

Çek Cumhuriyeti'ndeki arkeologlar, MÖ 1600'lere tarihlenen gömülü bir silah ve mücevher yığını buldu. Bu, Bronz Çağı'nda Orta Avrupa'daki yaşama daha fazla ışık tutabilecek nadir bir keşif.

Budyně nad Ohří kasabasındaki bir alanı inceleyen araştırmacılar, aralarında 8 balta ve mücevher parçalarının da bulunduğu, 3 bin 600 yıl öncesine ait bronz eserlere rastladı.

Başkent Prag'ın 40 km kuzeybatısındaki alan, metal dedektörü kullanan bir arkeolog tarafından ilk kez bir yıl önce bulunmuştu.

Daha sonra bir dizi kazıda Bronz Çağı'na ait 8 kolluk, aynı sayıda balta, iki iğne ve bir mızrak ucu ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar, eserlerin kasten yeraltına gömülmüş bir koleksiyonun parçası olduğundan şüpheleniyor.

Araştırmacılar nesnelerin neden oraya saklandığından hâlâ tam emin olmasa da üç teorileri var.

Arkeolog Martin Trefný, Çek Cumhuriyeti'nin kamu yayıncısı Uluslararası Prag Radyosu'na, "Birincisi, bu tür istifler tanrılara adak ya da hediye olarak kullanılmış olabilir" diye konuştu.

İkinci teori, definenin "köyde meydana gelen bir olay" nedeniyle gömülmüş olabileceği.

Dr. Trefný, "Üçüncü teoriyse, buranın bir üretici ya da tüccarın depo çukuru olabileceği" dedi.

Araştırmacılar geçen yıl boyunca ortaya çıkarılan eserleri analiz etti ve tarihlerinden eminler ancak baltalardan birinin çok daha eski olduğundan şüpheleniyorlar.

Dr. Trefný, "Bu Erken Bronz Çağı'na ait. Yani genel olarak buluntuların yaşı yaklaşık 3 bin 500 yıl" diye açıkladı.

MÖ 3300'den MÖ 1200'e kadar süren Bronz Çağı boyunca Avrupa'daki insanlar taştan aletler yapmak yerine kalay ve bakırın eritilip karıştırılmasıyla elde edilen bir alaşım olan bronz kullanmaya başladı.

Arkeolojik kanıtlar, MÖ 1200 civarında Bronz Çağı toplumlarının çoğunun muhtemelen çatışmalar nedeniyle çöktüğünü ve terk edildiğini gösteriyor.

xzscdvf
Çek Cumhuriyeti'ndeki arkeolojik alanda gün yüzüne çıkarılan bronz baltalar (Lucie Heyzlová, Český Rozhlas)

Bronz Çağı'nın sonlarına doğru, Avrupa, Asya ve Afrika'da sadece birkaç on yıl içinde tüm krallıklar, imparatorluklar, şehirler ve toplumlar çöktü.

Bronz Çağı'na ait benzer eserler başka yerlerde de keşfedilmiş olsa da araştırmacılar Çek Cumhuriyeti'ndeki son buluntuyu "hâla oldukça nadir" diye niteledi.
 

xcsdfvrgbt
Çek Cumhuriyeti'nde meydana çıkarılan bronz ok ucu (Lucie Heyzlová, Český rozhlas)

Bilim insanları, bölgede keşfedilen bileziklerin tıpkı günümüzdeki gibi ön kol süsü olarak takıldığını, iğnelerinse muhtemelen giysileri tutturmak ya da kadınların saçlarını şekillendirmek için kullanıldığını söyledi.

Dr. Trefný, "Baltalar alet ya da silah olarak kullanılmış olabilir. Silah işlevi mızrak ucu için de geçerli" dedi.

Araştırmacılar, eserlerin "milyonlarca kron" değerinde olabileceğini söyledi. Bir milyon Çek kronu yaklaşık 42 bin 620 dolar ediyor.

Çek arkeolog, "Bizim için tarihi ve bilimsel değer, mali değerden çok daha yüksek" dedi.

Keşfin, arkeologların Avrupa'daki Bronz Çağı dökümcülerinin işçiliğini daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceğini söylediler.

Eserler "yakın gelecekte" Podřipské Müzesi'nde sergilenecek.

Independent Türkçe

 



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience