Haniye suikastı, Gazze savaşında ateşkes görüşmelerini nasıl etkileyecek?

İran'ın dini lideri Hamaney'in öncülüğünde bugün Tahran'da Haniye için cenaze namazı kılındı (AP)
İran'ın dini lideri Hamaney'in öncülüğünde bugün Tahran'da Haniye için cenaze namazı kılındı (AP)
TT

Haniye suikastı, Gazze savaşında ateşkes görüşmelerini nasıl etkileyecek?

İran'ın dini lideri Hamaney'in öncülüğünde bugün Tahran'da Haniye için cenaze namazı kılındı (AP)
İran'ın dini lideri Hamaney'in öncülüğünde bugün Tahran'da Haniye için cenaze namazı kılındı (AP)

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin İran'da suikastla öldürülmesinin ardından Gazze savaşındaki ateşkes müzakereleri yeniden bilinmeze sürüklendi. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Washington yönetiminin Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes görüşmelerini yeniden canlandırmayı hedeflediğini yazıyor. 

Haberde, Haniye'nin rehine takası ve ateşkes görüşmelerinde kilit isimlerden biri olduğu hatırlatılarak, "Haniye'nin öldürülmesi Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması umutlarını azalttı" ifadelerine yer veriliyor.

Hamas ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan dün yapılan açıklamalarda, Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen saldırıda öldürüldüğü duyurulmuştu. 

Haberde, İran ve Hamas'ın suikasttan İsrail'i sorumlu tuttuğu ancak Tel Aviv yönetiminin olayla ilgili açıklama yapmayı reddettiği hatırlatılıyor.

Ayrıca İsrail ordusu aynı gün Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği saldırıda Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür'ün öldürüldüğünü de öne sürmüştü. Hizbullah, dün yaptığı açıklamada komutanın öldürüldüğünü doğrulamıştı. 

WSJ, Washington'ın Beyrut saldırısını beklediğini fakat Haniye suikastına "hazırlıksız yakalandığını" öne sürüyor. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dünkü açıklamasında "Bu suikastla ilgili önceden bir haberimiz yoktu. Bu içinde yer almadığımız bir olay" demişti. 

Analizde ayrıca suikastın ardından İran ve desteklediği milislerin hem İsrail'e hem de Ortadoğu'daki Amerikan birliklerine karşı misilleme yapma riskinin arttığına dikkat çekiliyor. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir ABD'li yetkili, Haniye'ye düzenlenen suikastın ardından Washington'ın İsrail, Katar, Irak ve Suudi Arabistan'dan yetkililerle temasa geçip "ateşkes müzakerelerinin kurtarmak için görüşmeye başladığını" savunuyor. 

Adının açıklanmasını istemeyen bir başka yetkiliyse saldırının ardından Blinken'ın Katar yönetiminden, bölgedeki gerginliği tırmandırmamaları için İran ve Hizbullah'a mesaj göndermesini istediğini söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Ortadoğu'dan Sorumlu Savunma Bakanı Yardımcısı olarak görev yapan Mick Mulroy, bölgedeki gerginliğin azaltılması için gerekli adımlar atılmazsa İran ve Hizbullah'ın misilleme yapacağını savunarak şu ifadeleri kullanıyor: 

Bölgede son 10 aydır topyekun savaşa bu kadar yaklaşılmamıştı.

Diğer yandan Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu, Haniye suikastının "İran'ın stratejik çıkarlarını doğrudan etkilemediğini" öne sürerek, çatışmaların topyekun savaşa dönüşmeyeceğini iddia ediyor. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin analizindeyse "Haniye'nin öldürülmesinin hemen ardından ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesinin son derece zor olduğu" belirtiliyor. 

Analizde, Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan suikastla ilgili yapılan şu açıklamaya da yer veriliyor: 

Netanyahu hükümetinin amacının barış olmadığı bir kez daha açığa çıkmıştır.

BBC, bu açıklamanın bölgedeki birçok kişinin tepkisinin özeti niteliğinde olduğunu yazıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC



Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
TT

Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)

Arkeologlar, Guatemala'daki Maya kenti Naachtun'da mozaik tarzı eşsiz bir masa oyununun kalıntılarını ortaya çıkararak antik dünyadaki oyun pratiklerine dair yeni bilgiler sundu.

Patolli, Aztekler ve daha önceki Mezoamerikan kültürleri tarafından Amerika kıtasında oynanan ve genellikle kumar içeren, kızma birader benzeri en eski strateji masa oyunlarından biri.

Kumaşa ya da yere çizilen, 52 karelik haç biçimli bir düzene dayanan oyunda, bir yüzü noktalı patol fasulyeleri zar gibi atılıyordu.

Ancak oyunun antik Maya toplumlarında tam nasıl oynandığı belirsizliğini koruyordu.

Bir zamanlar Maya bölgesel başkenti olan kuzey Petén'deki Naachtun'da yapılan son kazılar, insanların oyunu nasıl oynadığı ve bölgedeki diğer sporlarla arasındaki paralelliklere dair ipuçları sunuyor.

Araştırmacıların bulduğu yere oyulmuş oyun tahtası, bazıları MS 4. yüzyıla tarihlenen kırık seramik kaplardan elde edildiği düşünülen küçük kırmızı mozaik karolardan yapılmıştı.

Tahtanın bazı bölümleri tahrip olduğundan genel yapısı üzerine yalnızca tahmin yürütülebildi.

Arkeologlar, tahtanın başlangıçta yaklaşık 78 cm genişliğinde ve 110 cm uzunluğunda olduğunu ve 478 karo parçası kullanılarak yapılmış 45 kareden oluştuğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar mozaik karo parçalarının, tahtayı antik dünyada türünün tek örneği yaptığını söylüyor.

Mozaik kullanımının, tahtanın "yapım anından itibaren mimari tasarıma dahil edildiğini" gösterdiğini düşünüyorlar.

Araştırmacılar hakemli dergi Latin American Antiquity'de yayımlanan yeni çalışmada, "Maya mimarisinde zemin mozaikleri son derece nadirdir" diye belirtiyor.

Bilim insanları "Kabuk, demir cevheri, yeşim veya turkuazdan mozaik tekniğiyle üretilmiş veya süslenmiş sayısız taşınabilir eser örneği varken, bildiğimiz kadarıyla Batı Yarımküre'nin bu bölgesinde sömürge döneminden önce zemin mozaiğine dair net bir örnek yok" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar yapım tekniğinin, Mayaların bu masa oyununu nasıl oynadığına yeni bir bakış açısı sunduğunu ve mozaik kullanımının, oyulmuş veya boyanmış tahtalara kıyasla "daha uzun bir kullanım ömrüne" işaret ettiğini söylüyor.

Tahtanın, şehrin bazı alanlarının tasarımına en baştan dahil edilmiş olabileceğini düşünüyorlar.

Independent Türkçe


Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
TT

Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)

Hollywood'un en ünlü aktrisleri arasında yer alan Nicole Kidman boşanma davası açtığı eşi Keith Urban'dan uzaktaki ilk Noel'ini kutluyor.

58 yaşındaki oyuncu önceki günlerde Sidney'de görüntülendi. Magazin basını, Urban'dan olan kızları Sunday ve Faith'le yürüyen yıldızın kaygısız ve mutlu göründüğünü yazdı.

Kendisiyle aynı yaştaki Grammy ödüllü müzisyenin Noel'i nerede geçirdiği bilinmese de Woman's Day'in kaynakları, Urban'ın yalnızlık çektiğini söylüyor.

Amerikan dergisi, bir kaynağının şu ifadeleri kullandığını aktardı:

Tükendi, yalnız ve önceden hiç tasavvur etmediği bir geleceğe bakıyor. Nicole hem en iyi arkadaşı hem de hayattaki en büyük destekçisiydi. Onu kaybettiği için büyük bir hata yapıp yapmadığını merak ediyor.

Ünlü magazinci Rob Shuter ise Kidman cephesi hakkında şöyle konuştu:

Araları soğuk değil, donmuş halde. Nicole candan bir sohbete hazır değil, Keith ise zorlamıyor. Halihazırda sessizlik dışında anlaşabilecekleri bir durum yok.

İkilinin yollarını ayırdığının eylülde doğrulanmasının ardından TMZ, Urban'ın başka bir kadınla ilişkisinin bu ayrılığa neden olduğunu iddia etmişti. 

2006'da evlenip önceki aylara kadar birlikte olan çiftten Kidman son dönemde kariyeriyle konuşuluyor.  

Nicole Kidman, Patricia Cornwell'ın ünlü romanlarından uyarlanan Amazon Prime Video dizisi Scarpetta'dan paylaşılan ilk karelerde baş adli tıp uzmanı Dr. Kay Scarpetta rolünde karşımıza çıkıyor.

11 Mart 2026'da izleyiciyle buluşacak dizide Kidman'a, ablası Dorothy Farinelli'yi canlandıran Oscar ödüllü Jamie Lee Curtis eşlik ediyor.

Kidman ayrıca korku sinemasında yükselişini hızla sürdüren Osgood Perkins'in yeni filmi The Young People'ın oyuncu kadrosuna dahil oldu.

Cambaz (Longlegs) ve The Monkey'yle tanınan yönetmenin gelecek yıl vizyona girmesi beklenen filmde başrolleri popüler gençlik dizisi The Summer I Turned Pretty'yle tanınan Lola Tung ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin (How to Train Your Dragon) yıldızı Nico Parker üstleniyor.

Independent Türkçe, She Knows, Daily Mail


Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
TT

Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)

Oyuncu, yönetmen, yazar ve politik aktivist kimlikleriyle yarım yüzyılı aşan bir kariyer inşa eden Rob Reiner, ölümünün ardından Martin Scorsese tarafından anıldı. 

83 yaşındaki usta yönetmen, New York Times'da yayımlanan yazıya başlarken Reiner'ın eşi Michele'le birlikte Kaliforniya'daki evlerinde ölü bulunduğunu hatırlattı:

Rob Reiner benim arkadaşımdı, Michele de öyle. Bundan sonra geçmiş zaman kullanmak zorundayım ve bu beni derin üzüntüye sevk ediyor. Ancak başka bir seçenek yok.

1970'li yılların başlarında Los Angeles'a taşındıktan kısa süre sonra Rob Reiner'la tanıştığını söyleyen Scorsese, ikisinin de New Yorklu olduğunu belirtti:

Rob'la takılmayı çok sevdim. Birbirimize doğal bir yakınlık duyuyorduk. Çok matraktı ve bazen komedisi keskindi. Zarif bir sınırsız özgürlük hissine sahipti, anın keyfini doya doya çıkarır, müthiş coşkun kahkahasını atardı.

Scorsese en sevdiği Reiner yapımının bir Stephen King uyarlaması olan Ölüm Kitabı (Misery) olduğunu açıkladıktan sonra "Çok özel bir film, Kathy Bates ve James Caan iyi oynuyordu" dedi. 

Kendi filmi Para Avcısı'nın (The Wolf of Wall Street) oyuncularını seçerken Leonardo DiCaprio'nun babasını canlandırması için ilk olarak Reiner'ı düşündüğünü ve böylece meslektaşını Max Belfort rolünde oynattığını aktardı. 

2013'te vizyona giren filmin çekimleri sırasında Reiner'ın doğaçlama, komedi ve oyunculuktaki ustalığına doğrudan şahit olduğunu belirtti. 

78 ve 70 yaşındaki Reinerlar, 14 Aralık'ta defalarca bıçaklanmış halde ölü bulunmuştu. Tutuklanan 32 yaşındaki oğulları Nick Reiner iki cinayetle suçlanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Deadline