İzleyiciler 8 sezon süren kült dizi için "en iyilerden biri" diyor

Dexter'daki performansı, Michael C. Hall'a (solda) En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre kazandırmıştı (Netflix)
Dexter'daki performansı, Michael C. Hall'a (solda) En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre kazandırmıştı (Netflix)
TT

İzleyiciler 8 sezon süren kült dizi için "en iyilerden biri" diyor

Dexter'daki performansı, Michael C. Hall'a (solda) En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre kazandırmıştı (Netflix)
Dexter'daki performansı, Michael C. Hall'a (solda) En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre kazandırmıştı (Netflix)

Netflix kullanıcıları, uzun soluklu kült bir diziyi, "şimdiye kadar izledikleri en iyilerden biri" diye nitelendiriyor.

3,2 milyondan fazla üyesi bulunan popüler Facebook grubu Netflix Bangers'ın üyeleri, 2006-2013'te 8 sezon boyunca izleyiciyle buluşan seri katil dizisine övgüler yağdırıyor.

Üyelerin bahsettiği dizi Emmy ödüllü Dexter'dan başkası değil. 

"Maratona hazır olun"

Dizinin bir hayranı, Netflix Bangers'daki paylaşımında şöyle yazdı: 

Gece geç saatlere kadar ayakta kalıp ertesi gün işe geç kaldığım için bu dizi yüzünden neredeyse işimi kaybediyordum.

Başka bir Dexter izleyicisiyse şöyle dedi:

Bunu izlemeye başlarsanız tatilde olduğunuzdan emin olun. O kadar bağımlılık yapıyor ki seyretmeyi bırakmak istemeyeceksiniz. Maratona hazır olun.

"En iyilerden biri"

Diziye övgüler yağdıran bir hayran ekledi:

En iyilerden biri, gerçekten çok seviyorum.

Dexter'ı yıllar önce izlediğini ancak bitirmediğini söyleyen bir diğer hayran da şu ifadeleri kullandı:

Yakın zamanda tekrar izlemeye başladım ve hâlâ hatırladığım kadar iyi.

Sadık bir hayran ekledi:

O halde kervana hoş geldiniz. Dizinin nihayet hak ettiği takdiri almasına çok sevindim.

Netflix, 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği ve diziye adını veren Dexter Morgan'ın maceralarını takip eden gerilimin konusunu şöyle özetliyor:

Yumuşak huylu Dexter, gündüz Miami polisi için çalışan bir adli tıp görevlisi, geceyse sadece katilleri hedef alan bir seri katildir.

James Manos Jr. tarafından yaratılan dizide başroldeki Michael C. Hall'a Jennifer Carpenter, David Zayas, Luna Lauren Velez, Erik King, Desmond Harrington ve Julie Benz eşlik ediyor.

Öte yandan Dexter'ın yeni spinoff dizisi için son hazırlıklar neredeyse tamam. 

Dexter'ın öncesini anlatan Dexter: Original Sin, izleyicileri Michael C. Hall'un canlandırdığı Dexter'la tanışmalarından 15 yıl öncesine götürecek. Genç seri katil rolünde bu kez Patrick Gibson yer alacak.

1991 Miami'sinde geçen Dexter: Original Sin, Dexter'ın öğrencilikten intikam peşindeki seri katilliğe geçişini konu alacak.

Dizinin aralıkta prömiyerini yapması bekleniyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, LADBible



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature