Bilim insanları beynin sevgi haritasını çıkardı

Bilim insanları hangi sevgi türünün beyinde daha kuvvetli hissedildiğini de buldu (Pixabay)
Bilim insanları hangi sevgi türünün beyinde daha kuvvetli hissedildiğini de buldu (Pixabay)
TT

Bilim insanları beynin sevgi haritasını çıkardı

Bilim insanları hangi sevgi türünün beyinde daha kuvvetli hissedildiğini de buldu (Pixabay)
Bilim insanları hangi sevgi türünün beyinde daha kuvvetli hissedildiğini de buldu (Pixabay)

Bilim insanları farklı sevgi türlerinin beynin hangi bölümlerini harekete geçirdiğini tespit etti.

Aalto Üniversitesi'nden araştırmacılar, Finlandiya'da yürüttükleri bir çalışmada sevgi ve aşkın beynin hangi bölümünde hissedildiğini ortaya koydu. 

Araştırmanın ortak yazarı filozof Pärttyli Rinne, "Farklı sevgi türleriyle ilişkili beyin aktivitesine dair önceki araştırmalardan daha kapsamlı bir resim sunduk" diyor. 

Rinne liderliğindeki bir ekip geçen yıl yaptıkları bir çalışmada 27 farklı sevgi türünün vücudun hangi bölgelerinde hissedildiğini saptamıştı. 

Bu araştırmada örneğin tutkulu bir aşk ve yaşama sevgisinin bütün bedene yayıldığı kaydedilmişti. 

Cerebral Cortex adlı hakemli dergide bugün (26 Ağustos) yayımlanan çalışmada, Rinne ve ekip arkadaşları bütün vücut yerine beyne odaklandı. 

Çalışma kapsamında Helsinki'de yaşayan, en az bir çocuk sahibi ve uzun süredir mutlu bir ilişki içinde olduğunu söyleyen 55 katılımcının beyin hareketleri MR taramasıyla izlendi. 

29'u kadın, 26'sı erkek olan katılımcıların yaklaşık yarısının evcil hayvanı vardı. 
 

Görsel kaldırıldı.
Bilim insanları farklı sevgi biçimlerinin, beynin neresinde hissedildiğini ortaya koydu (Aalto Üniversitesi)

Araştırmacılar, beynini takip ettikleri katılımcılara, 6 farklı sevgi biçimini harekete geçirecek hikayeler anlattı. Evlat, arkadaş, doğa, evcil hayvan sevgisi ve aşkın yanı sıra bir yabancıya duyulan sevgi de incelemeye alındı. 

Bilim insanları, beyindeki aktivitenin sevginin nesnesine bağlı olduğunu, örneğin bir insana duyulan sevgiyle evcil hayvan veya doğa sevgisinin farklı bölgeleri harekete geçirdiğini saptadı. 

En çok şaşırdıkları bulguysa, insanlara duyulan sevgi türleriyle ilişkili beyin bölgelerinin çok benzer olması, sadece aktivasyon derecesinin değişmesiydi. 

Araştırmacılar en güçlü beyin aktivitesini evlat sevgisinde gözlemledi. Onun hemen arkasından da aşk geliyordu. Rinne şu ifadeleri kullanıyor:

Evlat sevgisinde, sevgiyi hayal ederken beynin ödül sisteminin derinliklerinde, striatum bölgesinde aktivasyon vardı ve bu durum başka hiçbir sevgi türünde görülmedi.

Ayrıca doğa sevgisi de beynin ödül sistemini ve görsel işlemeyle ilgili bölgelerini harekete geçirirken, sosyalleşmeyle ilgili alanları aktive etmedi.

Çalışmada edinilen bir diğer ilginç sonuç da beynin hareketlerine bakarak bir kişinin evcil hayvanı olup olmadığının anlaşılmasıydı. 

Rinne "Evcil hayvan sevgisine ve bununla ilişkili beyin aktivitesine bakıldığında, sosyallikle ilişkili beyin bölgeleri, kişinin evcil hayvan sahibi olup olmadığını istatistiksel olarak ortaya koyuyor" diyerek ekliyor: 

Evcil hayvan sahiplerinde bu alanlar, hayvanı olmayanlara kıyasla daha fazla aktive oluyor.

Araştırmacılar bulguların, bağlanma bozuklukları, depresyon veya ilişki sorunlarına yönelik daha iyi tedaviler geliştirilmesine katkı sunacağını umuyor.

Independent Türkçe, Newswise, Newsweek, Cerebral Cortex, Aalto Üniversitesi



Da Vinci'nin çizimindeki sırrı bir diş hekimi çözdü

Görsel: Floransa Akademi Galerisi
Görsel: Floransa Akademi Galerisi
TT

Da Vinci'nin çizimindeki sırrı bir diş hekimi çözdü

Görsel: Floransa Akademi Galerisi
Görsel: Floransa Akademi Galerisi

Leonardo da Vinci'nin ünlü Vitruvius Adamı çizimindeki gizli bir detayın sırrını çözen Londralı bir diş hekimi, ikonik sanat eserini insan vücudu ve doğayla ilişkilendiren özel bir sayıyı ortaya çıkardı.

Journal of Mathematics and the Arts adlı akademik dergide açıklanan keşif, efsanevi İtalyan polimatın Vitruvius Adamı insan figürünü bir daire ve bir karenin içine nasıl mükemmel bir şekilde yerleştirdiğini ortaya koyuyor.

Çalışmanın yazarı diş hekimi Rory Mac Sweeney, Leonardo'nun notlarında "göz önünde olup fark edilmeyen" bir eşkenar üçgenin, çizimin oran seçiminin temelini oluşturan yapım yöntemine dair ipucu olabileceğini söylüyor.

Dr. Sweeney, üçgenin eserdeki adamın bacakları arasında bulunabileceğini ve "rastgele bir şekil olmadığını" söylüyor.

xcdvfg
Leonardo da Vinci'nin Vitruvius Adamı, 1490 (Floransa Akademi Galerisi)

Bu şeklin, modern anatomide "Bonwill üçgeni" diye bilinen ve insan çenesinin çalışmasını en verimli şekilde açıklayan şekille eşleştiğini söylüyor.

Hayali eşkenar üçgen, alt çenenin kafatasına bağlandığı noktaların merkezleriyle alt çenenin merkezi kesici dişlerinin orta noktasının birleştirilmesiyle oluşturuluyor.

Bonwill üçgeninin her bir kenarının uzunluğu yaklaşık 10 cm ve çoğu bireyde genellikle eşit. Bu üçgen diş hekimliğinde çenelerin anatomisini ve mekaniğini anlayıp analiz etmek için kullanılıyor.

Bu ölçü, orantılı protezlerin tasarlanmasını ve uygun ısırma hizalaması için konumlandırılmasını sağlıyor.

Dr. Sweeney, Leonardo'nun sanatında böyle bir üçgenin kullanılmasının, İtalyan polimatın insan vücudunun bu ideal tasarımını modern bilimden yüzyıllar önce anlamış olabileceğini düşündürdüğünü belirtiyor.

Vitruvius Adamı çiziminde böyle bir eşkenar üçgenin kullanılması, eserdeki kare ve dairenin boyutları arasında belirli bir oranın (1,64) oluşmasını sağlıyor.

cvfghty
Vitruvius Adamı'ndaki eşkenar üçgen (Rory Mac Sweeney/Journal of Mathematics and the Arts)

Bu oran, "özel bir şablon sayısı olan" 1,633'le neredeyse aynı. Doğada en verimli yapıların inşasında sıklıkla görülüyor ve süper güçlü kristallerin atomik yapısı bunun bir örneği. Aynı zamanda süpermarkette portakalları istiflemek gibi küre şeklindeki nesneleri en iyi paketleme yolu.

Çalışmada, "Leonardo'nun sistematik yapısı, karenin kenarlarıyla dairenin yarıçapı arasında 1,64 ila 1,65'lik bir oran sağlayarak hem orijinal çizimin yayımlanmış ölçümlerine hem de ideal mekansal dizilimlerde rastlanan 1,633’lük tetrahedral (dörtyüzlü) oranla da örtüşüyor" dendi.

Dr. Sweeney, "Hepimiz karmaşık bir cevap arıyorduk ama anahtar Leonardo'nun kendi sözlerindeydi. Başından beri bu üçgene işaret ediyordu" ifadelerini kullandı.

Keşif, Vitruvius Adamı tablosunun sadece güzel bir sanat eseri değil, aynı zamanda zamanının yüzyıllar ötesinde bilimsel bir çalışma olduğuna işaret ediyor.

Dr. Sweeney, "Gerçekten şaşırtıcı olan, bu tek çizimin evrensel bir tasarım kuralını özetliyor olması. Doğanın verimli tasarım için kullandığı aynı 'planın' ideal insan vücudunda da iş başında olduğunu gösteriyor" dedi.

"Leonardo, bedenlerimizin çevremizdeki evrenle aynı matematiksel zarafetle inşa edildiğini biliyordu ya da hissetmişti" diye ekledi.

Independent Türkçe