Elektronik atığa çığır açıcı çözüm: "Çılgın bakteriler"

Birleşmiş Milletler, martta yayımladığı raporunda, 2022'de elektronik atıkların 2010'a kıyasla yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştığını bildirmişti (Reuters)
Birleşmiş Milletler, martta yayımladığı raporunda, 2022'de elektronik atıkların 2010'a kıyasla yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştığını bildirmişti (Reuters)
TT

Elektronik atığa çığır açıcı çözüm: "Çılgın bakteriler"

Birleşmiş Milletler, martta yayımladığı raporunda, 2022'de elektronik atıkların 2010'a kıyasla yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştığını bildirmişti (Reuters)
Birleşmiş Milletler, martta yayımladığı raporunda, 2022'de elektronik atıkların 2010'a kıyasla yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştığını bildirmişti (Reuters)

Bilim insanları, bakterileri kullanarak eski pillerden nadir metaller çıkarıyor.

İskoçya'daki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacıların öncülük ettiği çalışmada, eski pillerden ve elektronik ekipmanlardan lityum, kobalt ve manganez gibi nadir metallerin çıkarılması için bakteriler kullanılıyor. 

Biyoteknoloji alanında çalışan Louise Horsfall, zor bulunan bu pahalı metallerin, elektrikli otomobiller ve yeşil teknoloji girişimlerinde kullanılan cihazların üretiminde hayati önem taşıdığını söylüyor. 

Akademisyen, bazı bakterilerin metal atomlarına tutunup bunları nanopartikül halinde sentezleyerek dışarı attığını belirtiyor. 

Horsfall, "çılgın ve tuhaf" diye nitelediği bakterilerin zehirlenmeden bu işlemi defalarca kez yapabildiğini belirterek süreci şöyle anlatıyor: 

Bunu önce manganezle yaptık. Daha sonra nikel ve lityumla yaptık. Bunun ardından da farklı bir bakteri türü kullandık ve kobaltla nikel elde etmeyi de başardık.

Nadir metalleri çıkarmakta kullanılan bakterilerin doğal türler olduğuna işaret eden akademisyen, ileride bunların genleri değiştirilmiş versiyonlarını kullanmayı planladıklarını da sözlerine ekliyor. 

Bilim insanı, şimdilik kobalt ve nikeli ayrı ayrı çıkaramadıklarını fakat bu tür bakterilerle bunu da başarabileceklerini belirtiyor.

Araştırmalarına devam ettiklerini belirten Horsfall, bu metallerin elektronik atıklardan çıkarıldıktan sonra yeni pillerin veya cihazların bileşenleri olarak kullanılmasını hedeflediklerini söylüyor.

Akademisyen, çalışmanın enerji sektörünün geleceği için önemine değinerek şöyle devam ediyor:

İnsansız hava araçları, 3D baskı makineleri, hidrojen yakıt sistemleri, rüzgar türbinleri ve elektrikli arabaların motorları, çalışmaları için kilit öneme sahip olan ve çoğu nadir bulunan metallere ihtiyaç duyuyor.

Horsfall, nadir metallerin sınırlı sayıda olduğunu ve bunların çoğunun Çin'in elinde bulunduğunu belirterek durumun siyasi boyutuna dair de şunları söylüyor: 

Bu mineralleri mümkün olan her yerde yeniden kullandığımız döngüsel bir ekonomi geliştirmemiz gerekiyor, aksi takdirde malzemelerimiz çok çabuk tükenecek. Dünya üzerinde bu metallerden sınırlı miktarda var ve artık bunları atık olarak elden çıkarmayı göze alamayız. Küresel ısınma hakkında bir şeyler yapmak istiyorsak yeni geridönüşüm teknolojilerine ihtiyacımız var.

Independent Türkçe, Guardian, Interesting Engineering



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe