Winona Ryder, yeni nesil çocuk yıldızların neden sinirini bozduğunu anlattı

Oyuncu, Stranger Things de dahil olmak üzere filmlerde ve dizilerde çocuk oyuncularla birlikte rol aldı

Ryder, genç meslektaşlarının film sevgisinin eksikliğinden yakındı (AP)
Ryder, genç meslektaşlarının film sevgisinin eksikliğinden yakındı (AP)
TT

Winona Ryder, yeni nesil çocuk yıldızların neden sinirini bozduğunu anlattı

Ryder, genç meslektaşlarının film sevgisinin eksikliğinden yakındı (AP)
Ryder, genç meslektaşlarının film sevgisinin eksikliğinden yakındı (AP)

Winona Ryder, yeni nesil çocuk yıldızların sorununu açıklayarak film sevgisi eksikliklerinden yakındı.

Stranger Things'in oyuncusu, 1988 tarihli klasik Beterböcek'in (Beetlejuice) yeni devam filmi Beterböcek Beterböcek'te (Beetlejuice Beetlejuice) Lydia Deetz rolünü yeniden canlandırıyor ve Los Angeles Times'a genç meslektaşlarının merak eksikliği nedeniyle "umutsuz" hissettiğini anlattı.

Ryder "Kulağa bu kadar umutsuz gelmek istemiyorum" dedi.

Filmlere hiç ilgi duymayan birkaç kişi var. İlk söyledikleri şey 'Ne kadar uzun?' oluyor.

Ryder, kimsenin ismini vermese de yıldızla birlikte Stranger Things'de Eleven'ı oynayan Millie Bobby Brown bu sene, hayatını değiştireceği söylenen film önerileri aldığında "'Ne kadar süre oturup filmi izlemem gerekiyor' diye soruyorum. Çünkü beynim ve ben, kendi filmlerimi bile izlemeyi sevmiyoruz" dediği için viral olmuştu.

Film endüstrisinde yaşlanmak üzerine düşüncelerini paylaşan Ryder, Esquire'a şöyle dedi:

Sadece sosyal medyanın her şeyi değiştirdiğini düşünüyorum ve yaşlı duyulduğumu biliyorum. Bunun gayet farkındayım. Bir parçam da 'Tanrım, vodvil gibi miyim artık?' diye düşünüyor. 'Hey, çocuklar, müziğin sesini kısın!' gibi. Ama bence burada büyük bir bolluk var: Film tarihi, fotoğraf tarihi, hepsi çok zengin ve burada çok fazla şey var, geriye gitmemiz gerektiğini kastetmiyorum ama yeni neslin bunu araştırmasını diliyorum ve umuyorum.

Büyük bir sinefil olduğu bilinen oyuncu, rol arkadaşı Jenna Ortega'nın derin film bilgisini övdü. Ryder, Ortega çektikleri bir sahneyi Sovyet sinemacı Mikhail Kalatozov'un 1964 yapımı Ben Küba'yım (Soy Cuba) ile karşılaştırınca neredeyse ağladığını söyledi.

Ryder, yeni komedi korku filmini tanıtırken The Criterion Closet'a verdiği röportajla da övgü toplamıştı. Ryder, Gordon Parks'ın yönettiği The Learning Tree, John Cassavettes'in filmlerinden bir seçki ve Jim Jarmusch'un Hayalet Köpek: Samurayın Yolu (Ghost Dog: The Way of the Samurai) da dahil olmak üzere bir dizi bağımsız film seçmişti. Hirokazu Koreeda'nın filmi Yaşamdan Sonra'yla (After Life) derin bağını da paylaşmıştı.

Winona Ryder'ın Dolaptan Seçtikleri! İkonik oyuncu, Hirokazu Koreeda'nın Yaşamdan Sonra'yla derin bağını anlatıyor, Gena Rowlands'ın kendi hayatına ve kariyerine büyük etkisini anımsıyor ve Gordon Parks, Jim Jarmusch, Albert Brooks ve John Sayles'den favorilerini seçiyor.

Bir kişi "Winona Ryder'ın sinemaya duyduğu aşk, Criterion Closet röportajında açıkça görülüyor. Her klasik film hayranının Ryder'ın bakış açısını ve anekdotlarını izlemesi gerek" diye yorum yapmıştı.

Başka biri de "Winona gününün 24 saatini film izleyerek geçiren bir sinefil ve bunlar hakkında konuşmaya davet edildi, bu bir rahibi dua etmeye çağırmak gibi bir şey" diye eklemişti.

Independent Türkçe



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe