Neandertallerin sonunu ne getirdi? Homo sapiens'in parmağı olmayabilir

50 bin yıl boyunca içine kapanmış bir halk keşfedildi

Neandertaller yaklaşık 400 bin ila 40 bin yıl önce yaşamıştı (Smithsonian Enstitüsü)
Neandertaller yaklaşık 400 bin ila 40 bin yıl önce yaşamıştı (Smithsonian Enstitüsü)
TT

Neandertallerin sonunu ne getirdi? Homo sapiens'in parmağı olmayabilir

Neandertaller yaklaşık 400 bin ila 40 bin yıl önce yaşamıştı (Smithsonian Enstitüsü)
Neandertaller yaklaşık 400 bin ila 40 bin yıl önce yaşamıştı (Smithsonian Enstitüsü)

Neandertallerin sonunu sosyal izolasyonun getirmiş olabileceği tespit edildi. Fransa'daki kalıntılar, 50 bin yıl boyunca birbirinden ayrı yaşayan en az iki grup olduğunu ortaya koydu. 

Modern insanların en yakın akrabalarından Neandertaller, 40 bin yıl kadar önce yeryüzünden silinmişti. 

Homo sapiens'in Avrupa'ya varmasından kısa süre sonra gerçekleşen bu yok oluşun nedeniyse yıllardır gizemini koruyor. 

Fransa'nın Rhône Vadisi'ndeki Grotte Mandrin kaya sığınağından çıkarılan Neandertal kalıntılarını inceleyen bilim insanları, bu soruya nihayet bir cevap bulmuş olabilir. 

Uzun süredir incelenen kaya sığınağının, Neandertallerin yanı sıra modern insanlara da ev sahipliği yaptığı biliniyor. Fakat iki türün burada aynı zamanda yaşayıp yaşamadığı belirsizliğini koruyor. 

Cell Genomics adlı hakemli dergide dün (11 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, sığınaktan 2015'te çıkarılan bir Neandertal'in genetiğini inceledi. 

Arkeologlar sığınaktaki tortulara dayanarak bu kişinin 45 bin ila 40 bin yıl önce yaşadığı sonucuna varsa da genomu, 100 bin yıl önce yaşamış Neandertallerle benzerlik gösteriyordu. 

Ekip, genetikçilerin mi arkeologların mı haklı olduğuna karar vermek adına diş ve kemik kalıntılarının izotoplarını inceledi. Bu sayede nasıl bir iklimde yaşadığı saptanmaya çalışıldı.

Buzul Çağı'nı gören son Neandertaller soğuk bir iklimde yaşarken, 100 bin yıl öncekiler daha sıcak havaların tadını çıkarmıştı. 

Analiz sonucunda, J. R. R. Tolkien'in Hobbit eserindeki cüceye ithafen Thorin adı verilen Neandertal'in çok soğuk bir iklimde yaşadığı tespit edildi. 

Paul-Sabatier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarlarından Ludovic Slimak, "Hobbit'teki Thorin, dağın altındaki son cüce krallarından biri ve neslinin sonuncusu" diyerek ekliyor: 

Neandertal Thorin de bir soyun sonu. İnsan olmanın bir yolunun sonu.

Thorin'in yakın zamanda yaşadığı diğer Neandertallerle arasındaki genetik farklılık, halkının izole bir hayat sürdüğü ve diğer gruplarla etkileşime girmediğine işaret ediyor. 

Slimak "Thorin'in halkı 50 bin yıl boyunca diğer Neandertal popülasyonlarıyla gen alışverişi yapmadan yaşamış" ifadelerini kullanıyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Martin Sikora ise "Bu genom, Avrupa'daki bazı en eski Neandertal popülasyonlarının kalıntısı" diyerek ekliyor: 

Thorin'e giden soy, diğer son Neandertallere giden soydan yaklaşık 105 bin yıl önce ayrılmış olmalı.

Araştırmacılar, daha önce keşfedilen diğer Neandertallerin genetiğini inceleyerek Thorin'e en yakın genomun Cebelitarık'ta çıkarılan bir kişiye ait olduğu sonucuna vardı. Ekip, Thorin'in halkının buradan Fransa'ya göç ettiğini düşünüyor.

Slimak "Bu, bilinmeyen bir Akdeniz Neandertal popülasyonu olduğu ve bu popülasyonun Avrupa'nın en batı ucundan Fransa'daki Rhône Vadisi'ne kadar uzandığı anlamına geliyor" diye açıklıyor. 

Neandertallerin içine kapalı gruplar halinde yaşaması, soylarının tükenmesine yol açmış olabilir. Genetik alışverişin kısıtlı olması, gen havuzunda daralmaya yol açarak toplumların hayatta kalma şansını düşürebiliyor. 

Thorin'in halkının diğer gruba 10 günlük bir yürüme mesafesinde yaşadığını söyleyen araştırmacılar, Homo sapiensin böyle bir davranış sergilemeyeceği görüşünde. 

Kopenhag Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Tharsika Vimala "Bir popülasyonun diğerleriyle temas halinde olması her zaman iyi bir şeydir" diyerek ekliyor: 

Uzun süre izole kalınca genetik çeşitlilik sınırlanır ve bu da değişen iklimlere ve patojenlere uyum sağlama yeteneğini azaltır. Ayrıca bu, bilgi paylaşımını ve popülasyon gelişimini engellediğinden toplumu sosyal olarak da sınırlar.

Neandertallerin soyunun tam olarak nasıl tükendiğini öğrenmek için daha fazla veriye ihtiyaç var. Bilim insanları iklim, Homo sapiens'le çiftleşme ve rekabetin artmasının bunda payı olduğunu düşünürken, sosyal izolasyon da önemli bir rol oynamış görünüyor. 

Nihayetinde iki tür arasındaki çatışmalardan ziyade, içine kapanan Neandertaller kendi sonunu getirmiş olabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Science Alert, IFL Science, Cell Genomics



İç mekan ışığıyla güneş enerjisi rekoru kırıldı

University College London araştırmacılarının liderliğindeki ekip tarafından inşa edilen yeni güneş pilleri, iç mekan ışığından enerji toplayabiliyor (UCL)
University College London araştırmacılarının liderliğindeki ekip tarafından inşa edilen yeni güneş pilleri, iç mekan ışığından enerji toplayabiliyor (UCL)
TT

İç mekan ışığıyla güneş enerjisi rekoru kırıldı

University College London araştırmacılarının liderliğindeki ekip tarafından inşa edilen yeni güneş pilleri, iç mekan ışığından enerji toplayabiliyor (UCL)
University College London araştırmacılarının liderliğindeki ekip tarafından inşa edilen yeni güneş pilleri, iç mekan ışığından enerji toplayabiliyor (UCL)

University College London araştırmacılarının liderliğindeki ekip tarafından inşa edilen yeni güneş pilleri, iç mekan ışığından enerji toplayabiliyor (UCL)

University College London'dan (UCL) bilim insanlarının liderliğindeki ekip, bu büyük atılımın uzaktan kumanda ve kulaklık gibi cihazların yalnızca ortam ışığıyla çalıştığı pilsiz bir geleceğe önayak olabileceğini söylüyor.

Perovskit, ışığı geleneksel silikon güneş pillerine göre çok daha verimli bir şekilde elektriğe dönüştürmesini sağlayan olağanüstü özellikleri sayesinde yenilenebilir enerjide devrim yaratma potansiyeliyle övülüyor.

Perovskit güneş pilleri aynı zamanda düşük maliyetli ve kolayca üretilebiliyor ancak yüksek yoğunluklu yakalama merkezleri, yük akışını bozup enerjinin ısı olarak kaybolmasına yol açabiliyor.

UCL araştırmacıları, rubidyum klorür kimyasalını kullanarak bu merkezlerin yoğunluğunu azaltmayı ve iç mekan ışığı toplamada dünya rekorunu kırmayı başardı.

Yeni güneş pillerinin testleri, iç mekan ışığının yüzde 37,6'sını elektriğe dönüştürebildiklerini ve 100 gün sonra performanslarının yüzde 90'ından fazlasını koruyabildiklerini gösterdi.

UCL Malzeme Keşfi Enstitüsü'nde doçent olan Dr. Mojtaba Abdi Jalebi, "İç mekan ışığından enerji yakalayan mevcut güneş pilleri pahalı ve verimsiz" dedi.

Özel tasarımlı perovskit iç mekan güneş pillerimiz, ticari pillerden çok daha fazla enerji toplayabiliyor ve diğer prototiplerden daha dayanıklı.

İç mekan güneş pilleri onlarca yıldır var, hesap makineleri bu teknolojiyi 1970'lerin başlarından beri kullanıyor.

Günümüzde şirketler, güneş ışığından mum ışığına kadar çeşitli ışık kaynaklarından güç alarak elektronik cihazları çalıştırmak için boya duyarlı güneş pilleri kullanıyor.

Dünyanın en büyük üreticilerinden biri, bisiklet kasklarına, deri çantalara ve Bluetooth hoparlörlere yerleştirilebilecek kadar esnek ve dayanıklı Powerfoyle güneş pilleri üreten Stockholm merkezli Exeger.

fgthyuj
Exeger, Powerfoyle güneş pillerinin dünyanın en dayanıklısı olduğunu söylüyor (Exeger)

Deri benzeri malzeme su geçirmez, toz geçirmez ve darbeye dayanıklı ancak UCL'nin laboratuvarda perovskitle ulaştığı verimlilik seviyelerini sunmuyor.

UCL araştırmacıları, teknolojiyi çeşitli endüstri ortaklarıyla ticarileştirmenin yollarını arıyor.

Bu çığır açan gelişme, Advanced Functional Materials adlı akademik dergide yayımlanan "Enhancing Indoor Photovoltaic Efficiency to 37.6% Through Triple Passivation Reassembly and n-Type to p-Type Modulation in Wide Bandgap Perovskites" (Geniş Bant Aralıklı Perovskitlerde Üçlü Pasivasyon Yeniden Montajı ve n-Tipi'nden p-Tipi'ne Modülasyonla İç Mekan Fotovoltaik Verimliliğinin yüzde 37,6'ya Çıkarılması) başlıklı çalışmada yayımlandı.

Independent Türkçe