Milyarlarca yıl önceki çarpışma, Samanyolu'nun merkezindeki kara deliğin dengesini mi bozdu?

Sagittarius A*'nın ilk görüntüsünü sunan Olay Ufku Teleskobu, 2019'da ilk kara delik fotoğrafını da çekmişti (Olay Ufku Teleskobu İşbirliği)
Sagittarius A*'nın ilk görüntüsünü sunan Olay Ufku Teleskobu, 2019'da ilk kara delik fotoğrafını da çekmişti (Olay Ufku Teleskobu İşbirliği)
TT

Milyarlarca yıl önceki çarpışma, Samanyolu'nun merkezindeki kara deliğin dengesini mi bozdu?

Sagittarius A*'nın ilk görüntüsünü sunan Olay Ufku Teleskobu, 2019'da ilk kara delik fotoğrafını da çekmişti (Olay Ufku Teleskobu İşbirliği)
Sagittarius A*'nın ilk görüntüsünü sunan Olay Ufku Teleskobu, 2019'da ilk kara delik fotoğrafını da çekmişti (Olay Ufku Teleskobu İşbirliği)

Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki kara deliğin, milyarlarca yıl önce başka bir devasa kara delikle birleştiği öne sürüldü. 

Olay Ufku Teleskobu, Güneş'in 4 milyon katı kütleye sahip Sagittarius A* (Sgr A*) adlı kara deliğin ilk fotoğrafını 2022'de çekmişti. 

Bilim insanları bu gözleme dayanarak Sgr A*'nın boyutu ve yaşına göre çok hızlı ve galaksinin geri kalanından farklı bir doğrultuda döndüğünü söylüyor.

Hakemli dergi Nature Astronomy'de geçen hafta yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bu tuhaflığın nedenini çözmüş olabilir. 

Las Vegas'taki Nevada Üniversitesi'nden araştırmacılar, Olay Ufku Teleskobu'nun verilerine dayanarak kara deliğin tarih boyunca sergilediği davranışa dair bir model oluşturdu.

Bilgisayar simülasyonları, Samanyolu'nun başka bir galaksiyle birleşmesi sırasında Sgr A*'nın da bu galaksinin kara deliğiyle birleşmesinin, tuhaf dönüşünü açıklayabileceğini gösterdi. 

Bilim insanları, kara deliğin kendisinin 4'te biri kadar bir süper kütleli kara delikle birleşmesinin, Olay Ufku Teleskobu'nun gözleminde ortaya çıkan dönme hareketlerine açıklık getirdiğini savunuyor. 

Çalışmanın başyazarı Yihan Wang "Bu keşif, süper kütleli kara deliklerin nasıl büyüyüp geliştiğine dair anlayışımıza katkı sağlıyor" diyerek ekliyor: 

Sgr A*'nın hizası bozulmuş hızlı dönüşü, başka bir kara delikle birleşmiş olabileceğini ve bunun da dönme şiddetini ve yönünü önemli ölçüde değiştirmiş olabileceğini gösteriyor.

Kara delikler, ömrünün sonuna gelen yıldızların içine çökmesi sonucu oluşuyor. Süper kütleli kara deliklerinse maddenin zaman içinde yığılması ve daha küçük kara deliklerin birleşmesi sonucu oluştuğu tahmin ediliyor. Ancak bu iki yoldan hangisinin daha önemli bir yere sahip olduğu bilinmiyor. 

Çoğu orta ve büyük galaksinin kalbinde yer aldığı düşünülen süper kütleli kara delikler, ev sahiplerinin birleşmesinden sonra çarpışarak birleşebiliyor. 

Samanyolu'nun 12 milyar yıl boyunca başka galaksilerde birleştiği biliniyor. Yeni araştırmayı yürüten ekip, Sgr A*'daki değişime Samanyolu'nun Gaia-Enceladus Galaksisi'yle birleşmesinin yol açtığını düşünüyor. 

Çalışmanın diğer yazarı Bing Zhang "Bu birleşme muhtemelen yaklaşık 9 milyar yıl önce, Samanyolu'nun Gaia-Enceladus'la birleşmesinin ardından meydana geldi" diyor.

Zhang bunun, süper kütleli kara deliklerin diğerlerini yuttuğu teorisini desteklemekle kalmayıp aynı zamanda Samanyolu'nun dinamik geçmişine de ışık tuttuğunu söylüyor.

Araştırmacılar, kütleçekimsel dalgaları tespit eden teleskopların yapılmasıyla kara delik birleşmesi hakkında daha net fikir sahibi olabilir. Bu teleskopların, çarpışan kara deliklerin uzay-zaman dokusunda yarattığı dalgaları saptaması bekleniyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFL Science, Science Daily, Nature Astronomy



Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?
TT

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Son birkaç hafta içinde, Çin'in güneyinde binlerce kişi sivrisineklerin taşıdığı Chikungunya virüsüne yakalandı. Bu, virüsün yaklaşık yirmi yıl önce ülkede ilk kez keşfedilmesinden bu yana en önemli salgınlardan biri olarak kabul ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın Time dergisinden aktardığına göre, Çin'in güneyindeki Foshan şehrinde 7 binden fazla kişi virüse yakalandı. Guangdong eyaletindeki diğer komşu şehir ve beldelerde de münferit vakalar görüldü.

Yerel yetkililer şu anda Chikungunya virüsünün yayılmasını önlemek amacıyla, enfeksiyona müdahale etmek için denenmiş ve test edilmiş bazı epidemiyolojik önlemlerin yanı sıra, virüse neden olan sivrisineklerin sayısını azaltmak için daha yenilikçi çabalar da sarf ediyorlar.

Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, bu virüs genellikle Asya kaplan sivrisineği (Aedes albopictus) ve Sarıhumma sivrisineği (Aedes aegypti) gibi enfekte sivrisineklerin ısırıklarıyla insanlara bulaşır. Bu sivrisinek türlerinin, Dang Humması ve Zika enfeksiyonlarına neden olanlar gibi başka hastalık etkenlerini de taşıdığı bilinmektedir.

Chikungunya semptomları, ortalama olarak, kişinin enfekte bir sivrisinek tarafından ısırılmasından 4 ila 8 gün sonra ortaya çıkar.

Bu semptomlar arasında ateş, yorgunluk ve mide bulantısı ile birlikte aylarca veya yıllarca sürebilen şiddetli eklem ağrıları yer alabilir.

Chikungunya adı, hastalığın ilk kez 1952 yılında keşfedildiği Güney Tanzanya'daki Kimakonde dilinde ‘bir şeyin bükülmesi’ anlamına gelen bir kelimeden türemiştir ve hastalığa yakalanan kişilerin şiddetli eklem ağrıları nedeniyle vücutlarının bükülmüş halini ifade eder.

Ancak Chikungunya hastalığı insandan insana bulaşmaz ve nadiren ölümcül bir hastalıktır.

WHO, bebeklerin ve yaşlıların hastalığın şiddetli semptomlarına daha yatkın olduğunu belirtmektedir.

Chikungunya hastalığının tedavisi yoktur. Ağrıyı hafifletmek ve ateşi düşürmek için parasetamol kullanılması önerilir.

Chikungunya salgını ne kadar yaygın?

WHO'ya göre Chikungunya, 1952 yılında Tanzanya'da ortaya çıktıktan sonra, Afrika ve Asya'daki diğer ülkelerde de görülmeye başlandı.

1967 yılında Tayland'da ve 1970'lerde Hindistan'da salgın vakaları kaydedildi.

2004 yılında, Doğu Afrika'da, özellikle Kenya'nın Lamu adasında yaygın bir şekilde yayıldı ve ada nüfusunun yüzde 70'ini etkiledi. Daha sonra hastalık, Mauritius ve Seyşeller gibi diğer komşu adalara da yayıldı.

Hindistan, 2006 yılında hastalığın yaygın bir şekilde yayılmasıyla karşı karşıya kaldı ve çoğu Karnataka ve Maharashtra eyaletlerinden olmak üzere yaklaşık 1,3 milyon şüpheli Chikungunya vakası kaydedildi.

Aynı yıl Sri Lanka'da da Chikungunya salgını yaşandı ve sonraki yıllarda Singapur ve Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde de salgın görüldü; binlerce kişi bu hastalığa yakalandı.

sdfrgtyu
Çin'deki yerel yetkililer şu anda Chikungunya salgınıyla mücadele ediyorlar. (AFP)

Hastalık geçen yıl Fransız adası Reunion’da yaygın bir şekilde yayıldı.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre ABD'deki ilk vakalar 2014 yılında Florida, Teksas, Porto Riko ve Virgin Adaları'nda kaydedildi.

WHO 2016 yılında, ‘Chikungunya virüsünün ABD'de yaygın bir şekilde yayılma riskinin düşük olduğunu’ belirtti.

2010 ile 2019 yılları arasında Çin'de çeşitli bölgelerde hastalık vakaları kaydedildi.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'ne (ECDC) göre, bu yıl dünya çapında yaklaşık 240 bin Chikungunya virüsü vakası ve 90 ölüm kaydedildi; Güney Amerika ülkeleri en çok etkilenen ülkeler olarak öne çıkıyor.

Chikungunya’dan korunmak için Kovid-19 kılavuzu

Hastalığın yayılmasına yanıt olarak Çinli yetkililer, toplu testler, enfekte olmuş kişilerin izolasyonu ve mahallelerin tamamen dezenfekte edilmesini içeren Kovid-19 kılavuzunu kullanıyor.

Çin'in resmi haber ajansı olan Xinhua’ya göre, Foshan yetkilileri onlarca hastaneyi tedavi merkezi olarak belirledi ve enfekte olanlar için sivrisinek geçirmez izolasyon yataklarının sayısını 7 binden fazla yatak artırdı.

Güney Çin'de yetkililer, sivrisineklerin üreme alanı olabilecek şehir göllerine larvaları yiyen balıklar salmak veya insanları ısırmayan, ancak Chikungunya virüsünü taşıyan sivrisineklerle beslenen fil sivrisinekleri sürülerini salmak gibi alışılmadık çözümler de araştırıyor.