Bilim insanları Ay'ın tüm yüzeyinde su izi buldu

Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
TT

Bilim insanları Ay'ın tüm yüzeyinde su izi buldu

Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)

Mineraloji haritalarını yeniden inceleyen bilim insanları, Ay'ın farklı enlemleri ve yüzeylerinde su ve hidroksil bulunabileceğini ortaya koydu. Hidroksil de su gibi hidrojen ve oksijenden oluşuyor. 

Bu keşif hem Ay'ın jeolojik geçmişini ve süregelen süreçlerin anlaşılmasını sağlayabilir hem de Dünya'nın uydusuna yapılacak insanlı seyahatler için önemli bilgiler sunabilir.

Gezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Roger Clark şöyle diyor:

Gelecekte astronotlar su bakımından zengin bu bölgelerden faydalanarak, ekvator yakınlarında dahi su bulabilir. Önceden yalnızca kutupta, özellikle de kutuplardaki derin kraterlerde yeterince su bulunabileceği düşünülüyordu. Suyun nerede olduğunu anlamak yalnızca Ay'ın jeolojik tarihini gözler önüne sermiyor, aynı zamanda astronotların gelecekte nerede su bulabileceğini de ortaya koyuyor.

Ay'ın üzerinde göl, nehir ya da benzeri su birikintileri yok. Eski araştırmalar özellikle yüksek enlemlere işaret ederek Güneş'ten doğrudan ışık ya da ısı almayan derin kraterlerde metrelerce buz olabileceğinin altını çiziyordu.

dhyj
Ay Mineraloji Haritalandırıcı'yla toplanan görseller minerallere göre renklendirildi. Mavi renkler feldspatları işaret ederken kutuplarda daha fazla su ve hidroksil görünüyor (NASA/PSI/R. Clark)

Ancak yeni çalışmalar, Ay'ın farklı yerlerinde önemli su kaynakları olduğunu vurguluyor. Clark ve çalışma arkadaşlarının son araştırması da su ve hidroksilin yayılımının boyutunu gözler önüne serdi. Buna göre Ay'ın yüzeyindeki kayalar ve topraklarda yer alan minerallere bağlı su ve hidroksil kaynakları hiç de azımsanmayacak kadar bol.

Araştırmacılar, 2008-2009'da Hindistan'ın Ay'ın yörüngesinde dolaştırdığı Chandrayaan-1 uydusunun NASA'nın Ay Mineraloji Haritalandırıcı'yla topladığı verileri kullanarak bu sonuca vardı. 

Tüm enlemlerde ve hatta doğrudan Güneş ışığı alan yerlerde bile su bulunsa da Ay denizinin daha kurak olduğu bildirildi. 

Krater oluşumu ve Güneş rüzgarının radyasyonuyla suyun milyonlarca yıllık süre zarfında yok olabildiği ancak bu sürecin de arkasında hidroksil bıraktığı belirtildi. Buna göre astronotlar, taşı sıkıp su çıkarmanın yolunu bulabilir.

Piroksenlerdeki su izlerinin Güneş ışınlarının vuruş açısına göre değiştiği ve Ay girdaplarının su bakımından çok zayıf olduğu da araştırmada bulundu. 

Araştırmanın sonuçları The Planetary Science Journal adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Independent Türkçe, Science Alert, Daily Galaxy



Meşhur serinin son filmi izlenme listelerinde zirveye çıktı

Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Film Festivali'nde yapmıştı (Paramount Pictures)
Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Film Festivali'nde yapmıştı (Paramount Pictures)
TT

Meşhur serinin son filmi izlenme listelerinde zirveye çıktı

Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Film Festivali'nde yapmıştı (Paramount Pictures)
Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Film Festivali'nde yapmıştı (Paramount Pictures)

Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One), serideki diğer iki filmin gişe başarısını yakalayamamış olsa da platformlardaki izlenme listelerinde zirveye çıktı.

Scott Beck'le Bryan Woods tarafından yaratılan ve John Krasinski'nin hem yazar hem yönetmen koltuğunda oturduğu korku serisi, dünyanın ses avcısı uzaylılar tarafından istila edilmesi ve hayatta kalanların mümkün olduğunca ses çıkarmamak zorunda kalmasını merkeze alıyor.

Bilimkurgu ve gerilimi harmanlayan Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One), izleyiciyi uzaylı istilasının ilk anlarına götürüyor. 

Şimdilik üç filmden oluşan Sessiz Bir Yer serisi, korku türünün en iyi örneklerinden kabul ediliyor. Serinin her filmi hem eleştirmenlerin hem de sinemaseverlerin beğenisini topluyor.

Sessiz Bir Yer: Birinci Gün'ün Paramount+'ta gösterime girmesinin üzerinden neredeyse bir ay geçti. Ancak prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film), aradan geçen süreye rağmen halen yayın platformunun en popüler yapımı olmayı sürdürüyor. En çok izlenen filmler listesinde zirveye tırmanan korku, gişede de 261,5 milyon dolar kazanmıştı.

Michael Sarnoski'nin yönettiği Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, bütçesinin neredeyse 4 katını kazanmayı başarmış ve yapımcıları memnun etmişti.

Lupita Nyong'o ve Joseph Quinn'in başrollerini paylaştığı film, eleştirmenlerin yanı sıra efsanevi korku yazarı Stephen King'in de dikkatini çekmişti. King, Birinci Gün gibi yapımların ender görüldüğünü ifade ettiği tweet'inde şöyle demişti:

Hem samimi hem de dokulu olan nadir 'büyük Hollywood filmi'. (Ve kedi tüm dikkatleri üzerine çekiyor.)

Sessiz Bir Yer serisinin 4. filmi de onaylanmış, merakla beklenen korkunun vizyon tarihi 2025 olarak belirlenmişti. Ancak Birinci Gün'ün vizyona girmesinden birkaç ay önce, Paramount'un vizyon takviminden çıkarıldığı duyurulmuştu.

Independent Türkçe, ScreenRant, Mashable