Tartışmalı gerçek suç dizisinin yıldızı, meşhur katile "saygılarını" sundu

Javier Bardem, Canavarlar'da (Netflix)
Javier Bardem, Canavarlar'da (Netflix)
TT

Tartışmalı gerçek suç dizisinin yıldızı, meşhur katile "saygılarını" sundu

Javier Bardem, Canavarlar'da (Netflix)
Javier Bardem, Canavarlar'da (Netflix)

Javier Bardem, yeni Netflix dizisi Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez'in Hikayesi'nde (Monsters: The Lyle and Erik Menendez Story) olduğu gibi hassas konuları işleyen projelerde rol alan oyuncuların takip etmesi gereken "etik sınır" hakkında konuştu.

Ryan Murphy ve Ian Brennan'ın yarattığı, ilk sezonunda "Milwaukee Yamyamı" Jeffrey Dahmer'ın suçlarını işleyen gerçek suç dizisi, tartışmaların odağında yer alıyor.

19 Eylül'de Netflix'te yayına giren ve Erik Menendez'in "dürüst olmayan bir tasvir" diye nitelediği yeni sezon, Lyle ve Erik Menendez'in suçlarını konu alıyor.

Menendez kardeşler, ebeveynleri José ve Kitty'yi 1989'da öldürmekten hüküm giymişti. Kardeşler, Mart 1990'da evlerinin önünde birinci dereceden cinayet ve cinayet işlemek için komplo kurmaktan tutuklanmış, 1996'da müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 2024'teyse kardeşlerin serbest bırakılmasıyla sonuçlanabilecek yeni kanıtlar ortaya çıktı.

Netflix dizisinde kardeşlerin babası Jose'yi canlandıran Bardem, Sky News'la röportajında Erik Menendez'e ve dizideki temsilini "sevip sevmediğini" ifade etme hakkına "saygı" duyduğunu belirtti.

İspanyol yıldız, "Bununla birlikte, bu derece hassas dizilerde bir karakter canlandırırken gözetmek gereken etik sınır, tüm yargıları dışarıda tutup içeriğin merak uyandıran yönüne odaklanmak" dedi.  

Bardem "Yalnızca işini yap ve yaratıcıların bunu insanlara herhangi bir yorum olmadan sunacağına tamamen güven" diye ekledi.

Bu durum daha çok dizideki farklı insanların farklı vizyonlarına ve bakış açılarına bağlı ve her şey hâlâ yoruma açık. Bir oyuncu olarak buna açık fikirli bir şekilde bakmak gerekiyor.

Erik Menendez'in eşi Tammi Menendez, 24 aile üyesiyle birlikte, Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez'in Hikayesi'ndeki "tiksindirici" hikaye anlatıcılığını eleştiren ortak bir açıklama yayımlamıştı.

XSDVFEB
Javier Bardem ve José Menendez (Netflix/CBS News)

Açıklamada "Biz Erik ve Lyle Menendez'in geniş ailesinin neredeyse tamamıyız. 24 kişiyiz ve bugün dünyanın Erik ve Lyle'ı desteklediğimizi bilmesini istiyoruz" yazıyordu.

Bireysel ve kolektif olarak, 35 yıldır hapiste tutulan kardeşlerin serbest bırakılması için dua ediyoruz. Onları tanıyoruz, seviyoruz ve evde bizimle olmalarını istiyoruz. Ryan Murphy'nin Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez'in Hikayesi, fobik, iğrenç, anakronistik, bölümlere ayrılmış bir kabus ve yalnızca hatalı bilgilerle ve açık yanlışlarla dolu olmakla kalmayıp yakın zamanda ortaya çıkan temize çıkarıcı gelişmeleri de göz ardı ediyor. Ailemiz bu grotesk, şoke edici drama tarafından mağdur edildi. Murphy, davayı araştırmaya yıllarını verdiğini iddia ediyor fakat nihayetinde bize yönelik iftiralarını meşrulaştırmak için söyledikleri çürütülmüş, savcılık yanlısı sahtekar Dominick Dunne'a başvurarak bizimle asla konuşmadı. Yeğenlerimiz ve kuzenlerimiz olan Erik'le Lyle'a "hikaye anlatıcılığı" kisvesi altında yapılan itibar suikastı tiksindirici.

 Independent Türkçe

 



Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
TT

Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)

Hollywood'da yıldızı parlamadan önce uzun süre zorlu bir kariyer mücadelesi veren Alexander Skarsgård, katıldığı Dinner's on Me podcast'inde geçmişe dair içten itiraflarda bulundu.

2008'de Generation Kill ve True Blood dizileriyle yıldızı parlamadan önce yaşadığı duygusal çöküntüleri anlatan oyuncu, kötü geçen deneme çekimlerinden sonra kendini sık sık duşta ağlarken bulduğunu söyledi.

"Berbat deneyimlerdi. Karakterle hiçbir bağ kuramıyorsun, rol sana hiç uymuyor ama o noktada hayır deme lüksün yok. Seçmelere gitmek zorundaydım" diyen Skarsgård, 2001 tarihli Zırtapoz'da (Zoolander) rol almış olsa da o yıllarda sektörde tutunmakta zorlandığını söyledi.

"Ajansım beni kovmanın eşiğindeydi. Eğer o seçmeye gitmeseydim, muhtemelen beni temsil etmeyi bırakacaklardı" diyen Skarsgård sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama rol bana hiç uymuyordu. Kendimi tamamen yetersiz hissediyordum.

Big Little Lies'daki performansıyla büyük övgü toplayan oyuncu, o dönemleri hatırladığında hâlâ küçük çaplı bir travma yaşadığını da itiraf etti:

Los Angeles'taki o kötü daireme döndüğümü hatırlıyorum. Duşta ağlıyordum. İçim kirlenmiş gibi hissediyordum, özgüvenim sıfırdı. 'Dünyanın en kötü oyuncusuyum' diyordum kendi kendime... Üstelik onurum da kalmamıştı. O tür roller için seçmelere giriyordum, hem kendimin hem de karşımdakilerin zamanını boşa harcıyordum. Berbat bir histi.

Emmy adayı usta aktör Stellan Skarsgård'ın oğlu olan Alexander, babasının gölgesinde oyunculuk yapmanın getirdiği baskının da süreci zorlaştırdığını söyledi. Ancak tüm bu zorluklara rağmen pes etmedi.

Skarsgård halihazırda, Kuzeyli (The Northman), Succession, Godzilla vs. Kong, Tarzan Efsanesi (The Legend of Tarzan) ve Sonsuzluk Havuzu (Infinity Pool) gibi birçok önemli projede rol aldı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Dinner's on Me, Entertainment Weekly