Kağıttan hızlı çözünen plastik üretildi

Araştırmacılar, yeni geliştirilen biyoplastikten yapılan pipetin kağıttan hızlı çözündüğünü söylüyor (WHOI)
Araştırmacılar, yeni geliştirilen biyoplastikten yapılan pipetin kağıttan hızlı çözündüğünü söylüyor (WHOI)
TT

Kağıttan hızlı çözünen plastik üretildi

Araştırmacılar, yeni geliştirilen biyoplastikten yapılan pipetin kağıttan hızlı çözündüğünü söylüyor (WHOI)
Araştırmacılar, yeni geliştirilen biyoplastikten yapılan pipetin kağıttan hızlı çözündüğünü söylüyor (WHOI)

Bilim insanları kağıttan daha hızlı çözünen bir plastik geliştirdi. 

Her yıl milyonlarca ton plastik okyanuslara karışarak çevrede kalıcı hasarlar bırakırken, bilim insanları farklı yollarla bu durumu engellemeye çalışıyor. 

ABD merkezli araştırma kuruluşu Woods Hole Oşinografi Enstitüsü'nden bilim insanları, selüloz diasetat (CDA) adı verilen biyoplastiğin deniz suyunda en hızlı çözünen plastik türü olduğunu keşfettikten sonra süreci daha da hızlandırmak için çalışmaya koyuldu.

100 yıldan uzun süredir kullanılan CDA, güneş gözlüklerinden sigara filtrelerine kadar çeşitli ürünlerde mevcut. 

Biyoplastik üretim şirketi Eastman'la işbirliği yapan ekip, CDA'yı "köpükleme" denen basit bir işlemden geçirip gözenekli bir hale getirince önceki halinden 15 kat daha hızlı bozunduğunu gözlemledi.

Hakemli dergi ACS Publications'ta dün (17 Ekim) yayımlanan makalede, yeni köpük CDA'nın deniz suyunda kağıttan bile daha hızlı çözündüğü aktarıldı. 

Bilim insanları okyanustaki doğal koşulları mümkün olduğunca taklit eden bir akvaryum ortamında aylar süren deneyler yürüttü. 

Yeni geliştirilen CDA'nın 36 haftanın sonunda kütlesinin yüzde 65-70'ini kaybettiği gözlemlendi. Sık kullanılan başka bir plastikse bu süre zarfında aynı kaldı.

Makalenin başyazarı Collin Ward icadı şöyle değerlendiriyor:

Temel bilgilerimizi hem tüketici ihtiyaçlarını karşılayan hem de okyanusta bildiğimiz diğer tüm plastik malzemelerden, hatta kağıttan bile daha hızlı bozunan yeni bir malzemenin tasarımına dönüştürdük.

Araştırma ekibi, farklı malzemelerden yapılmış pipetleri test ettikleri 16 haftalık bir deneyin sonucunu ocakta paylaşmıştı.

Deniz suyu içeren aynı akvaryumda yürütülen çalışmada köpük CDA'nın, katı CDA'dan yüzde 190 daha hızlı çözündüğü görülmüştü. Bu pipetler, kağıt muadillerinden de daha hızlı bozunmuştu.

Araştırmacılar yeni malzemenin, özellikle tek kullanımlık ürünlerdeki plastiğin yerini alarak ciddi faydalar sağlayabileceğini düşünüyor. 

Eastman, genelde et paketlemede kullanılan ve hiçbir şekilde doğada parçalanmayan straforun muadili olarak köpük CDA'dan yapılan paketleri bu yıl piyasaya sürmüştü.

Independent Türkçe, New Atlas, Phys.org, ACS Publications, Eastman



Plankton hücrelerinin "denizaltı" gibi davrandığı keşfedildi

Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
TT

Plankton hücrelerinin "denizaltı" gibi davrandığı keşfedildi

Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)

Mikroskobik boyuttaki planktonların hücrelerini "denizaltı" gibi kullandığı ortaya kondu. 

Balinalar gibi büyük hayvanları besleyen fitoplanktonlar, ekosistemde kilit bir yere sahip mikroskobik canlılar. 

Çoğu planktonun, okyanusun derinliklerinden suyun yüzeyine çıkabildiği ve bu sayede fotosentez yaparak yaşadığı biliniyor. 

Ancak özkütlesi deniz suyundan ortalama yüzde 5 ila 10 daha ağır bu canlıların yüzmelerini sağlayacak herhangi bir uzvu yok. Bu nedenle planktonların yüzlerce metrelik yolculuğu nasıl yaptığı belirsizliğini koruyordu. 

Kimyasal süreçler sonucu ışık yayan (biyolüminesans) Pyrocystis noctiluca adlı fitoplankton türünü inceleyen bilim insanları bu sorunun cevabını buldu. 

P. noctiluca türündeki iki canlıya ABD'nin Hawaii eyaletine rastlayan araştırmacılar, bunların boyutu arasında epey fark olduğunu gördü.

Planktonları laboratuvar ortamında izlemeye koyulan ekip, mikroskobik canlıların kendilerini şişirdiğini kaydetti.

Current Biology adlı hakemli dergide dün (17 Ekim) yayımlanan makaleye göre Pyrocystis noctiluca, kendisinin 6 katı büyüklüğe ulaşarak suyun yüzeyine çıkabiliyor.

Ardından fitoplanktonların hücrelerindeki değişimleri gözlemlemek isteyen ekip, okyanus derinlerindeki koşullara benzer bir ortam yaratan bir "yerçekimi makinesi" tasarladı. 

Makine sayesinde hücrelerin şişerek etraftaki deniz suyundan daha hafif hale geldiği ve bunun hücre döngüsünün parçası olduğu ortaya çıktı: Tek hücreli plankton ikiye bölündüğünde içindeki koful denen su deposu tatlı suyu süzüyor. 

Bu durum iki yeni hücrenin içinin daha hafif olan tatlı suyla dolmasını ve planktonun yukarı çıkmasını sağlıyor.

Stanford Üniversitesi'nden deniz biyoloğu Manu Prakash, kıdemli yazarı olduğu çalışmayı şöye açıklıyor:

Bu makalede P. noctiluca hücrelerinin, küçük denizaltılara benzediğini ve yoğunluklarını son derece hassas bir şekilde kontrol ederek suyun neresinde olmak istediklerini seçebildiğini keşfettik.

Bilim insanları, kendini şişirerek 200 metre yol kat edip su yüzeyine çıkan planktonların fotosentez sonucu kütlelerini artırdığını söylüyor. Ardından ağırlaşıp tekrar derinlere batan canlılar yeniden hücre bölünmesini başlatıyor.

Bütün bu sürecin 7 günlük döngüler halinde gerçekleştiği tahmin ediliyor. Prakash'a göre yeni çalışma, hücre döngüsünün ekolojik bir parametre tarafından kontrol edildiğini gösteren ilk net kanıtı sunuyor.

Çalışmanın ortak yazarı Rahul Chajwa "Tüm hücreler yerçekimi tarafından aşağıya doğru çekiliyor ve eğer kendileri ya da sonraki nesiller karşı koymazsa, yerçekimi tuzağında sonsuza kadar okyanusun dibine batarlar" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Science Daily, Current Biology