Ünlü korku serisinin yıldızı, 20 yıl sonra yeni filmle geri dönebilir

Patrick Dempsey, 2000 yapımı Çığlık 3'te dedektif Mark Kincaid'i canlandırmıştı.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Ünlü korku serisinin yıldızı, 20 yıl sonra yeni filmle geri dönebilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Patrick Dempsey, Çığlık 7 (Scream 7) için geri dönerek Çığlık 3'teki karakteri Mark Kincaid'i yeniden canlandırabileceğine dair ipucu verdi.  

Grey's Anatomy'nin yıldızı bir röportajda geri dönmesi için kendisiyle iletişime geçildiğini ve senaryoyu almayı beklediğini söyledi.

Dempsey, Today Show'da "Senaryoyu bekliyorum" dedi.

Bununla ilgili bir konuşma oldu. Henüz hiçbir şey görmedim. O yüzden ne olacağını göreceğiz.

Kincaid, ilk kez 2000 yapımı Çığlık 3'te Hayalet Surat'ın (Ghostface) cinayetlerini araştıran bir dedektif olarak rol almıştı. Karakteri filmde Hayalet Surat'tan sağ kurtulmuş ve diğer Çığlık yapımlarında hiç yer almasa da 2022'deki Çığlık'ta Neve Campbell'in karakteri Sidney Prescott'la evlendiği ve çiftin birlikte üç çocuk sahibi olduğu doğrulanmıştı.

Seriye geri dönmekle ilgili ne düşündüğü sorulduğunda Dempsey şöyle dedi:

Yani, bilirsiniz, işinizin olması her zaman iyi bir şeydir.

Dempsey, Campbell'le, Grey's Anatomy'de Derek Shepherd'ın kardeşi Liz'i canlandırdığında yeniden çalışmak hakkında da konuştu:

Neve aslında dizide rol almıştı. İlginç bir şekilde Grey's Anatomy'de benim kız kardeşimi oynamıştı ve neredeyse 26-27 yıl önce birlikte çalışmıştık. Sanırım 1999'daydı.

Çığlık 7, eski serinin yıldızı Melissa Barrera, Wednesday'in aktrisi Jenna Ortega ve eski yönetmen Christopher Landon'un ayrılmasının ardından epey tartışma konusu olmuştu.

7j8k
Patrick Dempsey, Çığlık 3'te Mark Kincaid rolünde (Konrad Pictures/Craven/Maddalena Films)

Sam Carpenter karakterini canlandıran Barrera, sosyal medyada İsrail-Hamas savaşı ve Gazze'ye yapılan saldırılar hakkındaki yorumları sebebiyle Kasım 2023'te korku serisinden kovulmuştu.

Bu olaydan kısa bir süre sonra, Çığlık (2022) ve Çığlık 6'da Barrera'nın küçük kız kardeşini canlandıran Ortega'nın da hit Netflix dizisi Wednesday'in çekim programıyla çakıştığı için Çığlık 7'ye geri dönmeyeceği duyurulmuştu.

Landon, sosyal medya platformu X'te (Twitter'da) yaptığı açıklamada kendisinin de Çığlık 7'den ayrıldığını paylaşarak projenin "hayallerindeki işten bir kabusa dönüştüğünü" ileri sürmüştü.

y67j8
Neve Campbell, Çığlık'ta (Universal Pictures)

Mart 2024'te Campbell, seriye geri döneceğini duyurmuştu. Campbell ayrıca, ilk Çığlık (1996), Çığlık 2 (1997) ve Çığlık 4'ün (2011) senaristi ve yönetmeni ve Çığlık'ın 2022'deki yeniden çevrimiyle 2023'teki devam filminin baş yapımcısı olan Kevin Williamson'ın 7. filmin yönetmenliği üstleneceğini de açıklamıştı.

Çığlık filmlerinin 5'inde serinin ana karakteri Sidney Prescott'ı canlandıran oyuncu, maaşla ilgili bir anlaşmazlık sonucunda Çığlık 6'nın çekimlerinden bir yıl önce yapımdan ayrılmıştı.

Çığlık 7'nin 27 Şubat 2026'da gösterime girmesi bekleniyor.

Independent Türkçe



Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
TT

Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)

İnsanların onbinlerce yıl önce Hindistan'da yaşayan atalarının, devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı. 

Hindistan'ın Keşmir Vadisi'nde 2000'de yapılan kazılarda, soyu tükenmiş bir fil türüne ait 300 bin ila 400 bin yıllık kemikler bulunmuştu. 

Fakat tarih öncesi insanların yaptığı 87 taş aletle birlikte gömülen fosil hakkındaki gerçekler bugüne kadar aydınlatılmamıştı. 

Bulguları yeniden inceleyen araştırmacılar, hem homininlerin Hindistan'daki geçmişine ışık tuttu hem de yeni bir fil türü tanımladı. 

ABD'deki Florida Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Advait Jukar liderliğindeki ekip, kemiklerin taş aletlerle defalarca darbe aldığına dair izler tespit etti.

Bilim insanları, bu homininlerin kemik iliğini tüketmek için fosillerle bulunan taş aletleri kullandığını düşünüyor. 

Bulgular, Hindistan'daki hayvan kesimine dair bilinen en eski kanıtı sunuyor. 

Hint alt kıtasında homininlere ait çok az kanıt keşfedilmesi ve daha önce sadece bir hominin fosili saptanması yeni çalışmayı daha özel bir hale getiriyor.

Dr. Jukar "Asıl soru şu: Bu homininler kim? Arazide ne yapıyorlardı ve büyük av hayvanlarının peşinden gidiyorlar mıydı gitmiyorlar mıydı?" diyerek ekliyor:

Artık en azından Keşmir Vadisi'nde bu homininlerin filleri yediğinden eminiz.

Araştırmacılar avlanmaya dair bulgu ortaya çıkmadığı için homininlerin başka yollarla ölmüş filleri tükettiğinden şüpheleniyor. 

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergilerde yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, ayrıca kemik iliğini çıkarmak için kullanılan taş aletlerin bazalttan yapıldığını kaydetti. Bölgede bu maddeye pek rastlanmadığı göz önüne alınırsa, insan atalarının alet yapmak için bölgeye hammadde taşıdığı düşünülebilir.

Araştırma ekibi fil fosilleriyle ilgili çalışmalarını da Journal of Vertebrate Paleontology adlı hakemli dergide yayımlanan makalede aktardı. 

Fosiller, bugün yaşayan Afrika fillerinden yaklaşık iki kat büyüklükteki Palaeoloxodon cinsine aitti. 

2000'deki çalışmada çıkarılan kalıntılar arasındaki devasa kafatasını inceleyen bilim insanları, Hindistan'daki diğer Palaeoloxodon fosillerinde görülen, öne doğru çıkıntılı ibikten yoksun olduğunu kaydetti.

Benzer bir duruma 1950'lerde Türkmenistan'da bulunan bir kafatasında rastlanmış ancak bunun farklı bir türden ziyade anormal bir bireyi temsil ettiği düşünülmüştü.

Araştırma ekibinden Dr. Steven Zhang, Hindistan'daki bulgularla ilgili "Kafatasının büyüklüğü, üçüncü azı dişi ve diğer birkaç belirleyici özelliğine bakınca hayvanın hayatının baharında, görkemli bir erkek fil olduğu anlaşılıyor" diyerek ekliyor: 

Ancak özellikle Avrupa ve Hindistan'daki diğer olgun erkek kafataslarıyla karşılaştırıldığında, iyi gelişmiş bir kafatası ibiğinin olmaması bize burada farklı bir türle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor.

Araştırmacılar yeni türe Palaeoloxodon turkmenicus adını verdi. 

Bulgular, Güney Asya'daki fillerin evrimini anlama açısından da önem arz ediyor. Dr. Jukar, "Bu, Palaeoloxodon evriminde bir tür geçiş aşamasını gösteriyor" diye açıklıyor: 

Bu örnek, paleontologların cinsin nasıl göç ettiği ve evrimleştiğine dair hikayeyi tamamlamasını sağlayabilir.

Independent Türkçe, IFL Science, BBC Wildlife, India Today, Quaternary Science Reviews, Journal of Vertebrate Paleontology