Meşhur zombi serisine üç yeni film birden: Ünlü oyuncu detay verdi

Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra yaklaşık 83 milyon dolarlık hasılat yaparak gösterime girdiği yılın en kazançlı filmlerinden biri olmuştu (20th Century Studios)
Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra yaklaşık 83 milyon dolarlık hasılat yaparak gösterime girdiği yılın en kazançlı filmlerinden biri olmuştu (20th Century Studios)
TT

Meşhur zombi serisine üç yeni film birden: Ünlü oyuncu detay verdi

Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra yaklaşık 83 milyon dolarlık hasılat yaparak gösterime girdiği yılın en kazançlı filmlerinden biri olmuştu (20th Century Studios)
Sadece 8 milyon dolar bütçeyle çekilen 28 Gün Sonra yaklaşık 83 milyon dolarlık hasılat yaparak gösterime girdiği yılın en kazançlı filmlerinden biri olmuştu (20th Century Studios)

28 Gün Sonra (28 Days Later) serisi yaklaşık 20 yıl sonra yeni filmlerle hayata dönüyor.

Danny Boyle'un yönettiği 28 Yıl Sonra'yla (28 Years Later) canlanmaya hazırlanan seri, 28 Years Later Part II: The Bone Temple adı verilen bir devam filmiyle sürecek.

Ünlü oyuncu yeni filmin konusunu anlattı

Merakla beklenen yeni filmlerle devam edecek serinin yıldızlarından Ralph Fiennes, açıklamalarıyla zombi kıyametine dönmeye hazırlanan sinemaseverleri heyecanlandırdı.

28 Yıl Sonra'nın 20 Haziran 2025'te gerçekleşmesi planlanan prömiyeri öncesinde Fiennes, serinin durumu ve yeni filmin konusuyla ilgili bazı detayları paylaştı.

İki kez Oscar'a aday gösterilen 61 yaşındaki oyuncu, IndieWire'a yaptığı açıklamada, "Üç filmden oluşuyor ve ikisi çekildi" dedi.

28 Years Later Part II: The Bone Temple'ın senaryosunu Alex Garland ve Danny Boyle birlikte kaleme aldı. Yönetmenliğiniyse The Marvels ve Şeker Adamın Laneti'yle (Candyman) tanınan Nia DaCosta üstleniyor.

"Britanya 28 yıldır bu korkunç salgına yakalanmış" diyen Fiennes, 28 Years Later Part II: The Bone Temple'ın konusunu şöyle anlattı: 

Şiddet yanlısı, kuduz insanlar ve birkaç tane de enfekte olmamış topluluk var. Ve film, ölmek üzere olan annesine yardım etmek için bir doktor bulmak isteyen genç bir çocuğa odaklanıyor. Annesini İngiltere'nin kuzeyindeki bu güzel araziye götürüyor. Ama tabii ki etraflarında, ormanlarda, tepelerde ve ağaçlıklarda saklanan enfekte insanlar var. Ama çocuk, tuhaf biri olduğunu düşünebileceğimiz ama aslında iyilik için çalışan bir doktor buluyor.

28 Yıl Sonra'nın doğrudan devamı niteliğindeki film, 28 Gün Sonra serisinin 4. bölümü olacak.

cdvf
Ralph Fiennes (sağda), 2023'te Wes Anderson imzalı kısa film Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü ve Diğerleri'nde (The Wonderful Story of Henry Sugar and Three More) rol aldı (Netflix)

Oscarlı aktör Cillian Murphy, 2002 yapımı 28 Gün Sonra'da, komadan uyandığında "öfke virüsü"nün Londra'yı yok ettiğini gören bisikletli kurye Jim rolünde izleyicinin karşısına çıkmıştı. 

Murphy, 2007 yapımı devam filmi 28 Hafta Sonra'da ise (28 Weeks Later) rol almamıştı. 

Oppenheimer'ın ödüllü yıldızı, 28 Yıl Sonra'da Jim rolünü bir kez daha canlandırıyor. 48 yaşındaki İrlandalı aktör, 28 Years Later Part II: The Bone Temple'da da oynuyor.

Filmde Murphy'ye Fiennes, Aaron Taylor-Johnson, Jodie Comer, Jack O'Connell, Erin Kellyman ve Edvin Ryding eşlik ediyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Deadline



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe