"Altın" fosiller, örümceklerin 450 milyon yıl önceki akrabasını ortaya çıkardı

Lomankus edgecombei, örümcek ve akreplerin uzak akrabası (Xiaodong Wang)
Lomankus edgecombei, örümcek ve akreplerin uzak akrabası (Xiaodong Wang)
TT

"Altın" fosiller, örümceklerin 450 milyon yıl önceki akrabasını ortaya çıkardı

Lomankus edgecombei, örümcek ve akreplerin uzak akrabası (Xiaodong Wang)
Lomankus edgecombei, örümcek ve akreplerin uzak akrabası (Xiaodong Wang)

Altın görünümlü fosiller keşfeden bilim insanları, 450 milyon önce yaşamış bir eklembacaklı türünü ortaya çıkardı.

Yeryüzünde bulunan fosillerin büyük bir kısmı, mineral katmanları tarafından kaplanan organizmanın milyarlarca yıl boyunca katılaştığı tortul kayalarda saklanıyor.

Ancak zaman zaman bazı canlılar, pirit denen mineraller yoluyla fosilleşerek çağlar boyunca son derece iyi bir şekilde korunuyor.

ABD'nin New York eyaletindeki çalışmalarda, görünümü nedeniyle "budala altını" diye de bilinen piritte korunmuş tarih öncesi bir canlının çarpıcı fosilleri saptandı. 

450 milyon yıl önceye tarihlenen fosil örnekleri, Megacheira adlı eklembacaklı sınıfından yeni bir türe ait. 

Current Biology adlı hakemli dergide dün (29 Ekim) yayımlanan makalede bulguları aktaran ekip, yeni türe Lomankus edgecombei adını verdi. 

L. edgecombei, piritte korunmasının yanı sıra Megacheira'nın uzantıları hakkında yeni bilgiler sunduğu için de bilim insanlarını heyecanlandırdı.  

Oxford Üniversitesi'nden paleobiyolog Luke Parry, fosillerin çok iyi korunması karşısında "şaşkına döndüğünü" söyleyerek ekliyor:

Piritte bu şekilde korunma son derece nadir. Son yarım milyar yılda bunun gerçekleştiği sadece bir avuç örnek var.

Araştırmacılar, bu eklembacaklıların düşük oksijenli bir ortamda yaşaması nedeniyle tortuya gömülmelerinin ardından piritin vücut parçalarının yerini alabildiğini söylüyor. 

Megacheira şubesinin hayvanları, özellikle 541 milyon önce başlayıp 485 milyon yıl önce biten Kambriyen Dönemi'nde epey yaygındı.

Ancak bunu takip eden Ordovisiyen Dönemi'nde bu büyük uzantılı eklembacaklılara pek rastlanmadığı için L. edgecombei, grubun yaşayan en son üyeleri arasında yer alıyor. 

Fosil örneklerini inceleyen araştırmacılar, yeni türün akrabaları gibi uzantılara sahip olduğunu kaydetti.
 

x uıöoç
Organizmanın piritte korunması, üç boyutlu modellerinin çıkarılmasını kolaylaştırdı (Luke Parry/Yu Liu/Ruixin Ran )

Diğer türlerde bu uzantılar genellikle avları yakalamak için kullanılıyordu. Ancak L. edgecombei'nin gözlerinin olmaması, bu organların hayvanın yönünü bulmasına yaradığına işaret ediyor. 

Parry, "Lomankus, bir 'çıkmazı' temsil etmekten ziyade, bize Megacheira'nın Kambriyen'den çok sonra da çeşitlenmeye ve evrimleşmeye devam ettiğini, eskiden korkunç olan büyük uzantının artık tamamen farklı bir işlev gördüğünü gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nde paleontoloji ve evrim alanında çalışan Steve Brusatte ise yeni bulgular hakkında "Şimdiye kadar gördüklerim arasında görsel açıdan en çarpıcı fosillerden biri" diyor.

Çalışmada yer almayan Brusatte "Olağanüstü bir şey; sanki bu küçük eklembacaklının tüm vücudu altın bir mücevher parçasına dönüşmüş gibi" diyerek ekliyor: 

Bu da fosili sadece güzel değil, aynı zamanda bilimsel olarak da önemli kılıyor.

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, EurekAlert, Current Biology



1200 yıllık devasa Viking mezarlığı bulundu

Yüzlerce yıllık mezarlıkta çeşitli metal takılar tespit edildi (İsveç Ulusal Tarih Müzeleri)
Yüzlerce yıllık mezarlıkta çeşitli metal takılar tespit edildi (İsveç Ulusal Tarih Müzeleri)
TT

1200 yıllık devasa Viking mezarlığı bulundu

Yüzlerce yıllık mezarlıkta çeşitli metal takılar tespit edildi (İsveç Ulusal Tarih Müzeleri)
Yüzlerce yıllık mezarlıkta çeşitli metal takılar tespit edildi (İsveç Ulusal Tarih Müzeleri)

İsveç'te eski bir yerleşim yeri arayan arkeologlar, devasa bir Viking mezarlığı buldu. 

Ülkenin güneydoğusundaki Tvååker köyünde yapılacak yol çalışması öncesi bölgeyi inceleyen arkeologlar bir gömü alanı olduğunu fark etti.

İsveç Ulusal Tarih Müzeleri, 25 Ekim'de yapılan açıklamada 2019'a kadar süren çalışmalarda 139 ayrı mezar saptandığını ifade ediyor.

Tvååker'den tarihi destanlarda bahsedilmesine rağmen, bu mezarlığın yer üstündeki kalıntıları yakın zamana kadar bilinmiyordu.

Bilim insanları bunun, aradan geçen yıllarda yapılan tarım faaliyetlerinden kaynaklandığını düşünüyor.

Mezarlarda beklendiği gibi hem insan hem hayvan kemikleri tespit edildi. Sığır ve domuz adak amacıyla mezara konurken, köpeklerin ölen kişiye eşlik ettiği tahmin ediliyor. 

Araştırmacılar ayrıca hayvanlar yerleştirilmeden önce cesetlerin yakıldığını gösteren bulgular da edindi. 

MS 793 ila 1066'ya denk gelen Viking Çağı'ndaki ritüellerde, cesetler bir cenaze ateşinde yakılır, üstlerine inek veya domuz gibi hayvanlar konur ve mezar kapatılırdı.

Projeye liderlik eden Petra Nordin "Ölüler yakıldıktan sonra, muhtemelen yiyecek sunusu olarak küllerin üzerine yanmamış hayvanlar, genellikle de sığırlar yerleştiriliyordu" diye açıklıyor.

bthy
Ateşten büyük ölçüde etkilenen sikke, mezarlıktaki en eski mezarlarla aynı döneme ait (İsveç Ulusal Tarih Müzeleri)

Arkeologlar kemiklerin yanı sıra metal aksesuarlar, seramik kaplar ve bazı mezarların etrafına tekne şeklinde yerleştirilmiş büyük taşlar da buldu.

Ayrıca 795-806 dönemine tarihlenen, gümüş bir Arap sikkesinin parçası çıkması, mezarlığın hangi döneme ait olduğu hakkında fikir veriyor.

Mezarlardan birini özellikle ilgi çekici bulan Nordin "Mezarda 17 kap, insan ve hayvan kemiklerinin yanı sıra dokuma ağırlıklar ve demirden ok uçları vardı" diyerek ekliyor: 

Kare şeklindeki çukuru, yer üstündeki ölü yakma ateşine iyi bir hava akımı sağlayacak bir yapı olarak yorumladık.

Nordin gömü alanının sadece yüzde 6'sını kazdıklarını ve mezarlığın bağlı olduğu yerleşim birimini bulamadıklarını ifade ediyor. 

Yine de mezarlığın Tvååkersån Nehri'yle Järnbärarvägen diye bilinen antik bir yol arasındaki düz bir sırt üzerinde stratejik bir noktada yer alması, bu bölgenin Viking Çağı ticareti ve taşımacılığında önemli bir rol oynadığına işaret ediyor.

Arkeologlar bölgede yapılacak kazıların mezarlıkla ilgili soru işaretlerini gidereceğini umuyor.

Independent Türkçe, Live Science, Archaeology News