Yarasa Güzellik Yarışması'nın kazananı: Hoary Potter

Yarışmayı düzenleyen federal kurum, Hoary Potter'ın "büyücülük dünyasının sihrinin vücut bulmuş hali olduğunu" söylüyor (Emma Busk/Arazi Yönetimi Bürosu/AP)
Yarışmayı düzenleyen federal kurum, Hoary Potter'ın "büyücülük dünyasının sihrinin vücut bulmuş hali olduğunu" söylüyor (Emma Busk/Arazi Yönetimi Bürosu/AP)
TT

Yarasa Güzellik Yarışması'nın kazananı: Hoary Potter

Yarışmayı düzenleyen federal kurum, Hoary Potter'ın "büyücülük dünyasının sihrinin vücut bulmuş hali olduğunu" söylüyor (Emma Busk/Arazi Yönetimi Bürosu/AP)
Yarışmayı düzenleyen federal kurum, Hoary Potter'ın "büyücülük dünyasının sihrinin vücut bulmuş hali olduğunu" söylüyor (Emma Busk/Arazi Yönetimi Bürosu/AP)

ABD'de her yıl düzenlenen Yarasa Güzellik Yarışması'nın bu seneki kazananı "Hoary Potter" oldu. 

ABD Arazi Yönetimi Bürosu'nun 2019'dan beri Cadılar Bayramı sezonunda düzenlediği yarışmada halk oylarıyla o yılın en iyi görünümlü yarasası seçiliyor.

Sosyal medyadan yapılan oylamalarla Oregon eyaletinden Lasiurus cinereus türündeki "Hoary Potter" adlı yarasa 2024'ün birincisi seçildi. 

Yarasanın adında J.K. Rowling'in popüler serisine gönderme yapılmasının nedeni, İngilizcede bu türe "hoary" denmesinden kaynaklanıyor.

Arazi Yönetimi Bürosu, hızlı uçma becerisiyle bilinen bu türün, "bu yılın Quidditch takımında arayıcı pozisyonu için mükemmel bir aday" olduğunu ifade ediyor. Harry Potter'ın kitap ve film serisindeki bu oyun, süpürge üstünde uçarak oynanıyordu.

Hoary Potter, ismini Anne Rice'ın kaleme aldığı Vampir Günceleri'neki bir karakterden alan "Lestat"ı yenerek yarışmayı kazandı. 

Geçen yılın biricisiyse yine Oregon'dan "William ShakespEAR" adlı büyük kulaklı bir yarasa olmuştu; "ear" İngilizcede "kulak" anlamına geliyor.

Uluslararası Yarasa Haftası'nda düzenlenen etkinlik, bu memeli hayvanların ekolojik denge içindeki önemi hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Yarasa Haftası'nın internet sitesinde "Yarasalar doğal dünyamızın ve ekonomimizin sağlığı açısından hayati önem taşıyan muhteşem yaratıklar" ifadeleri yer alıyor: 

Onları her zaman göremesek de yarasalar her gece dünyanın dört bir yanında tonlarca böceği yiyerek, çiçekleri polenleştirerek ve tohumları yayarak sıkı bir şekilde çalışıyor.

Ancak en az 200 yarasa türünün neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu ekleniyor. 

Arazi Yönetimi Bürosu'nda yaban hayatı üzerine çalışan ve Hoary Potter'ın fotoğrafını çeken Emma Busk, bu canlıların yaşam alanlarını kaybetme, hastalık ve ışık kirliliği gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. 

Sözkonusu tehlikeler sadece hayvanları değil insanları da etkiliyor. Geçen ay yapılan bir araştırmada ABD'deki yarasa popülasyonundaki azalma, yüzlerce bebeğin ölümüyle ilişkilendirilmişti.

Ayrıca bu canlıların kuduz taşıdığına dair korkunun güçlü bir temeli olmadığını söyleyen Busk ekliyor:

Aslında tüm yarasa popülasyonlarının yüzde 1'inden daha azı kuduz taşıyor ve yarasadan insana hastalık geçişi gerçekten çok düşük.

Busk, etkinliğin uçabilen tek memeli olan yarasalara duyulan sevgiyi artıracağını umuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, AP, Bat Week



2 bin 500 yıllık mezar bıçak saplanmış halde bulundu

Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor  (Henrik Pihl)
Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor (Henrik Pihl)
TT

2 bin 500 yıllık mezar bıçak saplanmış halde bulundu

Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor  (Henrik Pihl)
Arkeolog Tamara Gomez Kobayashi alandaki mezarlardan birinde çalışıyor (Henrik Pihl)

Arkeologlar, İsveç'te Demir Çağı'na ait bir kadının mezarına saplanmış küçük bir bıçakla birlikte 2 bin 500 yıllık tuhaf bir gömüyü ortaya çıkardı.

İsveç'in doğusundaki Pryssgården'de bulunan antik mezarlık alanında yapılan son kazıda MÖ 500'le MS 400 arasına tarihlenen yaklaşık 50 gömü ortaya çıkarıldı.

Bu gömülerden kadınınki, onu gömen kişilerin "bıçağı saplamış" gibi görünmesi nedeniyle tuhaftı.

İsveç Ulusal Tarih Müzeleri'nden arkeolog Moa Gillberg yaptığı açıklamada, "Nedenini bilmiyoruz ancak bunun kadın için olduğu açık" dedi.

Arkeologlar bu alanı, kendi bölgesindeki antik mezarlıkları kataloglayan İsveçli rahip Ericus Hemengius'un 1667 kadar erken bir tarihte yazdığı metinden aldıkları ipuçlarıyla keşfetti.

Ancak araştırmacılar bu yıl yaptıkları ön incelemelerde kemikler bulana kadar mezarlardan günümüze bir şey kalıp kalmayacağından emin değildi.

Son kazıda çalışan arkeolog Moa Gillberg, "Toprağı kazmaya başladığımızda iki küçük kafatası parçası ve daha sonra daha küçük taş parçaları gördük. Ayrıca dedektörle kazı alanında iki fibula, elbise tokası ve bir elbise iğnesi bulduk" diye konuştu.

Dr. Gillberg, "O zaman muhtemelen önemli bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu ve bunun rahibin bahsettiği mezar alanıyla ilgili olabileceğini fark ettik" dedi.

Araştırmacılar, bir mezarın tuhaf olduğunu söylüyor.

Son derece isli ve kalın bir ateş tabakasına sahip olan mezarda, doğrudan toprağa saplanmış demir bir çakı bulundu.

Dr. Gillberg, "Nedenini bilmiyoruz ama kadın için olduğu açık. Ayrıca çok iyi korunmuş ve çakılmadan önce yakılan odun yığınının üzerinde durmuş olabilir" dedi.
 

sarthyj
Arkeolog Moa Gillberg, mezarlardan birini kazarken (Henrik Pihl)

Kadının muhtemelen ayak başparmağında artrit olduğunu söyleyen araştırmacılar, İsveç'teki diğer mezarlıklarda da benzer kadın mezarları bulunduğunu ve ölülere aynı türden bıçaklar getirildiğini sözlerine ekledi.

Bölgede yaklaşık 50 mezar olabileceğine inanan arkeologlar, ayrıca gömülü iki ev, büyük bir antik depo ve bir kuyunun izlerini buldu.

Dr. Gillberg, "Çukurlardan birinin epey büyük bir direk çukuru olduğu ortaya çıktı, bu nedenle mezarlık için bir tür üst yapının veya sınırın bir parçası olabilir. Bu tür başka çukurlar bulup bulamayacağımızı görmek istiyoruz" dedi.

Independent Türkçe