Kült klasiğe 38 yıl sonra devam filmi geliyor

Cronenberg'in 1986 tarihli klasiği Oscar kazanmıştı.

1987'de En İyi Makyaj dalında Oscar kazanan Sinek, eleştirmenlerden de övgü dolu yorumlar almış ve bütçesinin 6 katını kazanarak gişeyi kasıp kavurmuştu (20th Century Fox)
1987'de En İyi Makyaj dalında Oscar kazanan Sinek, eleştirmenlerden de övgü dolu yorumlar almış ve bütçesinin 6 katını kazanarak gişeyi kasıp kavurmuştu (20th Century Fox)
TT

Kült klasiğe 38 yıl sonra devam filmi geliyor

1987'de En İyi Makyaj dalında Oscar kazanan Sinek, eleştirmenlerden de övgü dolu yorumlar almış ve bütçesinin 6 katını kazanarak gişeyi kasıp kavurmuştu (20th Century Fox)
1987'de En İyi Makyaj dalında Oscar kazanan Sinek, eleştirmenlerden de övgü dolu yorumlar almış ve bütçesinin 6 katını kazanarak gişeyi kasıp kavurmuştu (20th Century Fox)

Fransız yönetmen Coralie Fargeat'nın, bu yıl gösterildiği Cannes Film Festivali'nde En İyi Senaryo ödülünü kazanan ve başrollerde Demi Moore'la Margaret Qualley'yi buluşturan Cevher'i (The Substance), artık unutulmaya yüz tutan beden korkusunu (body horror) canlandırırken, türün hayranlarını heyecanlandıracak yeni bir haber geldi.

Sinek evreninde geçecek yeni film

David Cronenberg'ün beden korkusu klasiği Sinek'e (The Fly) dayanan yeni bir film geliştiriliyor. 1986 yapımı filmin sıkı hayranlarının endişelenmesine gerek yok çünkü yapım ve dağıtım şirketi 20th Century Studios, bunun bir yeniden çevrim olmayacağına söz veriyor. 

Öte yandan IGN, filmin yönetmenliğini 81 yaşındaki Kanadalı sinemacı Cronenberg'ün üstlenmeyeceğini yazıyor.

Korku meraklılarını heyecanlandıran haberi ilk dururan Deadline oldu. Haberde, iyi eleştiriler alan 2022 yapımı korku filmi Nanny'yle tanınan Nikyatu Jusu'nun, Cronenberg'ün 1986 tarihli klasiğine dayanan yeni bir film geliştirdiği ifade edildi.

Haberde ayrıca, Jusu'nun yazıp yöneteceği yeni projenin basit bir yeniden çevrim olmaktan ziyade Sinek'in "evreninde geçtiği" vurgulanıyor.

Filmle ilgili diğer ayrıntılar gizli tutuluyor. 

Yeni filmin, 1989 yapımı Sinek 2'deki (The Fly II) olaylardan sonra mı geçeceği yoksa izleyicilerle yepyeni bir insan-böcek melezini mi tanıştıracağı henüz belli değil. 

Kült bir klasik haline geldi

Cronenberg'ün George Langelaan'ın kaleme aldığı 1957 tarihli kısa öyküden ve 1958 tarihli aynı adlı filmden uyarladığı Sinek, yanlış giden bir deneyin ardından sineğe benzeyen iğrenç bir yaratığa dönüşmeye başlayan bir bilim insanını konu alıyordu. 

Jeff Goldblum ve Geena Davis'in başrollerini paylaştığı film, korkunç görsel efektleri sayesinde Hollywood tarihinde kendine sağlam bir yer edinmişti.

Amerikalı yönetmen Jusu da korku türünde iddialı bir isim olduğunu kanıtlıyor. 

Deadline Jusu'nun, korku klasiği Yaşayan Ölülerin Gecesi'nin (Night of the Living Dead) devam filmini yönetmeye hazırlandığını ve prömiyerini 2019'da Sundance'te yapan Suicide by Sunlight adlı kısa filminin uzun metrajlı hali üzerinde çalıştığını belirtiyor.

Independent Türkçe, Deadline, Inverse, IGN, GamesRadar



Çığır açıcı üç boyutlu biyoyazıcı, ses dalgaları kullanıyor

Yeni cihaz, laboratuvarda üretilen insan dokularındaki hata riskini kayda değer derecede düşürüyor (Melbourne Üniversitesi)
Yeni cihaz, laboratuvarda üretilen insan dokularındaki hata riskini kayda değer derecede düşürüyor (Melbourne Üniversitesi)
TT

Çığır açıcı üç boyutlu biyoyazıcı, ses dalgaları kullanıyor

Yeni cihaz, laboratuvarda üretilen insan dokularındaki hata riskini kayda değer derecede düşürüyor (Melbourne Üniversitesi)
Yeni cihaz, laboratuvarda üretilen insan dokularındaki hata riskini kayda değer derecede düşürüyor (Melbourne Üniversitesi)

Bilim insanları ses dalgaları kullanarak laboratuvarda insan dokusu üreten bir biyoyazıcı tasarladı.

Halihazırda kullanılan üç boyutlu biyoyazıcılar, hücrelerin kat kat yerleştirilmesiyle laboratuvar ortamında insan dokuları geliştiriyor. 

Ancak çok karmaşık ve yavaş olan bu süreç, hataya da epey yatkın. Mevcut teknolojiler hücreleri yönlendirmeden geliştirdiği için yapılara zarar verebiliyor. 

Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'ne bağlı Collins BioMicrosystems Laboratuvarı Başkanı David Collins, "Hücrelerin yanlış konumlandırması, çoğu üç boyutlu biyoyazıcının insan dokusunu doğru bir şekilde temsil eden yapılar üretememesinin en büyük nedeni" diyor.

Collins ve ekip arkadaşları bu sorunun üstesinden gelmek adına yeni bir biyoyazıcı geliştirdi. 

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 30 Ekim'de yayımlanan makaleye göre yeni cihaz, ses dalgalarını kullanarak mikroskobik baloncukları istenen yönlerde titreştiriyor ve bu şekilde belirli hücreleri düzenliyor. Araştırmacılar, daha sonra bu temel yapıları büyüterek daha karmaşık insan dokularına dönüştürebiliyor.

Bilim insanları hücreleri kat kat yerleştirme ihtiyacını ortadan kaldıran biyoyazıcının birkaç saniye içinde görevini tamamladığını ve muadillerinden 350 kat daha hızlı olduğunu söylüyor.

Yeni üç boyutlu biyoyazıcı ayrıca dokuyu doğrudan laboratuvar plakasına bırakıyor. Diğer cihazlarda araştırmacıların çıktıyı alıp plakaya taşıması gerekiyordu. Bu da dokunun gelişim sürecine zarar verme riski taşıyordu.

Ancak yeni yöntem daha steril ve güvenli bir yol sunuyor. 

Yeni biyoyazıcı hem yumuşak beyin dokusu hem de kıkırdak ve kemik gibi daha sert dokuları üretebiliyor.

Araştırmacılar cihazın biraz daha test edilip iyileştirildikten sonra sadece birkaç dakika içinde belirli hastalıkların minyatür modellerini üretebileceğini söylüyor.

Bu teknoloji, kanser gibi hastalıklara karşı yeni ilaçlar geliştirilmesini veya kişinin genetiğine göre ona uygun tedaviler uygulanmasının önünü açabilir.

Independent Türkçe, Popular Science, Interesting Engineering, Nature