Mariana Çukuru'nda yaşayan birbirinden tuhaf 5 canlı

Okyanusun derinleri "vampirler" ve "şeytanlarla" kaynıyor

Hilal şeklindeki Mariana Çukuru'nun boyu 2 bin 500 genişliği ise 69 kilometre (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi)
Hilal şeklindeki Mariana Çukuru'nun boyu 2 bin 500 genişliği ise 69 kilometre (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi)
TT

Mariana Çukuru'nda yaşayan birbirinden tuhaf 5 canlı

Hilal şeklindeki Mariana Çukuru'nun boyu 2 bin 500 genişliği ise 69 kilometre (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi)
Hilal şeklindeki Mariana Çukuru'nun boyu 2 bin 500 genişliği ise 69 kilometre (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi)

Dünyanın en derin ve karanlık yerlerini içeren Mariana Çukuru, eşsiz koşulları nedeniyle tuhaf canlılara ev sahipliği yapıyor.

Büyük Okyanus'ta en derin noktası, deniz seviyesinin altında 11 bin metreye kadar varan bölgeye, bugüne kadar uzaya gidenden daha az insan indi. 

Basıncın yeryüzüne kıyasla 1100 kat arttığı Mariana Çukuru'ndaki hayvanlar bu koşullarda yaşayacak şekilde evrimleşmiş.

Deniz seviyesinin 610-1220 metre altında yaşayan damla balığı, basıncın bir canlı üzerindeki etkisinin en çarpıcı örneklerinden biri. 

"Dünyanın en çirkin hayvanı" sayılan bu deniz canlıları, aslında doğal ortamlarında "normal" bir balık gibi görünüyor. Ancak basınç farkının 100 kat civarında değiştiği yeryüzüne çıkarılan damla balıkları genişleyerek deforme oluyor.

Mariana Çukuru'nda bunun gibi zorlu koşullarda yaşamayı sürdüren birbirinden tuhaf 5 deniz canlısını derledik.

1) Goblin köpekbalığı (Mitsukurina owstoni)

Denizdeki en ürkütücü canlılardan biri olan goblin köpekbalığı, çenesini burnuna kadar uzatarak diğer balıkları avlayabiliyor. 

Özel bir algılama organları sayesinde sudaki zayıf elektrik sinyallerini yakalayıp kurbanlarının kalp atışlarını duyabiliyorlar. 

ghtyju
Goblin köpekbalığı, soyu yaklaşık 125 milyon yıl öncesine dayanan Mitsukurinidae familyasının hâlâ yaşayan tek üyesi (Dianne Bray/Museum Victoria)

Renkleri pembeyle morumsu gri arasında değişen goblin köpekbalıkları, 100 yıl kadar önce keşfedildi. Ancak çok derinde yaşadıkları için bugüne kadar çok az üyesi bulundu. 

Bu nedenle bilim insanları haklarında hâlâ pek geniş bir bilgiye sahip sayılmaz. 

2) Kara deniz şeytanı (Melanocetus)

Çok nadir rastlanan kara deniz şeytanları, canlı olarak ilk kez 2014'te görüntülenmişti. 

Fenersi takımında yer alan bu hayvanların en çarpıcı özelliği kafalarının üstündeki ışıl ışıl "oltaları". 

cdvf
Canlı bir kara deniz şeytanının ilk görüntüsü yaklaşık 600 metre derinde çekildi (Monterey Bay Akvaryumu Araştırma Enstitüsü)

Ucu karanlıkta parlayan bu yem, diğer aç balıkları hayvana yaklaştırıyor. Kara deniz şeytanı da bir çırpıda avını yutuyor. 

2003 yapımı meşhur animasyon filmi Kayıp Balık Nemo'yla (Finding Nemo) ünlü olan kara deniz şeytanı, genellikle 20 santimetre uzunluğa ulaşıyor.

3) Derin denizdeki ejder balığı (Stomidae)

Aristostomias scintillans türündeki ejder balığının boyu sadece 15 santimetre olsa da piranadakinden daha keskin dişlerle dolu kocaman bir ağzı var.

Ancak çenelerinin bundan daha ürkütücü bir özelliği var. Bu ejder balıklarının dişleri,  avlarını karanlıkta tutmak için ağızlarını adeta görünmez kılan şeffaf bir yapıya sahip. 

zxscdf
Korkutucu ejder balığı, avını çekmek için ışığı kullanmasına rağmen neredeyse görünmez olacak şekilde evrimleşmiş (Kaliforniya Üniversitesi San Diego)

Bu deniz canlıları aynı zamanda fotofor denen organlarıyla ışık üreterek avlarını kendilerine çekiyor. 

Bilim insanları, bu ışık büyük dişleriyle birleşince ejder balığını ele verebileceği için şeffaf yapının evrimleştiğini düşünüyor. 

4) Şeffaf başlı balık (Macropinna microstoma)

Transparan kafalı balık diye de bilinen bu hayvanların en çarpıcı özelliği isminden anlaşılsa da tuhaflığı bununla bitmiyor. 

Kubbe şeklindeki şeffaf kafalarının içinde dürbüne benzeyen gözler yer alıyor. Başlarının biraz arka kısmında kalan bu gözler, avlarını tespit etmelerini sağlıyor.

xcdvff
Kafasının üstündeki yeşil toplar, şeffaf başlı balığın gözleri (Wikimedia Commons)

Hassas gözleriyle başka canlıların ışığını yakalayabilen şeffaf başlı balıklar, ışığın az olduğu derinliklerde gözlerinin üzerine düşen gölge sayesinde avlarını buluyor.

Bu deniz canlılarının gözlerinin hep aynı yerde olduğu düşünülüyordu. Ancak artık yemek yerken ileriye dönük oldukları biliniyor. 

5) Vampir kalamar (Vampyroteuthis infernalis)

Latince ismi "Cehennemden gelen vampir kalamar" anlamına gelen bu hayvan, aslında ne vampir ne de kalamar. 

Özel bir kafadanbacaklılar takımının tek üyesi olan vampir kalamarın yaklaşık 10 yıllık bir yaşam süresi olduğu tahmin ediliyor. Bu, diğer kafadanbacaklıların ömründen çok daha uzun.

vbgrfb
Okyanusun derinlerinde yaşayan pek çok tür gibi vampir kalamar da avlarını ışıkla çekmeye çalışıyor (Wikimedia Commons)

Yaklaşık 30 santimetre uzunluğundaki bu hayvanların üreme döngüleri de diğer türlerden daha fazla gerçekleşiyor. 

500 ila 3 bin metre derinlerde yaşayan vampir kalamar, zooplankton ve ölü organik atıklardan oluşan düşük kalorili bir beslenme biçimine sahip. 

Independent Türkçe, IFL Science, Smithsonian Ocean Portal, Monterey Bay Aquarium, TÜBİTAK Bilim Genç, BBC Discover Wildlife



İzleyiciler 4 yıldır yeni sezonu gelmeyen diziye kafayı taktı

Marcella'nın üç sezonu da halen Netflix'te izlenebilir (ITV)
Marcella'nın üç sezonu da halen Netflix'te izlenebilir (ITV)
TT

İzleyiciler 4 yıldır yeni sezonu gelmeyen diziye kafayı taktı

Marcella'nın üç sezonu da halen Netflix'te izlenebilir (ITV)
Marcella'nın üç sezonu da halen Netflix'te izlenebilir (ITV)

Netflix aboneleri, son sezonu 2020'de yayına giren Marcella'yı izlemekten bıkmadıklarını söylerken, polisiye yapımı birbirlerine tavsiye ediyor. 

Sürükleyici drama, evliliği yıkılan Londralı eski bir dedektif olan Marcella Backland'i merkezine alıyor. 

Durumu kabullenip hayata tekrar tutunmaya çalışan Marcella, bir seri katili yakalamak için 10 yıl önce ailesi uğruna bıraktığı işine geri dönüyor. 

Başrolde Anna Friel var

İsveçli senarist ve radyo programcısı Hans Rosenfeldt'ın yapımcılığını, yazarlığını ve yönetmenliğini üstlendiği dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 70 puana sahip.

Televizyon yazarları, Marcella'nın karanlık suç dizilerinden hoşlanan izleyicileri tatmin edeceğini belirtiyor.  

Başrolde Marcella'yı canlandıran BAFTA adayı aktris Anna Friel'e Ray Panthaki, Nicholas Pinnock, Jamie Bamber ve Harry Lloyd gibi isimler eşlik ediyor.

İlk sezonu 2016'da yayına giren dizi, Netflix forumlarında konuşulmaya devam ediyor.

Facebook'ta 3 milyonu aşkın üyesi bulunan Netflix Bangers grubundan izleyiciler, yeniden gündeme gelen Marcella'dan bahsetmeden edemiyor.

"Umarım 4. sezonu gelir"

Gruptaki bir kullanıcı, "O kadar iyiydi ki tekrar tekrar izleyebilirsin" diyerek Marcella'yı övdü. 

Dizinin hayranı olduğunu söyleyen başka bir izleyiciyse "Gelmiş geçmiş en iyisi" yorumunda bulundu.

Dizinin üçüncü sezonu eleştirmenlerce beğenilse de izleyicilerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar gelmişti.

"Marcella kesinlikle harikaydı" yorumunda bulunan bir izleyici, "4. sezon için de güzel bir açık kapı bıraktı, ki bunun bir an önce yapılması gerekiyor" diye eklemişti. 

Başka bir hayransa şöyle yazmıştı:

Umarım Marcella'nın 4. sezonu gelir. Bu şekilde bırakamazlar!

Dizinin yaratıcısı Rosenfeldt ise Digital Spy'a yaptığı açıklamada "Dürüst olmak gerekirse 4. sezon hakkında düşünmedim bile" demişti. 

Independent Türkçe, Unilad, Daily Mail, Digital Spy