Deadpool ve Wolverine'in orijinal finali ortaya çıktı

Film dijital yayın platformunda gösterime girdikten sonra rekorlar kırdı (Disney+)
Film dijital yayın platformunda gösterime girdikten sonra rekorlar kırdı (Disney+)
TT

Deadpool ve Wolverine'in orijinal finali ortaya çıktı

Film dijital yayın platformunda gösterime girdikten sonra rekorlar kırdı (Disney+)
Film dijital yayın platformunda gösterime girdikten sonra rekorlar kırdı (Disney+)

Deadpool ve Wolverine'in (Deadpool & Wolverine) yaratıcıları filmin finalinin ilham kaynağını açıkladı.

Müzede Bir Gece'nin (Night at the Museum) yönetmeni Shawn Levy'nin çektiği film, süper kahramanların kendi evrenlerine yönelik bir tehdidi yenmek için gönülsüzce bir araya gelmesini konu alıyor.

Ryan Reynolds, Wade Wilson'ı canlandırırken Hugh Jackman, 2017'de Logan'da öldürülen Wolverine karakteriyle geri dönüyor.

12 Kasım'da Disney+'ta gösterime giren film o günden bu yana rekorlar kırdı. 6 günden kısa sürede yaklaşık 20 milyon izlenme sayısına ulaşan film, Black Panther: Yaşasın Wakanda'dan (Black Panther 2: Wakanda Forever) bu yana dijital yayın platformunda en çok izlenen canlı aksiyon filmi oldu.

Levy, yaklaşık iki gün süren yeniden çekimlerin ardından filmin finalinin Reynolds'ın eşi Blake Lively'den ilham aldığını açıkladı.

Orijinal finalde Deadpool ve Wolverine günü kurtarıp Zaman Yırtıcı'yı yok ediyor ve hemen ardından hayatta oldukları ortaya çıkıyordu. Ancak son versiyonda, kötü adam Paradox’un (Matthew Macfadyen) kin dolu konuşması sırasında, kahramanların akıbeti belirsizliğe bırakılıyor.

Süper kahramanlar daha sonra Goo Goo Dolls'un "Irish" şarkısı eşliğinde onun monoloğunu kesmek için ortaya çıkıyor.

GamesRadar'a göre Reynolds, "Filmde sadece bir buçuk günlük yeniden çekim yaptık ve bundan gurur duyuyoruz" dedi.

Bu tür filmlerde genellikle haftalarca süren yeniden çekimler olur. Ama Matthew'un yaptığı bu konuşma yeniden çektiğimiz parçalardan biriydi. Ve o mucizevi biri.

Levy, "Hakkını teslim etmek lazım" diye ekledi.

Önceki halinde belirsizlik yoktu. Güç odası havaya uçmuştu ve kahramanlarımız hayatta kalmıştı. Bize, 'Biliyor musunuz, tüm film boyunca sizinle birlikteydim. Kaybettikleri korkusunu hissederek oturmak istiyorum. Bırakın o belirsizlik dolu yerde olayım ki hayatta kalmalarının zaferi daha duygusal ve içgüdüsel olsun' diyen Blake'ti. Bu bir Blake notuydu, filmin bu bölümü hakkında düşünmenin yeni bir yolunu açtı ve bu yüzden bu yeniden çekimi yaptık... Ve burada, sonuç çok daha tatmin edici.

Ryan Reynolds ve Hugh Jackman'ın başrollerini paylaştığı Marvel çizgi romanından uyarlanan devam filmi, 23 günde küresel gişede 1 milyar 86 milyon dolar hasılat elde etti. Böylece, 2019 yapımı Joker’i geride bırakarak tarihin en yüksek hasılat yapan 18+ filmi unvanını kazandı. Bu rakam ABD'de yurt içinde 516,8 milyon dolar ve uluslararası alanda 568,8 milyon doları kapsıyor. 

Independent Türkçe



Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
TT

Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)

Milyonlarca galaksiden elde edilen veriler, Albert Einstein'ın en ünlü teorisini doğruladı.

Einstein'ın 20. yüzyılın başında ortaya attığı genel görelilik teorisi, evrenin en temel kuvvetleri arasında yer alan kütleçekimi uzay-zaman dokusuna bağlıyor.

Meşhur fizikçi bir cismin kütlesine oranla artan kütleçekim kuvvetinin, uzay-zaman dokusunu büktüğünü ve etrafından geçen diğer cisimleri etkilediğini keşfetmişti.

Bu kuvvet aynı zamanda evreni bir arada tutmak gibi bir görev de görüyor. 

ABD'deki Michigan Üniversitesi'nden Dragan Huterer "Einstein'ın genel görelilik teorisi, büyük kütleli cisimlerin kendi yarattıkları kütleçekim alanındaki hareketlerini açıklıyor. Sahip olduğumuz en başarılı fizik teorilerinden biri" diyerek ekliyor: 

Ancak hızlanan evrenin keşfi, genel göreliliğin belki de değiştirilmesi gerektiğine dair önerilere yol açtı.

Huterer ve ekip arkadaşları 2019'dan beri devam eden Karanlık Enerji Spektroskopik Enstrümanı (DESI) çalışmasının bulgularını inceleyerek bu teoriyi test etti.

Evrenin son 11 milyar yılına yayılmış yaklaşık 6 milyon galaksiye dair gözlemleri analiz eden bilim insanları, Einstein'in teorisini bugüne kadarki belki de en büyük sınavına soktu.

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de üç ayrı makale halinde yayımlanan bulgular, fizikçiyi haklı çıkardı.

Evrenin genişlemesinin yarattığı dışa doğru çekime karşı kütleçekimin bu galaksileri kozmik ağda bir araya getirme ve bu ağın zaman içinde evrimleşme şekli, Einstein'ın ünlü teorisi tarafından yapılan tahminlerle tam olarak uyumluydu.

Bilim insanları kütleçekimin daha büyük ölçeklerde davranışının değişip değişmediğini uzun zamandır merak ediyor.

Genel göreliliği temel alan standart kozmolojik modele göre evrenin çok küçük bir kısmı gözlemlenebilen maddeden oluşuyor. Yaklaşık yüzde 68'inin karanlık enerji ve yüzde 27'sinin de karanlık maddeden oluştuğu varsayılıyor. 

Işıkla etkileşime geçmedikleri için gözlemlenemeyen bu iki şeyin doğası da tam olarak bilinmiyor. Karanlık maddenin özellikle evrenin ilk yıllarında galaksilerin oluşumunda büyük bir rol oynadığı, karanlık enerjinin de evrenin genişleme hızını arttırdığı öne sürülüyor.

Ancak bazı gözlemlerin standart modelin savunduklarıyla örtüşmemesi, itirazlara yol açıyor. Standart modele karşı çıkan bazı bilim insanları Değiştirilmiş Newton Dinamiği (Modified Newtonian Dynamics / MOND) teorisini destekliyor.

Bu teori, kütleçekimin evrenin her yerinde aynı şekilde işlemediğini savunuyor.

Yeni bulgular standart modelle çelişen gözlemleri tamamen açıklamıyor ancak MOND teorisine güçlü bir darbe vurduğu söylenebilir. 

Araştırma ekibi ayrıca DESI bulgularının dinamik bir karanlık enerjiye işaret ettiğini söylüyor.

Dallas'taki Texas Üniversitesi'nden Mustapha Ishak-Boushaki, ortak liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "Karanlık enerji dinamik ve zayıflıyor gibi görünüyor. Bu da sonsuza kadar genişlemesi gerekmeyen evrenin evriminin geleceğini değiştiriyor" diyerek ekliyor: 

Karanlık enerjinin dinamik olduğuna dair güçlü ipucu, 1998'de evrenin ivmelenerek genişlediğinin keşfedilmesinden bu yana elde edilen en önemli bulgu.

Dünya çapından 900'den fazla araştırmacıyı bir araya getiren DESI projesi hâlâ devam ediyor. Tamamlandığı zaman neredeyse 40 milyon galaksiyi incelemesi hedeflenen projenin, evrenin en büyük gizemlerini aydınlatması bekleniyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Live Science, Reuters, arXiv