Gladyatör 2'deki deniz savaşları gerçek miydi?

Ridley Scott'ın Gladyatör 2'si "Tam bir Hollywood saçmalığını" satmakla suçlanıyor ancak filmin birçok yönü tarihi kayıtlarla destekleniyor.

Ridley Scott'ın Gladyatör 2'sinde Kolezyum'da deniz savaşı yapılıyor (Paramount Pictures)
Ridley Scott'ın Gladyatör 2'sinde Kolezyum'da deniz savaşı yapılıyor (Paramount Pictures)
TT

Gladyatör 2'deki deniz savaşları gerçek miydi?

Ridley Scott'ın Gladyatör 2'sinde Kolezyum'da deniz savaşı yapılıyor (Paramount Pictures)
Ridley Scott'ın Gladyatör 2'sinde Kolezyum'da deniz savaşı yapılıyor (Paramount Pictures)

Ridley Scott'ın Gladyatör 2 (Gladiator 2) filmi bu hafta ABD sinemalarında gösterime girdiğinde, bazı izleyiciler Roma'daki Kolezyum'un deniz savaşlarına ev sahipliği yapmak üzere sular altında bırakıldığı muhteşem sahnelerin, yönetmenin aşırı aktif hayal gücünün ürünü olduğunu düşünebilir.

Nitekim klasik bilimler profesörü Dr. Shadi Bartsch kısa süre önce filmin bazı unsurlarını "Tam bir Hollywood saçmalığı" diye tanımlamıştı.

Ancak Scott, Kolezyum'daki su savaşları fikrini kendisinin icat ettiği görüşüne sertçe karşı çıkıyor.

Collider'dan bir muhabirin sorularını yanıtlayan 86 yaşındaki yönetmen, "Kesinlikle yanılıyorsunuz" dedi.

Kolezyum suyla doluydu ve deniz savaşları vardı.

Muhabir, Dr. Bartsch'ın özellikle eleştirdiği bir nokta olan savaşlarda köpekbalıklarının da oluşunun doğruluğunu sorduğunda Scott şu yanıtı verdi:

Dostum, eğer bir Kolezyum inşa edebiliyorsan, onu lanet suyla doldurabilirsin. Şaka mı yapıyorsun? Ve denizden bir ağ içinde birkaç köpekbalığı almak mı? Şaka mı yapıyorsun? Tabii ki yapabilirler!

Scott'ın iddiaları tarihi kayıtlar tarafından büyük ölçüde destekleniyor. Kolezyum MS 80'de İmparator Titus tarafından açıldığında, naumachiae diye bilinen iki deniz savaşının sahnelendiği 100 gün süren törenler düzenlenmişti.

Bunlardan biri yakındaki Augustinian havzasında, diğeriyse Kolezyum'un içinde yapılmıştı.

O dönemin Romalı tarihçisi Cassius Dio, köpekbalıkları yerine atlar ve boğalar da dahil olmak üzere, hayvanların gösteriye katıldığını yazmış, bu da suyun nispeten sığ olduğunu gösteriyor.

Cassius Dio, "Titus aynı tiyatroyu aniden suyla doldurdu ve sıvı elementte tıpkı karadaki gibi hareket etmeleri öğretilen atları, boğaları ve diğer bazı evcilleştirilmiş hayvanları getirdi" diye yazmış.

Ayrıca gemilerde insanlar da getirmiş, onlar da Kerkyralılar ve Korintliler kılığına girerek orada bir deniz savaşına girişmişti.

Kerkyralılar ve Korintliler arasındaki bu savaş M.Ö. 434'te Peloponez Savaşı'nın başlamasına neden olmuştu. Dolayısıyla, Kolezyum'da yeniden canlandırılmasından 500 yıldan biraz daha uzun süre önce gerçekleşmiş olmalı.

Öte yandan, Dr. Bartsch'ın Antik Romalıların köpekbalığının ne olduğunu bile bilemeyeceği iddiası kesinlikle doğru değil. Yaşlı Pliny gibi Romalı doğa bilimciler tarafından hakkında yazılar yazılmış ve Pompeii'den iyi korunmuş bir MÖ ikinci yüzyıl mozaiği de dahil sanat eserlerinde tasvir edilmişler.

Gladyatör 2'de dövüşçülerin Kolezyum'da gergedanlara bindiğini gösteren sahneler sanatsal özgürlük olabilir ancak gergedanlar, filler, boğalar, ayılar, aslanlar, panterler ve timsahlar gibi egzotik hayvanların hepsinin Roma'ya getirildiği ve genellikle arenada birbirleriyle karşı karşıya getirildiği doğru.

Gladyatör 2, Türkiye'de sinemalarda.

Independent Türkçe



Yunan tanrılarının içki yarışmasını resmeden Roma dönemi lahiti bulundu

Mermer lahitte Herkül bir kadeh tutarken tasvir ediliyor (İsrail Eski Eserler Kurumu)
Mermer lahitte Herkül bir kadeh tutarken tasvir ediliyor (İsrail Eski Eserler Kurumu)
TT

Yunan tanrılarının içki yarışmasını resmeden Roma dönemi lahiti bulundu

Mermer lahitte Herkül bir kadeh tutarken tasvir ediliyor (İsrail Eski Eserler Kurumu)
Mermer lahitte Herkül bir kadeh tutarken tasvir ediliyor (İsrail Eski Eserler Kurumu)

Arkeologlar, Yunan tanrıları Herkül ve Dionysos'un içki yarışmasını tasvir eden 1700 yıllık mermer bir lahiti ortaya çıkardı.

MS 2. veya 3. yüzyıla tarihlenen bu nadir eser, Akdeniz kıyısındaki kazı çalışmalarının sürdüğü antik kent Kayserya'nın surlarının dışında bulundu.

Bu keşif, bugün İsrail'de yer alan Kayserya'nın surlarının ötesinde de arkeolojik öneme sahip olduğuna işaret ediyor. Roma döneminde muhtemelen çevredeki bölgenin de yoğun bir nüfusa sahip olduğu anlaşılıyor.

İsrail Eski Eserler Kurumu'ndan Nohar Shahar ve Shani Amit yaptıkları açıklamada, "Kumulun yumuşak, hafif kumunu kaldırmaya başladığımızda aniden mermer bir nesnenin ucu ortaya çıktı" diyor. 

Tüm kazı ekibi heyecanla etrafında toplandı ve kumlar giderek temizlenince gördüklerimize inanamadık.

gthyju
Mermer lahitte Yunan tanrıları içki içerken tasvir ediliyor (İsrail Eski Eserler Kurumu)

Lahit üzerinde hayvanlar, ağaçlar, yarı tanrı Herkül ve şarap ve eğlence tanrısı Dionysos tasvirleri var. Dr. Shahar, "Bölgemizde bir mezar tabutunda Dionysos ve Herkül'ün şarap yarışması sahnesini ilk kez görüyoruz" diyor.

Lahit kırık halde bulundu ve ortaya çıkarılan her parçası "bir öncekinden daha etkileyici" görünüyordu.

Araştırmacılar "Aslında, kazının son saatlerinde heyecan doruğa ulaştı; kumun altında gömülü olan lahitin bir tarafı tamamen sağlam şekilde ortaya çıktı. Bu tarafta Herkül'ün aslan postu üzerinde yatarken elinde bir kadeh tuttuğu sahne tasvir ediliyor" diyor.

Gücüyle bilinen Herkül'ün lahit üzerinde "artık ayakta duramayan biri" olarak betimlenmesi, sanat eserinde tasvir edilen içki yarışmasını kimin kazandığını açıkça ortaya koyuyor.

Konservatörler halihazırda lahitin parçalarını restore edip temizlemeye ve birleştirmeye çalışıyor.

Dr. Shahar, Dionysos'un tören alayındaki sahnelerine MS 2. ve 3. yüzyıl lahitlerinde sıkça rastlanmasına rağmen Roma sanatında sıkça görülen içki içme yarışmasının bu özel tasvirinin, bu bölgede Zippori ve Antakya'da ortaya çıkarılan mozaikler yoluyla bilindiğini söylüyor.

Arkeolog, bu sahnelerin kutlamadan daha derin anlamlar taşıdığını anlatıyor. Dr. Shahar, "Bu örnekte figürler sadece kutlama yapmıyor gibi görünüyor" diye açıklıyor.

Aslında içki içip dans etmenin, bir sonraki dünyadaki yaşama geçişin ve kurtuluşun sembolüne dönüşmesiyle, ölen kişiye son yolculuğunda eşlik ediyorlar. Bu lahit ölümü bir son değil, yeni bir başlangıç olarak gören inanca alışılmadık bir yorum getiriyor.

İsrail Eski Eserler Kurumu Müdürü Eli Escusido, buluntunun "düşünmeye sevk ettiğini" ve Roma dönemindeki inançlara ve günlük yaşama ışık tuttuğunu belirtiyor.

Independent Türkçe