Kuşların evriminin sırrı, dinozorların "butlarında" saklı olabilir

Yale Üniversitesi'ndeki yeni çalışmada paleontologlar, aralarında bağlantılar bulmak üzere kuşların kemik ve eklemlerini dinozorlarınkilerle karşılaştırdı

Yale Üniversitesi ve diğer kurumlardan bilim insanları, bir miğferli beç tavuğunun diz eklemi pozisyonlarını ölçmek ve işlevini dinozorlarla karşılaştırmak için X ışını görüntüleri kullandı (Unsplash)
Yale Üniversitesi ve diğer kurumlardan bilim insanları, bir miğferli beç tavuğunun diz eklemi pozisyonlarını ölçmek ve işlevini dinozorlarla karşılaştırmak için X ışını görüntüleri kullandı (Unsplash)
TT

Kuşların evriminin sırrı, dinozorların "butlarında" saklı olabilir

Yale Üniversitesi ve diğer kurumlardan bilim insanları, bir miğferli beç tavuğunun diz eklemi pozisyonlarını ölçmek ve işlevini dinozorlarla karşılaştırmak için X ışını görüntüleri kullandı (Unsplash)
Yale Üniversitesi ve diğer kurumlardan bilim insanları, bir miğferli beç tavuğunun diz eklemi pozisyonlarını ölçmek ve işlevini dinozorlarla karşılaştırmak için X ışını görüntüleri kullandı (Unsplash)

Bilim insanları, geçmişte dinozorlarla kuşlar arasındaki bağı tüy ve kanatlar üzerinden kurmuş olsa da Yale Üniversitesi'nden yeni bir araştırmanın farklı bir odak noktası var.

Kanat bariz bir seçim olduğu halde Connecticut'taki seçkin Sarmaşık Ligi üniversitesindeki paleontologlar, butları tercih ediyor.

Üniversitede doktora sonrası araştırmalarını sürdüren Armita Manafzadeh "But etinin altında iki kemik var: Uzun ve kalın olan tibiayla (kaval kemiği) çok daha kısa ve ince olan fibula (baldır kemiği)" diye açıkladı.

Manafzadeh, Nature adlı akademik dergide çarşamba günü bu konuya dair yayımlanan çalışmanın baş yazarı.

Bilim insanları, bacağın o kısmının, dinozorların onlarca milyon yıl önce yaptığı gibi kıvrılıp dönmesini sağladığını söylüyor. "Fibuladaki kısalma" penguenlerin paytak yürümesini ve hindilerin tırıs gitmesini mümkün kılıyor. Ancak geçmişte fibula büyük oranda göz ardı edilmişti.

Araştırmanın ortak yazarı ve Yale'de doçent olan Bhart-Anjan Bhullar "Fibula, genellikle iki alt bacak kemiğinden daha küçük olanı ve omurgalıların form ve işlevleri üzerine yürütülen çalışmalarda çoğunlukla ihmal ediliyor" dedi.

Ancak evrim, vücudun büyük ve küçük tüm bölümlerine etki ediyor. Göz ardı edilen yapılar ve bölgeler, genellikle yeni içgörüler ve anlatılmamış hikayeler için altın madenleri niteliği taşıyor.

Uluslararası yazarlar, Afrika'ya özgü benekli bir kuş olan miğferli beç tavuğunun (Numida meleagris) diz eklemi pozisyonlarını ölçmek için X ışını videoları kullandı. Bu videoları üç boyutlu modellerle birleştirmek ve kuşun kemik yüzeylerinin birbirine nasıl uyduğunu ve eklemlerin hareket halindeyken nasıl göründüğünü görselleştirmek üzere bir bilgisayar animasyonu yazılımından faydalandılar.

Penguen, devekuşu, baykuş ve turnanın bacak kemiklerinin şekillerini de inceleyerek başka hayvanlardan elde edilen verilerden de yararlandılar. İguana ve timsahın da benzer X ışını videolarını topladılar.

Manafzadeh, kuşların fibulalarının yaşayan sürüngenlerden "tamamıyla farklı" hareket ettiğini görebildiklerini söyledi. Kuşlardaki tibia eklemlerinin yüzeyleri kavisli yaylara sahip ve kısa fibula, kuş butunun içinde tibiaya oranla uzunluğu kadar "yuvarlanabiliyor".

Bu özellikler, eklem 100 dereceden daha fazla döndüğünde bile diz kemiklerinin temasının pürüzsüz bir şekilde sürmesini sağlıyor.

Manafzadeh "Bu yüzden kuşların dizleri eşsiz bir şekilde dönebiliyor ve yaşadıkları dünyada daha etkili bir şekilde gezinebiliyorlar. Bu hareket kabiliyetini dönmek ve yerde manevra yapmak için kullanıyorlar ama çiftleşme gösterilerinde, avlanmada ve ağaç dallarını taşımakta da bundan yararlandıklarını tahmin ediyoruz” dedi.
 

frgthyju
Geç Kretase dönemi dinozoru Ichthyornis dispar'ın ve yeniden oluşturulmuş fosilinin illüstrasyonu. Ichthyornis dispar, yaklaşık 100 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşıyordu (Michael Hanson/Yale Üniversitesi)

Bu kısalmış fibulanın evrimsel kökenlerini araştıran araştırmacılar, Rahonavis ostromi ve Ichthyornis dispar gibi bazı kuş atalarının kavisli tibia yüzeyleri ve kısalmış ve daha ince fibula izleri taşıdığını keşfetti. Yale'deki araştırmacılar, daha önce de Ichthyornis dispar'ın kafasının üç boyutlu bir modelini çıkardıkları çalışmalar yapmıştı.

Tyrannosaurus rex gibi yaygın bir şekilde bilinen diğer birçok dinozorunsa düzleşmiş tibia yüzeyleri ve yalnızca menteşe benzeri dizleri mümkün kılan sertleşmiş butları vardı.

Bhullar "İlk dinozorlarda bacağı sertleştirmek için ortaya çıkan özelliklerin, kuşlarda ve yakın akrabalarında diz eklemini benzersiz ve aşırı bir şekilde hareket ettirmek amacıyla kullanıldığını keşfettik" dedi.

Evrimin işleyişinde, mevcut yapı ve işlevlerin, genellikle şaşırtıcı ve öngörülemeyen şekillerde yeniden tasarlandığını tekrar tekrar görüyoruz.

Independent Türkçe



Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)

Zayıflama iğnelerinin, kalp kaslarını küçültebileceği tespit edildi. 

Diyabet tedavisi ve kilo verme amacıyla kullanılan Ozempic ve Wegovy ilaçları, özellikle Batı ülkelerinde son dönemde epey popülarite kazandı.

GLP-1 agonisti sınıfındaki bu iğnelerin kalp ve böbrek sağlığında da olumlu etkiler yarattığına dair araştırmalar çıkarken, bazı uzmanlar uzun vadede doğurabileceği istenmeyen sonuçlara dikkat çekiyor. 

Kanada'daki Alberta Üniversitesi'nin yeni araştırması, bu endişelere bir yenisini ekledi.

Sonuçları hakemli dergi The Lancet'ta yayımlanan çalışmada Ozempic'in aktif maddesi semaglutid, fareler ve insan hücreleri üzerinde test edildi.

Bilim insanları, diyabeti ve kalp sorunu olmayan zayıf ve obez farelere 21 gün boyunca semaglutid verdi. Bir grup fareye de herhangi bir işlem uygulanmadı. 

Üç haftanın sonunda obez fareler, kontrol grubundakilere kıyasla vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde 30'unu ve yağ kütlelerinin yüzde 65'ini kaybetti.

Bu süre zarfında semaglutid alan zayıf farelerin iskelet kaslarında neredeyse yüzde 8'lik bir azalma kaydedildi. 

Kalbin çalışmasında veya kalp duvarlarının kalınlığında herhangi bir değişiklik gözlemlenmedi ancak ilaç verilen iki grupta, genel kalp kütlesinde ve kalp kası hücreleri boyutunda düşüş yaşandı.

Araştırmacılara göre bulgular, semaglutidin zayıflama etkisinin dışında kalp kütlesinde azalmaya yol açtığına işaret ediyor.

Daha sonra laboratuvar ortamında insanların kalp kası hücrelerine semaglutid veren ekip, kayda değer seviyde bir küçülme gözlemledi.

Diğer yandan atrofi belirteçlerinde herhangi bir değişim kaydedilmedi. Atrofi, bir organın küçülüp zayıflamasını ifade ediyor. 

Bu nedenle kalp kaslarındaki küçülmeye semaglutidin yol açıp açmadığını söylemek için henüz erken. 

Bulguların doğrudan insanlar için de geçerli olduğu kanıtlanırsa, kalp hastalığı veya atrofiden muzdarip kişilerin zayıflama iğneleri kullanarak girdiği ciddi risk ortaya konabilir. 

Araştırmacılar Ozempic gibi ilaçların kas kaybına yol açıp açmadığının yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Makalenin yazarlarından Jason Dyck "Ortaya çıkabilecek yan etkileri izlememiz ve bunların farkında olmamız gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Alberta Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Carla Prado ise yer almadığı çalışma hakkında "Kimseyi telaşlandırmak istemiyoruz" diyerek ekliyor: 

İnsanların anlamasını istediğimiz şey, bu ilaçlarla bile beslenme ve egzersizin unutulmaması.

Prado zayıflarken kas kaybetmenin normal bir şey olduğunu da ekliyor. Ancak Dyck'e katılarak "İnsanlar, 'Çözümü bulduk, sadece bu ilacı alalım' diye düşünebilir. Ama gerçekte durum böyle değil" diyor:

Daha iyi çalışmalara ihtiyacımız var, verilen kilonun niteliği sözkonusu olduğunda ilaçlarla ilgili daha iyi düzenlemelere ihtiyacımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, CBC, The Lancet