Moana'nın devam filmi, eleştirmenleri hayal kırıklığına uğrattı

Disney'in yeni devam filmi yola bir spin-off dizisi olarak çıkmıştı ve eleştirmenler bu durumun etkilerini açıkça hissettirdiğini belirtiyor

Moana 2'de Maui (Dwayne Johnson) ve Moana (Auli’i Cravalho) (Disney)
Moana 2'de Maui (Dwayne Johnson) ve Moana (Auli’i Cravalho) (Disney)
TT

Moana'nın devam filmi, eleştirmenleri hayal kırıklığına uğrattı

Moana 2'de Maui (Dwayne Johnson) ve Moana (Auli’i Cravalho) (Disney)
Moana 2'de Maui (Dwayne Johnson) ve Moana (Auli’i Cravalho) (Disney)

Disney'in 2016 yapımı hit animasyon macerasının merakla beklenen devam filmi Moana 2, eleştirmenler tarafından ortalama eleştirilerle karşılandı.

İlk film, Antik Polinezya'da geçiyordu ve izleyicileri, yerel bir şefin güçlü kızı Moana ve şekil değiştiren yarı tanrı Maui'yle tanıştırıyordu. Filmde Hamilton'ın yazarı Lin-Manuel Miranda'nın şarkıları da yer alıyordu. Film halihazırda canlı olarak yeniden çekiliyor.

Yeni animasyon devam filminde hikaye, üç yıl sonrasına taşınıyor ve yapıma ismini veren ana karakteri yine Auli'i Cravalho seslendirirken The Rock (Kaya) lakaplı Dwayne Johnson da Maui rolüyle geri dönüyor. Şarkılar Unofficial Bridgerton Musical'ın yaratıcıları Abigail Barlow ve Emily Bear'a ait.

Film, yola bir spin-off dizisi olarak çıkmıştı ve birçok eleştirmen, yapımı heyecan vermeyen bölümlerden oluştuğu ve tek başına bir film gibi hissettirmediği için eleştirdi.

The Wrap'ten William Bibbiani "Moana 2'yi, epey durağan karakterlerin sadece her hafta ortaya çıkan bir krize tepki verdiği vasat bir Moana dizisi bölümü gibi tanımlamak daha doğru olur (ki devam filmi aslında böyle olacaktı)" yazdı.

Bibbiani "Moana 2'yle ilgili gerçekten korkunç olan bir şey yok" diye devam etti.

Ancak 'Moana 2'yle ilgili gerçekten korkunç olan bir şey yok' yazmak gerekmesi yine de bir şeylerin ters gittiği anlamına geliyor.

The Times'tan Kevin Maher de filmde yeniden düzenlenen televizyon dizisinin istenmeyen izlerini gördü. Maher, iki yıldızlı eleştirisinde "Anlatı, bölümler üzerinden tökezleyerek ilerleyerek maalesef daha geniş ve zayıf olan olay örgüsüne çok az etki eden bağımsız hikayelerle başlıyor" yazdı.

Matangi'yle bir macera, herhangi bir dizinin, platformda yayına girmeden çok önce vazgeçilecek şişirme bir bölümü gibi ilerliyor.

Maher, değerlendirmesini şöyle sonlandırıyor:

Moana'nın aksine, filmin yolunu bir türlü bulamaması üzücü.

Evening Standard'dan India Block, daha olumlu bir değerlendirme yaparak filme 5 yıldız verdi ve yeni şarkı yazarlarını övdü. Block "Abigail Barlow'la Emily Bear, (devam filmi için söz yazarı olarak geri dönmeyen) Lin-Manuel Miranda'nın tarzını taklit etmeden, devamlılığı koruyacak şekilde sürdürebilen usta ve duygusal şarkı yazarları olduklarını kanıtladı" yazdı.

Block, filmin görünüşünü de vurgulayarak şöyle dedi:

Animasyon daha da güzel, her kum tanesini ve sıçrayan her okyanus damlasını görebiliyorsunuz. Filmdeki sanatsallık bu seviyedeyken neden canlı çekim bir yeniden çevrime (2026'da gösterime girmesi planlanıyor) ihtiyaç duyulduğu sorusu akla geliyor.

Rolling Stone eleştirmeni David Fear ise Moana 2'nin "Geçmişte Disney'in en popüler yapımlarının doğrudan video formatında çıkan devam filmlerinden" daha iyi olduğunu savundu.

Ancak izleyicilerin yine de beklentilerini düşürmek isteyebileceklerini belirtti. Fear, "Genel anlamda, devam filmlerine giriş dersi gibi hissettiriyor: İlk filmi sevdiniz, işte size ilkine çok benzeyen ikinci bir film" yazdı.

Eğer istediğiniz buysa, bu iyi bir haber. Eğer değilse de film bir saat 40 dakika.

Independent Türkçe



İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
TT

İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)

Dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı ortaya koyan Arkeopteriks cinsine ait fosil, uzun zamandır devam eden bir tartışmayı noktaladı. Bilim insanları Arkeopteriks'in uçabildiğini tespit etti. 

İlk örnekleri 1861'de Almanya'da keşfedilen Arkeopteriks, tüyleri nedeniyle ilk başta kuş sanılmıştı. Ancak keskin dişlere sahip çenesi ve uzun kemikli kuyruğu gibi dinozorlara benzeyen özellikleri de vardı. 

"İlk kuş" diye de bilinen bu cins, kuşlar ve dinozorlar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla tanınıyor. 

Öte yandan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Arkeopteriks'in uçup uçamadığı uzun zamandır tartışma konusuydu. Bilim insanları bu dinozora ait fosilleri inceleyerek kuşların ilk nasıl uçmaya başladığını anlamaya çalışıyordu. 

ABD'nin Şikago kentindeki Field Müzesi'nde tutulan son derece iyi korunmuş fosil örneği, bu soru işaretinin giderilmesini sağladı. Yıllarca özel koleksiyoncuların elindeki örnek 2022'de müze tarafından alınmıştı. 

Müzede çalışan Dr. Jingmai O'Connor ve ekip arkadaşları, bilgisayarlı tomografiyle fosili tarayarak iskeletin dijital bir haritasını oluşturdu. Araştırmacılar UV ışığı kullanarak yumuşak doku kalıntılarını açığa çıkarmayı da başardı.

Diğerlerinin aksine bu örnekteki kemiklerin üç boyutlu olarak korunması sayesinde hayvanın kafatası daha detaylıca incelendi. Ekip böylece tarih öncesi kuşların kafatasından modern kuşlarınkine geçişin ilk işaretlerini saptadı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (14 Mayıs) yayımlanan çalışmadaki en kritik bulguysa Arkeopteriks'in kanatlarında gizliydi. 

Cinsin önceki örneklerinde sadece iki kat kanat tüyü varken, bu örnekte üç kat vardı. Üst kol kemiği üzerindeki bu tüyler kanattan vücuda doğru düzgün bir aerodinamik hat oluşturarak modern kuşların uçmasını sağlıyor. 

Bilim insanları uçamayan tüylü dinozorlarda olmayan bu tüylerin, Arkeopteriks'in uçmasını sağladığını belirtiyor. 

Dr. O'Connor "Arkeopteriks tüyleri olan ilk dinozor ya da 'kanatları' olan ilk dinozor değil. Ancak tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en eski dinozor olduğunu düşünüyoruz" diyerek ekliyor:

Kuşlarla yakın akraba olan ancak tam olarak kuş olmayan tüylü dinozorlarda bu tüyler eksik. Onların kanat tüyleri dirsekte bitiyor. Bu da bize kuş olmayan bu dinozorların uçamadığını, ancak Arkeopteriks'in uçabildiğini gösteriyor.

Öte yandan hayvanda göğüs kemiğinin olmamasından dolayı çok iyi uçamadığı düşünülüyor. Araştırmacılar Arkeopteriks'in tavuklar gibi kısa süren uçuşlar yaptığını ancak çoğunlukla yerde kaldığını tahmin ediyor.

Bilim insanları iyi korunmuş son örnek üzerine çalışmayı sürdürerek Arkeopteriks hakkında daha fazla bilgi edinmeyi planlıyor.

O'Connor "Vücudun koruduğumuz hemen hemen her parçasından heyecan verici ve yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu çalışma gerçekten de buzdağının sadece görünen kısmı" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Guardian, Nature