Yıldız ismin yeni rolü belli oldu: Efsanevi davulcuyu canlandıracak

Barry Keoghan, Gladyatör II'de (Gladiator II) İmparator Caracalla rolünü oynamak için imza atmış ancak Saltburn'deki çalışmaları nedeniyle projeden ayrılmıştı (Amazon MGM Studios)
Barry Keoghan, Gladyatör II'de (Gladiator II) İmparator Caracalla rolünü oynamak için imza atmış ancak Saltburn'deki çalışmaları nedeniyle projeden ayrılmıştı (Amazon MGM Studios)
TT

Yıldız ismin yeni rolü belli oldu: Efsanevi davulcuyu canlandıracak

Barry Keoghan, Gladyatör II'de (Gladiator II) İmparator Caracalla rolünü oynamak için imza atmış ancak Saltburn'deki çalışmaları nedeniyle projeden ayrılmıştı (Amazon MGM Studios)
Barry Keoghan, Gladyatör II'de (Gladiator II) İmparator Caracalla rolünü oynamak için imza atmış ancak Saltburn'deki çalışmaları nedeniyle projeden ayrılmıştı (Amazon MGM Studios)

Barry Keoghan, Sam Mendes'in merakla beklenen Beatles filmlerinde, efsanevi grubun davulcusu Ringo Starr'ı oynayacak.

Üstelik bu haber, doğrudan Starr'ın kendisinden geldi. 

"Bence harika bir seçim"

Keoghan'ın söylentilere konu olan rolü hakkındaki düşüncesi sorulduğunda 84 yaşındaki Starr, "Bence harika bir seçim" ifadelerini kullandı. 

Entertainment Tonight'a verdiği röportajda efsanevi davulcu, "Sanırım şu sıralar bir yerlerde davul dersleri alıyor" diye ekledi: 

Ama umarım çok fazla değildir.

Starr, The Beatles'a 1962'e katılmış ve grubun ilk davulcusu Pete Best'in yerini almıştı.

4 ayrı film geliyor

Oscarlı yönetmen Mendes'in, dünyanın en ünlü müzik grubunun her bir üyesini konu alan 4 ayrı sinema filmi çekme planı şubatta ilan edilmişti.

4 filmin de yönetmenliğini Mendes üstleniyor. Ödüllü yönetmenin her bir filmi, farklı bir grup üyesinin bakış açısından anlatılıyor.

Projeyle ilgili Paul Mescal ve Joseph Quinn gibi isimlerin de adı geçse de henüz kimseyle resmi bir anlaşmaya varılmadı.

Barry Keoghan, Netflix'in gelecek sene gösterime girmesi planlanan Peaky Blinders filminde de Cillian Murphy'yle birlikte rol alacak.

İrlandalı aktör, Martin McDonagh'nın 2022'deki başarılı filmi The Banshees of Inisherin'le En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmiş ve aynı kategoride BAFTA kazanmıştı. 

32 yaşındaki oyuncu, geçen yıl Emerald Fennell'ın tartışma yaratan filmi Saltburn'deki başrolüyle BAFTA ve Altın Küre ödüllerine aday gösterilmişti.

Mendes'in filmleri 2027'de vizyona girecek

Daha önce 1999 yapımı Amerikan Güzeli (American Beauty), 2006 tarihli Hayallerin Peşinde (Revolutionary Road) ve James Bond serisinden Skyfall'la Spectre gibi filmlerin yönetmenliğini üstlenen Mendes aynı zamanda filmin yapımcıları arasında da yer alıyor.

The Beatles'ın dağılmasından 50 ve John Lennon'ın ölümünden 40 yıl sonra gelen projeyi, Sony finanse ediyor. Filmin 2027'de dünya çapında sinemalarda gösterime girmesi planlanıyor.

59 yaşındaki yönetmen, projeyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

Tüm zamanların en büyük rock grubunun hikayesini anlatmaktan onur duyuyorum ve sinemaya gitmenin değerine değer katacağım için de heyecanlıyım.

Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter, Entertainment Tonight



Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
TT

Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)

Bilim insanları, Uranüs ve Neptün'ün devasa su okyanusları barındırabileceğini öne sürdü. 

NASA'nın uzay aracı Voyager 2, 1986'da Uranüs'ün yakınından geçtiğinde manyetik alanının gezegenin merkezinden uzak bir şekilde, büyük ölçüde çarpık olduğunu bulmuştu. 

Bundan üç yıl sonra Neptün'ün manyetik alanında da benzer bir tuhaflık kaydedilmişti. 

Dünya'nın dış çekirdeğinde üretilen manyetik alanı, gezegenin ekseniyle neredeyse aynı hizada kutuplar yaratıyor. 

Gökbilimci Heidi Hammel, "Gezegenin içinde büyük, dev bir çubuk mıknatıs var gibi" diye açıklıyor:

Dünya, Satürn, Jüpiter ve Jüpiter'in bazı uyduları için bu durum geçerli.

Bu nedenle bilim insanları, Güneş Sistemi'nin buz devleri Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanının neden eğik olduğunu yıllardır anlamaya çalışıyor. 

Bu ay yayımlanan bir çalışmada Voyager 2, gezegeni ziyaret ettiğinde güneş fırtınası yaşandığı için Uranüs'ün manyetik alanında bozulma yaşandığı öne sürülmüştü.

Bilim insanları bu ihtimale dayanarak gezegende okyanus olabileceğini de iddia etmişti. 

PNAS adlı hakemli dergide 25 Kasım Pazartesi günü yayımlanan yeni bir çalışmadaysa iki gezegendeki farazi okyanusların, manyetik alandaki alışmadık duruma yol açmış olabileceği savunuluyor. 

ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden gezegen bilimci Dr. Burkhard Militzer, bu tuhaflığı anlamak için bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modele göre gezegenlerin atmosferinin altında yaklaşık 8 bin kilometre kalınlığında su kütlesi var. Bunun altında da hidrokarbon açısından zengin bir katman, su kütlesiyle gezegenlerin çekirdeğini ayırıyor olabilir. 

Dr. Militzer, basıncın Dünya yüzeyinin 60 bin katı kadar olduğu için iki katmanın birbirine karışmadığını düşünüyor. 

Araştırmaya göre Uranüs'ün Merkür büyüklüğünde, Neptün'ün de bundan biraz daha büyük, Mars kadar bir çekirdeği var. 

Yeni çalışma, hidrokarbon tabakası konveksiyona izin vermediği için manyetik alanda bozulma yaşandığını öne sürüyor. 

Bilim insanları daha önce iki gezegenin daha homojen yapıda olduğunu düşünüyordu. Dr. Militzer, normalde hidrojen yığını altındaki su tabakasının dağılacağını söylüyor. Ancak Güneş'ten daha uzak olan buz devleri, daha az hidrojenle oluşmuş olabilir.

Bu da Jüpiter ve Satürn'le iki buz devi arasındaki farklılığa bir açıklama getiriyor. Dr. Militzer "Artık Uranüs ve Neptün'ün neden gerçekten farklı alanlara sahip olduğuna ve bunun Dünya, Jüpiter ve Satürn'den çok farklı olduğuna dair iyi bir teorimiz olduğunu söyleyebilirim" diyerek ekliyor: 

Bunu daha önce bilmiyorduk. Yağ ve suya benziyor; tek fark hidrojen kaybolduğu için yağ aşağıya iniyor.

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, PNAS