Harry Potter'ın kötü adamı, dizideki Voldemort rolü için Oscarlı aktörün adını verdi

Harry Potter'ın Lord Voldemort'u Ralph Fiennes, Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve İngiliz Hasta'daki (The English Patient) performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros)

Harry Potter'ın Lord Voldemort'u Ralph Fiennes, Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve İngiliz Hasta'daki (The English Patient) performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros)
Harry Potter'ın Lord Voldemort'u Ralph Fiennes, Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve İngiliz Hasta'daki (The English Patient) performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros)
TT

Harry Potter'ın kötü adamı, dizideki Voldemort rolü için Oscarlı aktörün adını verdi

Harry Potter'ın Lord Voldemort'u Ralph Fiennes, Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve İngiliz Hasta'daki (The English Patient) performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros)
Harry Potter'ın Lord Voldemort'u Ralph Fiennes, Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve İngiliz Hasta'daki (The English Patient) performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros)

Harry Potter'ın gişe rekorlarını altüst eden film serisinde Lord Voldemort'u canlandıran Ralph Fiennes, HBO'nun yeni dizisinde yerini kimin almasını istediğini açıkladı.

Yeni bir röportajda Fiennes, televizyon uyarlamasında kötü adamı Oppenheimer'ın Oscar ödüllü yıldızı Cillian Murphy'nin oynamasını istedi.

61 yaşındaki Fiennes pazartesi günü, sunuculuğunu Andy Cohen'in üstlendiği Amerikan sohbet programı Watch What Happens Live'a konuk oldu. 

"Ben de Cillian'dan yana olurdum"

Bir izleyicinin 28 Gün Sonra'nın (28 Days Later) yıldızı Murphy'yi önermesi üzerine, "Cillian harika bir aktör" diyerek ekledi:

Bu harika bir öneri. Ben de Cillian'dan yana olurdum. Evet.

Fiennes, Voldemort'u ilk kez 2005'te, film destanının dördüncü bölümü olan Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde (Harry Potter and the Goblet of Fire) oynamıştı.

Aşk Masalı'nda (Maid In Manhattan) Jennifer Lopez'le birlikte kamera karşısına geçen Britanyalı yıldız, daha sonra 2007 yapımı Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı (Harry Potter and the Order of the Phoenix), 2009 tarihli Harry Potter ve Melez Prens (Harry Potter and the Half-Blood Prince) ve iki bölümlük büyük final Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'nda (Harry Potter and the Deathly Hallows) rolünü yeniden canlandırdırmıştı.

Merakla beklenen Harry Potter dizisinin, 2026'da HBO'da yayına girmesi planlanıyor. 

"Sadık bir uyarlama"

HBO'nun CEO'su Casey Bloys, dizinin JK Rowling'in kitaplarının "sadık bir uyarlaması" olacağını ve "hayranların bunca yıldır keyif almaya devam ettiği ikonik kitapların her birine derinlemesine dalacağını" söylemişti.

Daha önce Emmy ödüllü Succession'da birlikte çalışan Francesca Gardiner ve Mark Mylod, sırasıyla yazar ve yönetmen olarak projeye katılmıştı.

Gardiner aynı zamanda dizi sorumlusu ve yönetici yapımcı olarak görev yapacak. Mylod ise dizinin birden fazla bölümünü yönetecek ve yönetici yapımcılık görevini üstlenecek.

Bu yılın başında Christopher Nolan'ın biyografik destanı Oppenheimer'la Oscar kazanan 48 yaşındaki Murphy, şu sıralar popüler Netflix dizisi Peaky Blinders'ın devamı niteliğindeki The Immortal Man'i çekiyor.

Independent Türkçe, Deadline, People



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe