Belirli bir bölgedeki yağlanma, Alzheimer'ı 20 yıl önceden haber veriyor

Hayatın ileri dönemlerinde ortaya çıkan demansın, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yollarla önüne geçilmesi mümkün (Unsplash)
Hayatın ileri dönemlerinde ortaya çıkan demansın, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yollarla önüne geçilmesi mümkün (Unsplash)
TT

Belirli bir bölgedeki yağlanma, Alzheimer'ı 20 yıl önceden haber veriyor

Hayatın ileri dönemlerinde ortaya çıkan demansın, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yollarla önüne geçilmesi mümkün (Unsplash)
Hayatın ileri dönemlerinde ortaya çıkan demansın, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yollarla önüne geçilmesi mümkün (Unsplash)

Karın bölgesindeki yağlanmanın, Alzheimer'ı 20 yıl önceden haber verebileceği bulundu. 

Demansın en yaygın biçimi olan Alzheimer, düşünme ve hafıza becerilerinde gerilemeyle kendini gösteriyor.

Bilim insanları, hastalık ortaya çıkmadan önce tespit edilebilecek işaretleri araştırırken, obezitenin önemli bir risk faktörü olduğu zaten biliniyordu.

Öte yandan orta yaş grubundaki bireylerde farklı yağ türlerinin oranının etkisine dair daha sınırlı bilgi var.

St. Louis'deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Cyrus Raji ve ekip arkadaşları, vücuttaki farklı yağ tiplerinin oranıyla Alzheimer'la bağlantılı proteinlerin ilişkisini inceledi. 

Bulgularını Kuzey Amerika Radyoloji Derneği'nin 2 Aralık Pazartesi günü düzenlenen yıllık konferansında sunan araştırmacılar, 40-50 yaşındaki kişilere odaklandı.

Çalışma kapsamında bilişsel bir sorun yaşamayan 80 kişinin deri altı yağı ve viseral yağ oranları analiz edildi. Katılımcıların ortalama vücut kitle indeksi 32'yken, 30 üstü obez kabul ediliyor.

Gizli yağ diye de bilinen viseral yağ, karın bölgesindeki organların etrafını saran yağları ifade ediyor. Vücuttaki yağın yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan deri altı yağından farklı olan viseral yağ, ciddi sağlık sorunları yaratabiliyor.

Dr. Raji "Obezitenin 40 ve 50 gibi orta yaşlarda, genellikle 60, 70 veya 80'li yaşlara kadar semptom göstermeyen Alzheimer hastalığı için nasıl bir risk faktörü olduğunu anlamaya çalışıyoruz" diye açıklıyor.

Bilim insanları beyin taramaları kullanarak Alzheimer'ın ortaya çıkma sürecinde beyinde biriken amiloid ve tau proteinlerinin oranını inceledi.

Aynı ekip daha önce amiloid birikimiyle viseral yağ arasında ilişki olduğunu saptamıştı. Yeni araştırmadaysa viseral yağ oranıyla, Alzheimer semptomları görülmeden çok önce iki proteinin de birikimi arasında paralellik olduğu tespit edildi.

Dr. Raji bulguları şöyle değerlendiriyor: 

Yüksek miktarda visseral veya gizli yağın, Alzheimer hastalığının en erken semptomları ortaya çıkmadan 20 yıl öncesine kadar anormal derecede yüksek tau proteinleriyle ilişkili olduğunu ilk kez gösteriyoruz.

Araştırmacılar viseral yağın iltihaplanmayı artırdığını ve bunun, deri altı yağlanmasından daha kötü olduğunu söylüyor. Dr. Raji viseral yağın organlara yakınlığından dolayı daha fazla kan akışı aldığını ifade ediyor.

Dr. Raji, "Düşük kan akışıyla, daha hasta görünen beyinleri takip edebiliyoruz" diyor. 

ABD'nin Florida eyaletindeki Nörodejeneratif Hastalıklar Enstitüsü'nden Dr. Richard Isaacson, beynin hafıza merkezindeki kan akışının düşmesinin, Alzheimer için bir başka önemli belirteç olan küçülmeye yol açabileceğini belirtiyor. Dr. Isaacson, yer almadığı araştırma hakkında CNN'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Çalışma, bu ilişkileri bilişsel gerileme ve tanıdan yıllar önce tespit ettiği için dikkati göbek yağını azaltmaya odaklanmanın, Alzheimer'la mücadelede etkili bir araç olabileceğini gösteriyor.

Dr. Isaacson, karın bölgesindeki yağlanmayı azaltmak için haftada birkaç kez 45-60 dakikalık tempolu yürüyüşler yapılmasını öneriyor.

Independent Türkçe, Science Daily, CNN, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği



NASA, uzayda mahsur kalan iki astronotun dönüşünü yine erteledi

Butch Wilmore ve Suni Williams (NASA)
Butch Wilmore ve Suni Williams (NASA)
TT

NASA, uzayda mahsur kalan iki astronotun dönüşünü yine erteledi

Butch Wilmore ve Suni Williams (NASA)
Butch Wilmore ve Suni Williams (NASA)

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda aylardır mahsur kalan iki astronotunun dönüşünün daha da ertelenerek en erken mart sonunda gerçekleşeceğini salı günü duyurdu.

Butch Wilmore ve Sunita Williams, Boeing'in uzay istasyonuna gerçekleştirdiği ilk uçuşun mürettebatı olarak 5 Haziran 2024'te 8 günlük bir görev için havalanmıştı. Bu görev halihazırda 8 ayı aşmış durumda.

Astronotların uçtuğu Starliner uzay aracı, fırlatma öncesinde, sırasında ve sonrasında sorun yaşadığı için NASA onları ilk planlandığının aksine eve döndürmeme kararı almıştı.

SpaceX'in bir kurtarma görevinde sorun çıkmış ve Elon Musk'ın şirketi eylülde Falcon 9 roketlerini geçici süreliğine yere indirmek zorunda kalmıştı.

Başlangıçta yeni mürettebatı uçurmak için farklı bir SpaceX kapsülü düşünülmüştü ancak NASA, en iyi seçeneğin yeni aracı beklemek olduğuna karar vermişti.

SpaceX, diğer mürettebatı taşıyacak yeni bir kapsül hazırlamak için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu belirtmişti.

Wilmore ve Williams'ın geri dönüş yolculuğunu gerçekleştirebilmesi için uzay istasyonuna yeni bir mürettebatın gitmesi gerekiyor. NASA, salı günü astronotların ancak "tesiste devam eden bilimsel çalışma ve bakım işlemlerinde daha iyi bir geçiş" için öğrenilen bilgilerin yeni gelen mürettebatla paylaşılmasını sağlayacak "devir teslim döneminden" sonra ayrılabileceğini söyledi.

NASA, son program değişikliğinin ekiplere ocak ayının başlarında SpaceX Florida tesisine varacak "yeni Dragon uzay aracının işlemlerini tamamlamak" için daha fazla zaman tanıdığını söyledi. NASA'nın ticari mürettebat programının yöneticisi Steve Stich, "Yeni bir uzay aracının üretimi, montajı, test edilmesi ve son entegrasyonu, ayrıntılara büyük özen göstermeyi gerektiren zahmetli bir iş" dedi.

Mahsur kalan astronotların daha önce şubat sonuna kadar dönmesi bekleniyordu. Son değişiklik, yerlerine geçecek astronotların "en erken Mart 2025 sonunda" uzay istasyonuna doğru kalkışa geçmesi anlamına geliyor.

Stich "SpaceX ekibinin, görevlerimizi desteklemek üzere sıkı bir şekilde Dragon filosunu genişletmek için çalışmasını ve birlikte yeni kapsülün uçuşa hazır hale getirilmesi amacıyla çalışırken istasyon programının ve sefer ekiplerinin esnekliğini takdir ediyoruz" dedi.

Independent Türkçe