Türünün ilk örneği araştırma, beynin evrimiyle bağırsak arasındaki ilişkiyi ortaya koydu

Bilim insanları, primatların beyin boyutu arasındaki farkın bağırsakla ilgili olduğunu düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları, primatların beyin boyutu arasındaki farkın bağırsakla ilgili olduğunu düşünüyor (Unsplash)
TT

Türünün ilk örneği araştırma, beynin evrimiyle bağırsak arasındaki ilişkiyi ortaya koydu

Bilim insanları, primatların beyin boyutu arasındaki farkın bağırsakla ilgili olduğunu düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları, primatların beyin boyutu arasındaki farkın bağırsakla ilgili olduğunu düşünüyor (Unsplash)

İnsanların, bağırsakları sayesinde büyük beyinler geliştirecek şekilde evrimleşmiş olabileceği tespit edildi.

Doğadaki en büyük beyin insanlarda değil. Fakat vücut boyutuna oranla epey büyük bir beyni var. 

Bilim insanları kayda değer bir avantaj kazandırdığı düşünülen büyük beyinlerin neden ve nasıl evrimleştiğini anlamaya çalışıyor.

Bağırsak ve beyin arasında güçlü bir ilişki olduğu bilinirken, iki organ birbirinin sağlığını da etkileyebiliyor. 

ABD'deki Northwestern Üniversitesi'nden Katherine Amato liderliğindeki yeni çalışmaya göre, insanlar büyük beyinlerini bağırsak florasına borçlu olabilir. 

Bağırsak florası, vücuttaki pek çok sürecin sağlıklı işlemesinde rol oynayan mikroorganizmaları veya mikropları ifade ediyor.

Araştırmacılar, vücut boyutuna oranla ikisi büyük (insan ve sincap maymunu) ve biri küçük beyinli (makak maymunu) üç primat türünün bağırsak florasını farelere enjekte etti. 

Steril bir ortamda doğup büyüyen farelerin vücudunda önceden mikrop bulunmuyordu.

Bulgularını hakemli dergi Microbial Genomics'te 2 Aralık Pazartesi günü yayımlayan ekip, büyük beyinli türlerin bağırsak mikroplarına sahip farelerin, beyne kaynak sağlamak için daha fazla enerji ürettiğini gözlemledi.

Küçük beyinli primatın mikroplarını taşıyan farelerse enerjiyi daha çok yağ şeklinde depoladı. 

Yeni araştırma, bağırsak florasının hayvan türleri arasında böyle biyolojik farklılıklar yaratabileceğini gösteren ilk çalışma olma özelliği taşıyor. Amato şu ifadeleri kullanıyor:

Bulgular, insanlar ve sincap maymunları ayrı ayrı daha büyük beyinler geliştirirken, mikrobiyal topluluklarının da gerekli enerjiyi sağlamak için benzer şekillerde değiştiğini gösteriyor.

Bilim insanları beklemedikleri bir bulguyla da karşılaştı. İnsan mikropları taşıyan farelerde daha büyük farklar göreceklerini düşünseler de sonuçlar böyle olmadı.

Amato, "İnsan mikrobu verilen farelerin, diğerlerinden bazı farklılıkları olduğunu görsek de en güçlü örüntü büyük beyinli primatlarla daha küçük beyinli primatlar arasındaki farktı" diyor.

Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarında, diğer canlıları inceleyerek bağırsak ve beyin gelişimi arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamayı planlıyor. 

Independent Türkçe, BBC Science Focus, IFL Science, Microbial Genomics



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature