Bear Grylls, Netflix'teki yeni programında ünlüleri avlayacak

Fotoğraf: Discovery Channel
Fotoğraf: Discovery Channel
TT

Bear Grylls, Netflix'teki yeni programında ünlüleri avlayacak

Fotoğraf: Discovery Channel
Fotoğraf: Discovery Channel

Britanyalı maceraperest Bear Grylls'in ünlüleri "avladığı" yeni bir Netflix realite TV programı, olası izleyicileri çok şaşırttı.

Dijital yayın platformunda 5 Şubat'ta gösterime girecek Celebrity Bear Hunt'ı Holly Willoughby sunacak. Program, Grylls'in Predator gibi onları avlarken Kosta Rika ormanında hayatta kalan 12 ünlünün etrafında dönecek.

The Sun'ın haberine göre programın sızdırılan kadrosunda TV sunucusu Steph McGovern, The Inbetweeners'dan Joe Thomas, Spice Girls'ün şarkıcısı Mel B, tenisçi Boris Becker, Strictly Come Dancing jürisi Shirley Ballas, model Leomie Anderson, ragbi oyuncusu Danny Cipriani, oyuncu Kola Bokinni, The Saturdays'den Una Healy, rapçi Big Zu, model Lottie Moss ve iç mimar Laurence Llewelyn-Bowen yer alacak.

Grylls'in yakaladığı ünlüler yarışmadan elenecek. Bu haberin yazıldığı sırada, kazanan için büyük ödülün ne olacağı doğrulanmamıştı.

Programın nasıl işleyeceğine dair bilgiler gizli tutulmuş gibi görünse de Yahoo, ünlülerin tam donanımlı bir ana kampta kalacağını ve tehlikeli yılanlar, örümcekler ve yarasalara dair uyarıldığını bildirdi.

Programın benzersiz konsepti internette bir dizi tepkiye ilham verdi. Popüler seçimlerden biri, tuhaf TV programı fikirlerini ses kaydedicisine okuyan sitcom karakteri Alan Patridge oldu.

Bir kişi "Bunu Alan Partridge mi buldu?" diye sordu.

Partridge'i taklit eden başka bir kişi ise şöyle dedi:

Bir dizi fikri: 12 ünlü Kosta Rika ormanlarında Bear Grylls tarafından avlansın ve kim hayatta kalabilecek görelim. Holly Willoughby, Netflix'te sunacak.

Üçüncü bir kişi de benzer bir espri yaparak şunları yazdı:

Bear Grylls'in ünlülerle saklambaç oynadığı Celebrity Bear Hunt. Sunuculuğunu Holly Willoughby yapacak.

refgt
Celebrity Bear Hunt (Netflix)

Program, kısa süre önce ITV'de yeniden başlatılan You Bet programıyla geri dönüş yapan Willoughby'nin dijital yayın dünyasına ilk girişi olacak.

43 yaşındaki sunucu geçen ekimde, güvenlik görevlisi Gavin Plumb'ın kendisine yönelik kaçırma planının ortaya çıkmasını üzerine 14 yılın ardından ITV'nin programı This Morning'den ayrılma kararını açıklamıştı. Güvenlik görevlisi daha sonra yıldızı kaçırma, tecavüz etme ve öldürme planları yapmaktan üç kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Independent Türkçe



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS