Ay'ın manyetik alanının geçmişi hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı

Çin araçlarının getirdiği örnekler, uydunun geçmişine ışık tutuyor.

Ay, manyetik alan üretmeyi milyonlarca yıl önce bıraktı (Unsplash)
Ay, manyetik alan üretmeyi milyonlarca yıl önce bıraktı (Unsplash)
TT

Ay'ın manyetik alanının geçmişi hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı

Ay, manyetik alan üretmeyi milyonlarca yıl önce bıraktı (Unsplash)
Ay, manyetik alan üretmeyi milyonlarca yıl önce bıraktı (Unsplash)

Ay'ın manyetik alanının sanılandan daha uzun süre var olduğu ortaya çıktı. 

Bilim insanları Ay'ın bugün olmasa da bir zamanlar koruyucu bir manyetik alana sahip olduğunu düşünüyor. 

Uydudan getirilen örnekler, yaklaşık 3 milyar yıl önce böyle bir alanın varlığına işaret ediyordu. 

Çin'in, Ay'ın karanlık yüzünden ilk kez örnek getiren Chang'e-6 aracının geçen sene topladığı kanıtlar da manyetik alanın, 2,8 milyar yıl önce tekrar güçlendiğini göstermişti.

Yeni bir çalışmada, Asya ülkesinin 2020'de uyduya gönderdiği Chang'e-5'in topladığı örnekleri inceleyen bilim insanları bu tarihi daha da yakına çekti. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta 1 Ocak'ta yayımlanan çalışmada, Ay'ın iki milyar yıl önce manyetik alanı olduğu bulundu. 

Bilim insanları, Chang'e-5'in getirdiği 3-8 milimetre uzunluğunda ve 0,3 gram ağırlığındaki 9 küçük bazalt parçasını inceledi. 

Bu kayalar, oluştukları dönemdeki manyetik alanın kaydını tutabiliyor. Araştırmacıların seçtiği örnekler iki milyar yıl önceye tarihlenmişti. 

Analizler sonucu Ay'ın bu dönemde çok zayıf da olsa manyetik alanı olduğu tespit edildi. 

Bilim insanları alanın iki ila 4 mikrotesla gücünde olduğunu hesapladı. Mikrotesla, manyetik alanın yoğunluğunu ölçmede kullanılan birimi ifade ediyor. 

Dünya'nın bugünkü manyetik alanı yaklaşık 30 mikrotesla gücüne sahip.

Bulgular, manyetik alanın uydunun yüzeyini güneş radyasyonundan korumuş ve su gibi uçucu bileşiklerin tutulmasını sağlamış olabileceği anlamına geliyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) çalışmada yer almayan Benjamin Weiss, zayıf ama uzun ömürlü manyetik alanın, muhtemelen Ay çekirdeğinin kristalleşmesi ya da çekirdekle manto arasındaki etkileşimler gibi olaylarla yönlendirildiğini söylüyor.

Pekin'deki Jeoloji ve Jeofizik Enstitüsü'nden Ross Mitchell, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında şöyle diyor:

Ay'ın çekirdeğinde oluşan böyle bir manyetik alan, derindeki iç kısmının hâlâ sıcak ve aktif olduğunu gösteriyor. Bulgular, Chang'e-5'in ilk örneklerinin ortaya çıkardığı, şaşırtıcı derecede geç dönemdeki volkanizmayı açıklayabilir. 

Independent Türkçe, South China Morning Post, Science Advances, AA, Oxford Üniversitesi



Dinozorların Kuzey Yarımküre'de sanılandan milyonlarca yıl önce yaşadığı ortaya çıktı

Amerikan Yerlileri'nden Şoşonilerin dilinde Ahvaytum bahndooiveche "çok eski dinozor" anlamına geliyor (Gabriel Ugueto)
Amerikan Yerlileri'nden Şoşonilerin dilinde Ahvaytum bahndooiveche "çok eski dinozor" anlamına geliyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorların Kuzey Yarımküre'de sanılandan milyonlarca yıl önce yaşadığı ortaya çıktı

Amerikan Yerlileri'nden Şoşonilerin dilinde Ahvaytum bahndooiveche "çok eski dinozor" anlamına geliyor (Gabriel Ugueto)
Amerikan Yerlileri'nden Şoşonilerin dilinde Ahvaytum bahndooiveche "çok eski dinozor" anlamına geliyor (Gabriel Ugueto)

230 milyon yıllık fosiller, dinozorların Kuzey Yarımküre'de sanılandan milyonlarca yıl önce yaşadığını ortaya koydu.

Bilim insanları dinozorların yaklaşık 230 milyon yıl önce süperkıta Pangea'nın güney kısmı Gondvana'da ortaya çıktığını ve daha sonra kuzeydeki Lavrasya'ya göç ettiğini düşünüyordu. 

Ancak ABD'nin Wyoming eyaletinde keşfedilen fosiller, dinozorların yeryüzüne yayılmasıyla ilgili bilinenlere meydan okuyor.

Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden araştırmacılar, 2013'te Popo Agie Formasyonu'nda bulunan birkaç kemik fosilini inceleyerek bunların bir dinozora ait olduğunu tespit etti.

Bulguları hakemli dergi Zoological Journal of the Linnean Society'de dün (8 Ocak) yayımlanan çalışmada, Lavrasya ekvatoruna yakın bir bölgeden çıkarılan fosiller, 230 milyon yıl önceye tarihlendi.

Bilim insanları fosillerin, Gondvana'da bulunan en eski dinozor kalıntılarıyla aynı zamandan kaldığını söylüyor. Bulgular, dinozorların Kuzey Yarımküre'de sanılandan milyonlarca yıl önce yaşadığına işaret ediyor. 

Çalışmanın ortak yürütücülüğünü üstlenen Dave Lovelace "Bu fosillerle birlikte elimizde dünyanın en eski ekvator dinozoru var ve aynı zamanda Kuzey Amerika'nın da en eski dinozoru" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar Ahvaytum bahndooiveche adını verdikleri dinozorun sadece birkaç bacak kemiğini bulabildi. Fakat yine de hayvan hakkında önemli bilgiler ortaya çıkarmayı başardılar. 

Ellerindeki kemiklerin yetişkin bir Ahvaytum bahndooiveche'ye ait olduğunu belirleyen ekip, bu dinozorun boyunun yaklaşık 30 santimetre olduğunu tahmin ediyor. Başından kuyruğuna uzunluğuysa 90 santimetre civarındaydı.

Lovelace, "Esasen gerçekten uzun bir kuyruğa sahip bir tavuk büyüklüğündeydi" diyerek ekliyor: 

Dinozorları devasa varlıklar olarak düşünüyoruz ama başlangıçta öyle değillerdi.

Ekip tam olarak nasıl beslendiğini saptayamasa da hepçil bir dinozor olduğunu tahmin ediyor. 

Bulgular, Ahvaytum bahndooiveche'nin şiddetli bir iklim değişikliğinin gerçekleştiği bir dönemde yaşadığına işaret ediyor. 232 ila 234 milyon yıl önce yaşanan bu süreçte iklimin daha nemli olması dinozorların çeşitlenmesine yol açmıştı. 

Bilim insanları aynı formasyonda kemiklerden biraz daha eski katmanlarda, dinozorlar tarafından bırakılmış gibi görünen izler tespit etti. Bu nedenle Ahvaytum bahndooiveche'den önce dinozorların veya yakın akrabalarının bölgede olduğunu düşünüyorlar.

Lovelace "Bu hikayenin bir kısmını tamamlıyoruz ve uzun süredir sahip olduğumuz fikirlerin (parça parça kanıtlarla desteklenen fikirlerin) tam olarak doğru olmadığını gösteriyoruz" diyor: 

Artık elimizde dinozorların düşündüğümüzden çok daha önce Kuzey Yarımküre'de olduğunu gösteren bu kanıt var. 

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Phys.org, Zoological Journal of the Linnean Society