Çin'de maymun çiçeği virüsünün mutasyona uğramış yeni bir alt türü tespit edildi

Maymun çiçeği virüsü yakın temas yoluyla bulaşır ve grip benzeri semptomlara neden olur. (Arşiv - Reuters)
Maymun çiçeği virüsü yakın temas yoluyla bulaşır ve grip benzeri semptomlara neden olur. (Arşiv - Reuters)
TT

Çin'de maymun çiçeği virüsünün mutasyona uğramış yeni bir alt türü tespit edildi

Maymun çiçeği virüsü yakın temas yoluyla bulaşır ve grip benzeri semptomlara neden olur. (Arşiv - Reuters)
Maymun çiçeği virüsü yakın temas yoluyla bulaşır ve grip benzeri semptomlara neden olur. (Arşiv - Reuters)

Çinli sağlık yetkilileri bugün yaptıkları açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) geçen yıl küresel bir halk sağlığı acil durumu ilan etmesinin ardından viral enfeksiyon daha fazla ülkeye yayılırken, maymun çiçeği virüsünün mutasyona uğramış yeni bir alt türünü tespit ettiklerini duyurdu.

Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde seyahat ve konaklama geçmişi olan bir yabancının enfekte olmasıyla başlayan bir alt tür tespit ettiğini bildirdi.

CDC, bir yabancı ile yakın temastan sonra enfekte olan 4 kişi daha tespit etti. Hastalarda görülen belirtiler hafifti; döküntü ve kabarcıklar görüldü.

Maymun çiçeği virüsü yakın temas yoluyla bulaşır, grip benzeri semptomlara ve irin dolu yaralara neden olur. Hastalık genellikle hafif seyretmekle birlikte nadir durumlarda ölümcül olabilir.

WHO geçtiğimiz ağustos ayında, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ortaya çıkan ve komşu ülkelere yayılan maymun çiçeği salgını nedeniyle iki yıl içinde ikinci kez küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti.



Karıncaların kin güdebildiği ortaya kondu

Karıncalar saldırganlaşınca formik asit püskürterek düşmanlarını öldürebiliyor (Unsplash)
Karıncalar saldırganlaşınca formik asit püskürterek düşmanlarını öldürebiliyor (Unsplash)
TT

Karıncaların kin güdebildiği ortaya kondu

Karıncalar saldırganlaşınca formik asit püskürterek düşmanlarını öldürebiliyor (Unsplash)
Karıncalar saldırganlaşınca formik asit püskürterek düşmanlarını öldürebiliyor (Unsplash)

Karıncaların kötü deneyimlerini hatırlayarak düşmanlarına karşı kin güdebildiği tespit edildi. 

Sıkı toplumsal bağlar kurmalarıyla bilinen karıncalar, kokular sayesinde kendi yuvalarının üyeleriyle başkalarını ayırt edebiliyor. 

Daha önceki çalışmalarda bu hayvanların özellikle yakın yuvalardaki komşularına agresif davranışlar sergilediği, alt çenelerini açıp ısırma veya asit püskürtme gibi yollarla rakiplerine saldırdığı görülmüştü. 

Almanya'daki Freiburg Üniversitesi'nden araştırmacılar bu davranışların, karıncaların düşmanlarının kokusunu hatırlamasından kaynaklandığını buldu. Bu nedenle, tanıdık yuvalardan rakiplerle karşılaşınca daha saldırgan oluyorlar.

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de yayımlanan çalışmada iki aşamalı bir deney yürütüldü. 

Bilim insanları ilk başta bir grup karıncayı kendi yuvalarındaki karıncalarla, diğer grubu rakip A yuvasındaki saldırgan karıncalarla, üçüncü grubu da rakip B yuvasındaki saldırgan karıncalarla karşı karşıya getirdi. 

5 gün boyunca birer dakikalığına bu etkileşimleri gerçekleştirdikten sonra deneyin ikinci aşamasına geçtiler. Araştırmacılar, farklı gruplardaki karıncaların A yuvasındakilerle karşılaşınca nasıl davrandığını inceledi.

Deneyin ilk aşamasında bu yuvadan karıncalarla karşılaşan hayvanlar, diğer iki gruptakilere göre kayda değer derecede daha agresif davrandı.

Ancak bu hayvanlar, yolları daha pasif bir yuvanın karıncalarıyla yeniden kesiştiğinde daha sakin davrandı.

Araştırmacılar, çağrışım yoluyla öğrenmenin hem yuva arkadaşlarını hem de yabancı karıncaları tanımada çok önemli bir rol oynadığını söylüyor. Ekip, saldırganlığın düşmanların kokusunu tanımayla bağlantılı olduğunu düşünüyor.

Makalenin ortak yazarı Volker Nehring, "Böceklerin önceden programlanmış robotlar gibi işlev gördüğü fikrine sık sık kapılıyoruz" diyerek ekliyor: 

Çalışmamız bunun aksine karıncaların da deneyimlerinden ders çıkardığına ve kin tutabildiğine dair yeni bir kanıt sunuyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Science Daily, Current Biology