Netflix aboneleri popüler diziyi izlediğine bin pişman

Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

Netflix aboneleri popüler diziyi izlediğine bin pişman

Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)

Ünlü romancı Harlan Coben'ın yeni Netflix uyarlaması Özlüyorum Seni (Missing You), 2025'in ilk günü yayına girdi. 

Netflix aboneleri diziyi izlemek için adeta birbirleriyle yarıştı ancak bazıları için hikaye hüsranla bitti. 

Gary Oldman'ın rol arkadaşı oynuyor

Özlüyorum Seni'yi seyredip beğenmeyenler, "zamanlarını boşa harcamamaları" konusunda diğer izleyicileri uyarıyor.

2014'te raflardaki yerini alan aynı adlı romandan uyarlanan 5 bölümlük dizinin başrolünde, usta aktör Gary Oldman'ın casus dizisi Slow Horses'la tanınan Rosalind Eleazar yer alıyor. 

36 yaşındaki Eleazar'a Richard Armitage, Jessica Plummer, Ashley Walters ve Lisa Faulkner gibi isimler eşlik ediyor.

Özlüyorum Seni, kayıp kişiler konusunda uzmanlaşmış dedektif Kat Donovan'ı takip ediyor.

Kat'in Josh adındaki nişanlısı, onu hiçbir şey söylemeden terk ediyor ve ardında iz bırakmadan ortadan kayboluyor. 

Josh, 11 yıl sonra bir flört uygulamasında ortaya çıktığında ise Kat, babasının ölümüyle ilgili şoke edici detaylarla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Zirveye çıktı ama tatmin etmedi

Çok geçmeden Netflix'te en çok izlenen İngilizce dizi konumuna yükselen gerilim, aboneleri tatmin etmedi.

İzleyiciler dizide "birçok mantıksızlık" olduğunu savunurken, Özlüyorum Seni'nin finalini de "tatmin edici" bulmadı. 

Bir izleyici, X'te lafını sakınmadığı yorumunda şunları yazdı: 

Netflix'teki Özlüyorum Seni'yle zamanınızı boşa harcamayın. Berbat, aptalca mantıksızlıkar ve tutarsızlıklarla dolu. Tatmin edici olmayan bir sonu var.

İzleyiciler, dizinin sonunda Britanyalı aktör Steve Pemberton tarafından canlandırılan karakterle ilgili hiçbir bilgi alamamaktan yakındı.

"Hiçbiri çözülmedi"

Bir izleyici şöyle dedi:

Steve Pemberton'ın oynadığı köpekçi adam da neyin nesiydi öyle? Ana olay örgüsü bunun üzerine değil miydi? Kişisel hikayeye çok fazla odaklanıldığı için hiçbiri çözülemedi.

Başka biri ekledi:

Hayatımın iki akşamını Netflix'teki Özlüyorum Seni'yi izleyerek geçirdim. O akşamları asla geri alamayacağım.

Bir değeriyse "Dizi yerine film olmalıydı" önerisinde bulunarak ekledi:

Korkunç bir olay örgüsü ve ilk bölümden itibaren her şey çok tahmin edilebilir. 10 üzerinden 2.

Independent Türkçe, Metro, Daily Mail



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe