ABD'de TikTok yasağı VPN talebini uçurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD'de TikTok yasağı VPN talebini uçurdu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

170 milyon Amerikalı tarafından kullanılan TikTok'un kapatılmasını gerektiren yasa öncesinde platform, Birleşik Devletler'de çalışmayı durdurdu ve uygulama mağazalarından kayboldu.

Seçilmiş başkan Donald Trump, pazartesi günü göreve başladıktan sonra TikTok'un yasağını "büyük olasılıkla" 90 gün erteleyeceğini söyledi ve TikTok, uygulamadaki kullanıcılara gönderdiği bir bildiride bu söze atıfta bulundu.

Uygulama, cumartesi gecesi geç saatlerde uygulamayı kullanmaya çalışan kullanıcıları, "ABD'de TikTok'u yasaklayan bir yasa yürürlüğe girdi. Ne yazık ki bu, TikTok'u şimdilik kullanamayacağınız anlamına geliyor. Şanslıyız ki Başkan Trump göreve gelir gelmez TikTok'u eski haline getirecek bir çözüm üzerinde bizimle birlikte çalışacağını belirtti. Lütfen takipte kalın" mesajıyla bilgilendirdi.

Video düzenleme uygulaması CapCut ve yaşam tarzı sosyal uygulaması Lemon8 dahil ByteDance'a ait diğer uygulamalar da cumartesi günü geç saatlerde ABD uygulama mağazalarında çevrimdışı ve kullanılamaz durumdaydı.

fvrgbthyjuc
Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump, TikTok'a bir anlaşma yapması için daha fazla zaman tanıyabileceğini ima etti (George Walker IV/AP)

Kullanıcıların dünyanın dört bir yanındaki sunuculardan internete erişmesine olanak tanıyan popüler bir sanal özel ağ (VPN) olan NordVPN, "geçici teknik zorluklar yaşadığını" açıkladı.

Google Trends'e göre, ABD'li kullanıcıların TikTok'a erişimini kaybetmesinden sonraki dakikalarda internette yapılan "VPN" aramaları fırladı.

VPN'ler kullanıcıların cihazlarının konumunu değiştirerek internet sitelerine farklı bir ülke ya da konumdaymış gibi görünmesini sağlıyor.

Bu, akıllı telefon, tablet veya bilgisayarın gerçek IP adresini karıştırmak ve gizlemek için trafiği çeşitli farklı internet sunucuları üzerinden yeniden yönlendirerek çalışıyor.

VPN'ler özel bir bağlantı sunarak gazeteciler, ifşacılar ve internet faaliyetlerini internet şirketlerinden, güvenlik kurumlarından ve bilgisayar korsanlarından gizlemek isteyen diğer kişi veya kuruluşlar için popüler bir araç haline geldi.

Son yıllarda büyük veri ihlallerinde yaşanan önemli artış da VPN'leri özel bilgilerini çevrimiçi ortamda daha iyi korumak isteyen internet kullanıcıları arasında giderek daha popüler hale getirdi.

Bazı VPN hizmetleri kullanıcılardan ücret talep ederken, birçoğu da üzerinden geçebilecek veri miktarını sınırlayan ücretsiz versiyonlar sunuyor.

Opera gibi bazı internet tarayıcıları, gizliliğe önem veren kullanıcılara uyum sağlamak için platformlarına ücretsiz VPN bile entegre ediyor. Invizbox gibi diğer VPN'ler, üzerinden geçen tüm internet trafiğini gizlemek için bir yönlendiriciye takılabilen donanım biçiminde.

Independent Türkçe



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe