Sylvester Stallone'un yeni filmi sıfır puan aldı

Alarum, IMDb kullanıcılarından da sadece 3,6 puan alabildi (Lionsgate Films)
Alarum, IMDb kullanıcılarından da sadece 3,6 puan alabildi (Lionsgate Films)
TT

Sylvester Stallone'un yeni filmi sıfır puan aldı

Alarum, IMDb kullanıcılarından da sadece 3,6 puan alabildi (Lionsgate Films)
Alarum, IMDb kullanıcılarından da sadece 3,6 puan alabildi (Lionsgate Films)

Sylvester Stallone'un yeni filmi Alarum, zoru başararak büyük bir hayal kırıklığına imza attı. 

Yönetmen koltuğunda Michael Polish'in oturduğu aksiyon filmi, 14 sinema yazarının görüşlerine göre, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sıfır puan aldı.

Senaryosu Alexander Vesha'nın imzasını taşıyan film, uluslararası bir istihbarat ağının hedefi haline gelen iki evli casusun hikayesini anlatıyor.

Filmin oyuncu kadrosunda 78 yaşındaki Stallone'un yanı sıra Scott Eastwood, Willa Fitzgerald, Mike Colter, Ísis Valverde ve D. W. Moffett yer alıyor.

Variety yazarı Dennis Harvey, Alarum'la ilgili incelemesinde şu ifadeleri kullandı:

Michael Polish'in filmi, düşük prodüksiyon kalitesini bol aksiyonla kapatmaya çalışıyor, ancak sahnelemesi en iyi ihtimalle sıradan.

New York Times'dan Jeannette Catsoulis ise sert eleştirisinde şöyle dedi:

Kararmış, birbirinden farkı olmayan Doğu Avrupa mekanlarında ilerleyen, kurşun izleriyle dolu senaryo, kod adları ve temizlik ekipleri, insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılar ve çatışmalardan oluşan tatsız bir karışımdan başka bir şey değil.

Collider yazarı Jeff Ewing, 10 üzerinden sadece üç verdiği filmin "gerçek bir hayal kırıklığı" yarattığını ifade ederken, Loud and Clear Reviews'dan Elliott Cuff şöyle ekliyor:

Alarum, çok sayıda casusluk ve aksiyon filmi klişesini alıp bunları dağınık bir şekilde harmanlıyor.

ABD'de 17 Ocak'ta gösterime giren filmin Türkiye'deki vizyon tarihi ise belirsiz.

Independent Türkçe, ScreenRant, Variety, Collider, New York Times, Loud and Clear Reviews, Rotten Tomatoes



CIA’in Venezuela operasyonu: İstihbarat camiası Trump’tan rahatsız

ABD ordusu, Karayipler'deki askeri yığınak kapsamında Porto Riko'daki üssüne F-35 jetleri de göndermişti (Reuters)
ABD ordusu, Karayipler'deki askeri yığınak kapsamında Porto Riko'daki üssüne F-35 jetleri de göndermişti (Reuters)
TT

CIA’in Venezuela operasyonu: İstihbarat camiası Trump’tan rahatsız

ABD ordusu, Karayipler'deki askeri yığınak kapsamında Porto Riko'daki üssüne F-35 jetleri de göndermişti (Reuters)
ABD ordusu, Karayipler'deki askeri yığınak kapsamında Porto Riko'daki üssüne F-35 jetleri de göndermişti (Reuters)

ABD ve Venezuela arasındaki gerginlik, CIA'in Latin Amerika ülkesindeki bir limana saldırı düzenlediğinin ortaya çıkmasıyla tırmandı.

ABD Başkanı Donald Trump, 26 Aralık'ta WABC Radyosu'na yaptığı açıklamada, Venezuela'da uyuşturucu kaçakçılığıyla ilişkili olduğunu savunduğu bir tesisin vurulduğunu söylemişti.

Daha sonra da pazartesi günü gazetecilere açıklamasında "Limanın, teknelere uyuşturucu yüklenen bölümünde büyük bir patlama oldu. Tüm tekneleri vurduk ve şimdi de bölgeyi vurduk ve artık o bölge yok" ifadelerini kullandı.

Amerikan basınındaki haberlerde, bunun ABD ordusu değil CIA tarafından düzenlenen bir drone saldırısı olduğu savunulmuştu.

Wall Street Journal, bazı CIA yetkililerinin Trump'ın normalde gizli kalması gereken bir operasyonu kamuoyuyla paylaşmasından rahatsız olduğunu yazıyor.

Eski CIA operasyon subayı Marc Polymeropoulos şunları söylüyor:

Başkan Trump'ın istihbarat topluluğunun gizli operasyonunu ifşa etme kararı, eski istihbarat yetkilileri arasında neredeyse herkes tarafından kınandı.

CIA ve Beyaz Saray, WSJ'nin yorum taleplerine yanıt vermedi. Harekatta can kaybı yaşanıp yaşanmadığı ya da CIA'in Venezuela'da başka operasyonlar yürütüp yürütmediği bilinmiyor.

ABD Başkanı, CIA'ye Latin Amerika ülkesinde operasyon emri verdiğini ekimde duyurmuştu.

Analize göre, geçmişte Guatemala, Şili ve Nikaragua dahil birçok Latin Amerika ülkesinde rejim değişikliğini destekleyen operasyonlar yürüten CIA'in Venezuela'da düzenlediği harekat, Washington-Karakas gerginliğini yeni bir boyuta taşıdı.

Trump'ın Kongre'nin onay mekanizmasına takılmadan hareket edebilmek için de ordu yerine istihbarat ajansını kullanmış olabileceği belirtiliyor.

ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Demokrat Adam Smith, CNN'e şunları söylüyor:

Asıl endişelenilmesi gerek soru bir sonraki adımda ne olacağı. Trump açıkça Maduro'yu iktidardan uzaklaştırmak istiyor. Trump bundan sonra neleri yapmayı göze alıyor? Venezuela'da rejim değişikliği için bu çabayı ne kadar ileri götürmeye hazır?

CNN'in analizine göre Trump, Venezuela lideri Nicolas Maduro'yu devirip yerine Washington yanlısı bir iktidar getirmeyi tercih edebilir. Böylece kayıtdışı göçmenlerin geri gönderilmesi sürecinin hızlandırılabileceği belirtiliyor.

Ayrıca bazı analistler, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Latin Amerika'daki sol yönetimleri istikrarsızlaştırmak istediğine dikkat çekerek, Maduro'nun devrilmesinin ardından sıranın Küba'ya gelebileceği yorumunu yapıyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

"Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu geçen ay başlattığını duyuran ABD'nin Venezuela'ya askeri hareket düzenlemesi ihtimali haftalardır dünya gündeminde.

Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etti.

Uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemilere şimdiye dek 30 saldırı düzenlendi; en az 107 kişi öldürüldü.

Trump, iki hafta önce Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere "tam abluka" uygulanması talimatını verdi.

Washington, geçen ay yabancı terör örgütü olarak ilan ettiği Güneşler Karteli'nin (Cartel de los Soles) liderinin Maduro olduğunu savunuyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN


Epstein’in Trump’ın malikanesinden neden kovulduğu ortaya çıktı

Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
TT

Epstein’in Trump’ın malikanesinden neden kovulduğu ortaya çıktı

Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Jeffrey Epstein'i Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinden kovmasının perde arkası belli oldu.

Wall Street Journal'ın haberinde, 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında Mar-a-Lago kulübünün, genellikle genç kadınlardan oluşan spa çalışanlarını Epstein'in yakındaki malikanesine gönderdiği belirtiliyor.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan eski Mar-a-Lago çalışanları, spa görevlilerinin Epstein hakkında birbirlerini uyarmasına rağmen malikane ziyaretlerinin yıllarca devam ettiğini söylüyor.

Eski çalışanlara göre Epstein, spa çalışanlarına yönelik cinsel taciz iddiaları ve randevular sırasında kendini teşhir etmesiyle anılıyordu.

Kaynaklar, Epstein'in Mar-a-Lago'nun aidat ödeyen bir üyesi olmadığını ancak Trump'ın ona üye gibi davranılmasını istediğini anlatıyor. Epstein'in kulüpteki spa'da özel bir hesabı olduğu ve partneri Ghislaine Maxwell'in onun adına randevu aldığı belirtiliyor.

Eski çalışanlara göre bu ziyaretler, 18 yaşındaki bir spa çalışanının 2003'te yaptığı şikayetin ardından durdu. Kimliği açıklanmayan güzellik uzmanı, kulüpteki yetkililere Epstein'in kendisiyle yatmak için baskı yaptığını söyledi.

Bunun ardından bazı kulüp çalışanları, Trump'a durumu anlatan bir faks göndererek Epstein'in Mar-a-Lago'ya girişinin yasaklanmasını istedi. Trump da bunu kabul ederek Epstein ve partneri Maxwell'in kulüpten atılması talimatını verdi.

Diğer yandan olayla ilgili polise herhangi bir şikayette bulunulmadı. Florida'daki Palm Beach polisi, Epstein hakkında 14 yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla bundan iki yıl sonra soruşturma başlatmıştı.

18 yaş altı birkaç çocuğun, Epstein'in kendilerine para karşılığında seks teklif ettiğini söylemesi üzerine iş insanı 2006'da gözaltına alınmıştı.

Bu iddialar, Maxwell'in malikanedeki başka bir spa çalışanı Virginia Giuffre'yi işe almasından üç yıl sonra ortaya çıktı.

Giuffre, Epstein'e ilk dava açan kadınlardan biriydi. 16 yaşında Mar-a-Lago'da spa görevlisi olarak çalışırken Maxwell'in kendisini fark edip Epstein'e masöz olarak işe aldığını ve bunun cinsel istismarla sonuçlandığını öne sürmüştü. Giuffre bu yılın başında 41 yaşındayken intihar etmişti.

Maxwell, malikaneyi başka spa çalışanlarını işe almak için de kullanmış. Mar-a-Lago'da genç kızlara "ek gelir için masaj yapma" işleri ayarladığı aktarılıyor.

Epstein ve Maxwell'in Mar-a-Lago'ya girişi 2003'te yasaklandı ancak kulübün eski çalışanları, iş insanıyla ilgili cinsel taciz endişelerinin bu karardan önce de malikane sakinleri arasında yayıldığını belirtiyor.  

Trump'ın ikinci eşi Marla Maples da 1990'ların ortalarında Epstein'le ilgili "tuhaflık" sezdiğini söylemiş. Ayrıca Maples'ın Trump'a Epstein'le vakit geçirmemesini söylediği de aktarılıyor.

Trump, temmuzdaki açıklamasında Giuffre'nin Epstein tarafından "ayartıldığını" iddia etmişti. Bunun üzerine Epstein'in malikaneye girişini yasakladığını ve aralarının bozulduğunu belirtmişti. Cumhuriyetçi lider, 2006'da gözaltına alınmadan önce Epstein'le tüm bağını kopardığını savunmuştu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazeteye gönderdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Bu hikaye kaç kez anlatılırsa anlatılsın gerçek değişmiyor: Başkan Trump yanlış bir şey yapmadı ve Jeffrey Epstein'i iğrenç biri olduğu için Mar-a-Lago'dan kovdu.

5 milyon sayfalık doküman incelenecek

ABD Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı son belgelerle Epstein davası tekrar gündemde.

Reuters ve New York Times'ın incelediği bazı dokümanlara göre bakanlığın elinde toplamda 5,2 milyon sayfalık belge var.

Bunların ocak ayı boyunca elden geçirilmesi için yaklaşık 400 avukat görevlendirilecek. ABD Kongresi'nin aldığı kararla davaya ilişkin tüm belgelerin 19 Aralık'ta kamuoyuyla paylaşılması kararlaştırılmıştı ancak bunun çok daha geç bir tarihe ertelenebileceği aktarılıyor.

Epstein olayı

18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurma suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklandıktan sonra nakledildiği New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Epstein'in iş ortağı ve eski sevgilisi Ghislaine Maxwell de kız çocuklarının fuhuş ağına katılmasını sağladığı gerekçesiyle Aralık 2021'de suçlu bulunmuş, Haziran 2022'de de 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Şimdiye dek açıklanan dava dosyalarında prenslikten azledilen Andrew, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz, sinemacı Woody Allen ve filozof Noam Chomsky gibi ünlü isimler yer almıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times, Reuters


Netflix izleyicileri gizli cevheri övüyor: Cesur Yürek'ten bile iyi

45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri gizli cevheri övüyor: Cesur Yürek'ten bile iyi

45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)

Tarihi dram meraklılarına, Netflix'in "gizli cevherlerinden" biri olduğu söylenen ve bazı izleyicilerin "Cesur Yürek'ten (Braveheart) bile iyi" diye övdüğü bir yapımı kaçırmamaları tavsiye ediliyor.

İskoçya'nın bağımsızlık savaşlarını konu alan epik film, Robert Bruce'un ülkeyi zafere taşıyan mücadelesini takip ediyor.

Outlaw King adlı yapımın oyuncu kadrosunda Chris Pine, Aaron Taylor-Johnson ve Florence Pugh gibi yıldız isimler yer alıyor. 

"Harika film"

Yönetmen koltuğunda David Mackenzie'nin oturduğu 2018 yapımı film, Vikings ve Game of Thrones gibi büyük ölçekli tarihi dramalara da benzetiliyor.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

14. yüzyıl İskoçyası'nda Robert Bruce, kraliyet tacını takar ve ülkesinin tekrar bağımsız olması için İngilizlere karşı yılmak bilmeyen bir isyana önderlik eder.

Film, Rotten Tomatoes'da yüzde 63'lük bir beğeni oranına sahip olsa da izleyiciler, tarihi dramayı sonradan keşfederek "kesinlikle olağanüstü" diye nitelendirdi.

Bir izleyici, "Harika film. Chris Pine'ın aksanı, o dönemki soylu karaktere tam oturmuş. Duygusu çok yüksek; baştan sona karakterlerle birlikte hissediyorsunuz" diye yazdı.

Bir başka izleyici Pine'ın performansını överken, "Acımasız, kanlı ve yoğun... Outlaw King sürükleyici bir ortaçağ destanı. Ölçeği çok büyük ama yine de fazlasıyla insani kalıyor. Chris Pine güçlü, sakin ama etkileyici bir kral portresi çiziyor. Savaşlar hikayeyi yer yer gölgede bıraksa da o kadar iyi çekilmiş ki izlemeye değer" değerlendirmesini yaptı.

Başka bir yorumda "Muhteşem! Çok iyi çekilmiş! Senaryo ve oyunculuk harika; manzara ve kostümler ise kusursuz. Detaylara büyük özen gösterilmiş" ifadelerine yer verildi. 

Bir izleyici de "Müthiş bir film... Işığı, dokusu, oyuncu seçimi çok iyi" diye ekledi.

Eleştirmenlerin gözüne girememişti

Öte yandan eleştirmenler film vizyona girdiğinde hem olumlu hem de olumsuz tepkiler vermişti. 

Time Out, "Savaşlar acımasız, dövüşler korkunç ama Outlaw King sinir bozucu biçimde sönük. Sahici ama nadiren dinamik" yorumunu yaparken Washington Post, "Bu bitmek bilmeyen İskoç yaylası çamuru yürüyüşü Oscar değil ancak homurtu ve ıslık hak eder" demişti. 

New York Times ise "Sinemacılar neden tarih anlatmakta ısrar ediyor, yoksa asıl ilgilendikleri kostüm ve savaş mı?" diye sormuştu.

Independent Türkçe, Express, Time Out, Washington Post, New York Times