Bill Gates: Başarımı otizme borçlu olabilirim

Ebeveynlerinin kendisi için yaptığı iki şeyi minnetle andı

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Bill Gates, dünyanın en zengin 8. kişisi (Reuters)
Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Bill Gates, dünyanın en zengin 8. kişisi (Reuters)
TT

Bill Gates: Başarımı otizme borçlu olabilirim

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Bill Gates, dünyanın en zengin 8. kişisi (Reuters)
Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Bill Gates, dünyanın en zengin 8. kişisi (Reuters)

Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, ABD'nin tanınmış medya kuruluşlarından Wall Street Journal'a röportaj verdi. 

Kaynak Kodu (Source Code) adındaki otobiyografisini 4 Şubat'ta yayımlamaya hazırlanan 69 yaşındaki Amerikalı, günümüzde çocuk olsaydı muhtemelen otizm tanısı alacağını söyledi:

Asperger ve spektrum gibi şeyler epey yeni. Eskiden otizmin tanımı oldukça dardı ve açıkça tanımlanabiliyordu. Fark ettim ki bazı örüntüler bana uyuyor.

Teknoloji milyarderi, çocukluğunu düşündüğünde gördüğü otizm semptomlarının başarılı olmasını sağladığını savundu: 

Geçmişe baktığımda standart davranışlarda bulunmadığımdan dolayı, matematik ve bilime derin bir şekilde yoğunlaşabildiğim için ve sonrasında programlama deneyimlerimde bunların bana güç verdiğini gördüm.

Ebeveynleri Bill Sr. and Mary Maxwell'in kendisi hakkında endişelenip endişelenmediği sorusunu da yanıtladı.

"Uyum sağlamam konusunda endişeleri vardı. İki şey yaptılar: Birincisi beni bir terapiste gönderip enerjimi nasıl kullanacağım hakkında düşünmemi sağladılar, sonra da beni gerçekten müthiş bir okula gönderdiler. Bunlar bana çok iyi geldi" dedi.

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre net serveti 166 milyar doları bulan Gates, geçen yıl verdiği röportajda kaybetmekten korkmadığını ifade ederek "Kendi harcayabileceğimden çok daha fazla param var" demişti. 

Gates, yılda 9 milyar doları farklı projelerle değerlendireceğini ve hayır kurumlarına vereceğini, 20 yıl içinde de tüm servetini dağıtmış olacağını söylemişti.

ABD genelinde otizm teşhisi oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı ve 2011'le 2022 arasında neredeyse üç katına çıktı. Ülkedeki her 36 çocuktan birine bu tanı konuyor. 2000'de bu oran 150'de birdi. 

Otizm spektrum bozukluğunu belirleyecek bir kan testi ya da beyin MR'ı yok. Teşhis çoğunlukla ebeveynlerin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemleriyle konuyor.

Independent Türkçe, WSJ, People



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe