İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
TT

İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)

Pek çok kişi havalimanlarında tuhaf veya agresif davranan kişilere denk gelmiştir. 

Özellikle öfkeli yolcuların problemli davranışlar sergilediği olaylar son yıllarda artıyor. Bunun karşısında havalimanında alkol servis edilmemesi gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.

Ancak bu davranışların arkasında sadece alkol olmayabilir. Birleşik Krallık'taki Leeds Beckett Üniversitesi'nde psikoloji dersleri veren Steve Taylor, Conversation için kaleme aldığı yazıda bu meseleyi masaya yatırıyor. 

Taylor, bazı kişilerin uçma korkusundan dolayı gerildiğini ve bu nedenle agresif davranışlar sergileyebileceğini söylüyor. Ayrıca bazıları rahatlamak için içki içebiliyor ve bu da daha pervasız davranmalarına yol açıyor olabilir. 

Havalimanlarının gürültülü ve kalabalık ortamının da duruma pek fayda sağladığı söylenemez. 

Psikolog, bunların yanı sıra havalimanlarında zaman ve mekan algısının bulanıklaşmasının da rol oynadığını düşünüyor. 

Taylor, "Havalimanları şimdiki zamanın hoş karşılanmadığı bir yokluk bölgesidir. Herkesin dikkati geleceğe, uçuşlarına ve varış noktalarına ulaştıklarında onları bekleyen maceralara yönelir" diyerek ekliyor: 

Geleceğe bu kadar yoğun bir şekilde odaklanmak, özellikle uçuşlar rötar yaptığında hayal kırıklığı yaratıyor.

Havalimanlarında bulanıklaşan tek şey zaman ve mekan algısı değil. Bu ortamlarda insanların, tanımadıkları kişilerle sohbet etme ihtimali artıyor. 

Taylor'a göre sosyal sınırların esnediği bu ortam, toplumun normal kurallarının ortadan kalkmasına neden olabilir. 

Yazıda ayrıca başka bir ülkeye yapılan yolculuklarda, ulusal sınırların arasında kalmanın da davranışları etkileyebileceğine değiniliyor. Eğer farklı bir zaman dilimindeki bir yere seyahat ediliyorsa hem mekan hem zaman algısı daha fazla bozulabilir.

"Kendimizi zaman ve mekan üzerinden tanımlarız" diyen Taylor ekliyor:

Ayrıca kendimizi ülkemizle de tanımlarız. Bu tür işaretler olmadan kendimizi başıboş hissedebiliriz. 

Yapılan araştırmalar, bu türden oryantasyon bozulmalarının geçici olsa bile ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.

Diğer yandan Taylor, kimliği belirleyen şeylerden veya zamandan "azade olunan" havalimanlarının özgürleştirici bir etki de yaratabileceğini söylüyor.

Psikolog, "Bir dizide her hafta aynı karakteri canlandırmak zorunda kalan oyuncular gibi, rollerimizin güvenliğinden hoşlanıyoruz ancak kendimizi yeni zorluklarla test etmeyi ve esnetmeyi arzuluyoruz" diye yazıyor: 

Dolayısıyla normal rutinlerimizin ve ortamlarımızın dışına çıkmak canlandırıcı bir his veriyor. İdeal olan, havalimanında başlayan özgürlüğün yurtdışı maceralarımız boyunca devam etmesi.

Independent Türkçe, Conversation, Guardian, Human Studies



Sosyal Ağ'ın yıldızı Jesse Eisenberg, Mark Zuckerberg'le anılmak istemiyor

Jesse Eisenberg, Sosyal Ağ'da Mark Zuckerberg rolünde (Sony Pictures)
Jesse Eisenberg, Sosyal Ağ'da Mark Zuckerberg rolünde (Sony Pictures)
TT

Sosyal Ağ'ın yıldızı Jesse Eisenberg, Mark Zuckerberg'le anılmak istemiyor

Jesse Eisenberg, Sosyal Ağ'da Mark Zuckerberg rolünde (Sony Pictures)
Jesse Eisenberg, Sosyal Ağ'da Mark Zuckerberg rolünde (Sony Pictures)

Jesse Eisenberg, Facebook'un kurucu ortağı Mark Zuckerberg'le arasına mesafe koydu:

Kendimi böyle biriyle ilişkilendirmek istemiyorum.

41 yaşındaki aktör, David Fincher'ın 2010 yapımı filmi Sosyal Ağ'da (The Social Network) canlandırdığı Zuckerberg karakteriyle Oscar'a aday gösterilmişti.

BBC Radio 4'un Today programında konuşan Eisenberg, "kısmen kendini böyle biriyle ilişkilendirmek istemediği için [Zuckerberg'ün] hayatının gidişatını takip etmediğini" açıkladı.

Bu benim harika bir golfçüyü oynamam ve şimdi insanların benim harika bir golfçü olduğumu düşünmesi gibi bir şey değil. Bu adam sorunlu şeyler yapıyor, doğruluk kontrolünü kaldırıyor ve güvenlik endişelerine yol açıyor. Dünyada zaten tehdit altında olan kişileri daha da tehdit altına sokuyor.

Zuckerberg'ün eylemlerinden endişe duyup duymadığı sorusuna Eisenberg şu yanıtı verdi:

Sadece gazete okuyan biri olarak endişeliyim. 'Ah, filmdeki adamı oynadım ve bu nedenle...' diye düşünmüyorum. Ben sadece bir insanım ve milyarlarca dolara sahip, herhangi bir insanın biriktirdiğinden daha fazla parası olan bu insanlarla ilgili haberleri okuyorsunuz ve bu parayla ne yapıyorlar? Ah, bunu nefret dolu şeyler vaaz eden birine yaranmak için kullanıyorlar. Böyle düşünüyorum ama bir filmde [onu] oynamış biri olarak değil, New York'ta engelli adaleti dersi veren bir kadınla evli biri olarak ve öğrencilerinin hayatı bu yıl biraz daha zorlaşacak.

Zuckerberg'ün Facebook ve Instagram'ı yöneten şirketi Meta, bu yıl doğruluk kontrolünü ortadan kaldırmayı planladığını duyurmuştu.

Meta'nın bağımsız Gözetim Kurulu'nun iki üyesi, Independent köşe yazarı ve The Guardian'ın eski editörü Alan Rusbridger ve roman yazarı Khaled Mansour, daha sonra yanlış bilgilendirmenin "kamu güvenini sarsacağı" uyarısında bulunmuş, Facebook gibi sitelerin güvenilirliği üzerindeki etkisinin "çok fazla" olabileceğini ve geniş çaplı sivil kargaşaya yol açabileceğini vurgulamıştı.

Eisenberg, yakın zamanda The Independent'a verdiği röportajda eşi Anna Strout'un hayır işlerinden bahsetmişti:

Eşim aktivist bir aileden geliyor.

Strout'un annesi Toby Strout, aile içi şiddet sığınma evi işletiyor, kardeşi Anthony Arnove ise kâr amacı gütmeyen bir sanat organizasyonunun kurucularından.

Eisenberg, "Zeki ve sol görüşlü bir ailenin damadıyım ve eşim, yetişkin hayatımda sahip olduğum tüm düşünceleri şekillendirdi" diye ekledi.

Bu yüzden, ihtiyacı olanları ayağa kaldıran tüm sosyal hareketlerin destekçisiyim.

Independent Türkçe