Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

İsviçre doğumlu Britanyalı yazar Alain de Botton, felsefeyi gündeliğin açmazlarına ışık tutmak için kullanırken, romantik ilişkilerden varoluşsal sorunlara kadar birçok meseleye farklı çözümler arıyor

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
TT

Yaşam Okulu’ndan dersler: Alain de Botton’un 4 eseri

Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)
Alain de Botton, yazdığı kitaplar kadar verdiği konuşmalarla da tanınıyor (TED/YouTube)

Minerva’nın Baykuşu bu hafta, Britanyalı yazar ve felsefeci Alain de Botton’un kitaplarını takip ederek yaşama sanatının farklı boyutlarına doğru bir yolculuğa çıkacak. 

İsviçre doğumlu de Botton, felsefeyi gündelik yaşamda karşılaşılan açmazlara ışık tutmak için kullandığı eserleriyle tanınıyor. 

Kitapları kadar konferans ve panel konuşmalarıyla da tanınan 55 yaşındaki düşünür, 2008’de Londra’da kurduğu School of Life’la da (Yaşam Okulu) düşüncelerini birçok kişiye ulaştırdı. 2014’te İstanbul’daki Bilgi Üniversitesi'nde de bir şube açan oluşum, 2022’de bu ofisi kapatmıştı. 

De Botton’un Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nın yeni çevirisi, Everest Yayınları etiketiyle ocakta okurlarla buluştu. Bu vesileyle yazarın öne çıkan 4 eserini ele aldık.

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı’nda de Botton, modern üretim süreçlerinden örneklerle yabancılaşma, yalnızlık ve iş-hayat dengesi ilişkilerini inceliyor.

Bu yolculukta de Botton, bir bisküvi fabrikasından kariyer danışmanlığı birimine, kargo gemilerinden roket üslerine kadar çeşitli yerlere giderek, çalışmanın hayatımızdaki yerini ve etkisini birçok farklı açılardan masaya yatırıyor. 
İnsanın çok yönlülüğüyle hayatı boyunca tek mesleğe sıkışıp kalmışlığı arasındaki çelişkilerin doğurduğu huzursuzluk ve tatminsizlik üzerine vurucu gözlemler de paylaşılıyor. Milyarlarca insan yaptığı binbir çeşit işle dünyanın çarklarını nasıl döndürüyor? İşimizden duygusal tatmin elde edebiliyor muyuz? İş, gerçekten “anlamlı” bir hayat için olmazsa olmaz mı?

Ünlü belgesel fotoğrafçısı Richard Baker’ın karelerinin eşlik ettiği kitapta bu ve benzeri birçok soruyla da karşılaşıyoruz.

İngilizceden çeviren: Ecenur Değirmenci, 280 s., 2025, Everest Yayınları

Felsefenin Tesellisi

Başlığını Ortaçağ filozoflarından Boethius’un 6. yüzyılda yazdığı Felsefenin Tesellisi’nden alan kitap, gündelik sorunlarla mücadelede felsefeyi bir rehber olarak benimsiyor. 

Boethius, Hıristiyan düşüncesini ve klasik felsefeyi şekillendiren önemli eserini hapishanede kaleme almış, felsefeyi varoluşun derin sorularına ışık tutmak için kullanmıştı.
 

sdfergthy6
Felsefenin Tesellisi, "yüksek düşüncenin" gündelik açmazlara yanıt verebileceğini gösteriyor (Leaders in Action Society/YouTube)

De Botton da bu geleneği yeniden canlandırarak, felsefenin gündelik hayatımızda karşılaştığımız güçlüklerle başa çıkabilmek için bize ne ölçüde yol gösterebileceğini tartıyor. 

Ekonomik sıkıntılarımızı Epikuros’la, engellerle mücadelemizi Nietzsche’yle, yetersizlik duygularımızla boğuşmamızı da Montaigne’le girdiğimiz diyaloglarla çözümlüyoruz. Sokrates, Seneca ve Schopenhauer da bu yolculukta okura eşlik ediyor.

Kitap, Britanyalı medya kuruluşu Channel 4 tarafından 2000’de 6 bölümlük bir mini diziye de dönüştürülmüştü. 

İngilizceden çeviren: Banu Tellioğlu Altuğ, 309 s., 2022, Sel Yayıncılık
 

Aşk Üzerine

De Botton’un ilk romanı Aşk Üzerine’yi okuyanların, anlatılanlarda kendi romantik ilişkilerinden parçalar bulması işten bile değil.

Kurmaca ve deneme arasında gidip gelen tarzıyla ikili ilişkilerin girift yapısını katman katman inceleyen Aşk Üzerine, okuru sevmek, kaybetmek, kıskanmak, özlemek ve kabullenmek üzerine derin bir yolculuğa çıkarıyor.
 

scdfrgty
De Botton, Aşk Üzerine'yle kurmaca alanında da adından bahsettirdi (Laphams Quarterly)

Platon’dan Wittgenstein’a, Tolstoy’dan Stendhal’a felsefeci ve edebiyatçıların düşünceleriyle kendi keskin gözlemlerini ustalıkla birleştiren de Botton, ilişkilerin karakterimizi nasıl dönüştürdüğünü çarpıcı şekilde anlatıyor. İlişkilerin özüne dair şu minvaldeki tespitler de cabası: 

Aşkın sonu başlangıcında saklıdır aslında, yıkımın ipuçları aşk doğduğu sırada önceden kendini göstermiş gibidir.

Bu romanın devamı, 2016’da yayımlanan Aşk Dersleri’yle geldi.

İngilizceden çeviren: Ahu Antmen, 256 s., 2022, Everest Yayınları

Statü Endişesi

Statü Endişesi, toplum tarafından el üstünde tutulma arzumuzun ve hayatta başarısızlığa uğrama korkumuzun öyküsünü anlatıyor.

Yaklaşık 20 yıl önce yayımlanan kitap, sosyal medyanın popüler psikoloji reçeteleri ve motivasyon konuşmalarından geçilmediği bu dönemde öneminden hiçbir şey kaybetmiyor.

Toplumda yer edinme, mevki kazanma ve saygı görme arzularımızın tarihsel ve düşünsel kökenlerini ele alan de Botton, statü endişesinin yol açtığı ruhsal ve davranışsal sorunları 5’e ayırarak, bunlara felsefe ve sanat cephesinden yine 5 başlıkta çeşitli çözümler öneriyor. 
 

asdfrgty
Statü Endişesi'nde mercek altına alınan konular, günümüzde akut hale gelmiş birçok sorunla ilgili farklı bakış açıları sunuyor (Reuters)

“Statü endişesi bizi fena halde kedere ve hüzne sürükleme olasılığı taşır” diyen de Botton, başarının da başarısızlığın da aslında bir anda değişebilen durumlar olduğunu hatırlatıyor: 

Toplumdaki konumumuz elde ettiğimiz başarılara göre belirlenir. Başarısız olmamız ise pamuk ipliğine bağlıdır. Falanca konuda ahmaklık etmemiz, filanca bilgiden yoksun oluşumuz, ülke ekonomisi ya da iş arkadaşımızın kötü niyeti bizi kolayca başarısızlığa sürükleyebilir. Ve bir kez başarısız olduk mu bizi yiyip bitiren bir aşağılık duygusu baş gösterir: dünyayı aslında değerli bir varlık olduğumuza ikna edemediğimizi, sonsuza dek başarılı kişileri buruklukla, kendimizi de utançla anmaya mahkum edildiğimizi düşünürüz.

İngilizceden çeviren: Ahu Sıla Bayer, 332 s., 2023, Sel Yayıncılık

Antik Roma’da köleyken azat edildikten sonra kendi felsefe okulunu kuran Epiktetos, filozofları hekim olarak görür. Ona göre felsefeci, soyut problemlerde kaybolan bir münzevi değil, doğru yaşamanın yol haritasını çıkararak aklı dinginleştirmeyi ve ruhu sağaltmayı hedefleyen bir doktordur. 

Stoacılardan, Montaigne’e kadar uzanan bu anlayışta felsefeyi akademinin cenderesinde yok olmaktan kurtarıp bir “yaşam okuluna” dönüştürme çabası var. De Botton da gerek düşünceleri gerek üslubuyla günümüzde bu okulun en güçlü temsilcilerinden:

Sanat da felsefe de, farklı yöntemler kullanmasına karşın aynı amaca hizmet eder: ikisi de, acıyı bilgiye dönüştürür.

Independent Türkçe



James Cameron'dan Jurassic Park itirafı: Spielberg doğru seçimdi

63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
TT

James Cameron'dan Jurassic Park itirafı: Spielberg doğru seçimdi

63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)
63 milyon dolara mal olan 1993 yapımı dinozor klasiği Jurassic Park, yıllar içinde 1,1 milyar dolar hasılata ulaştı (Universal)

James Cameron, Jurassic Park'ı neredeyse kendisinin yöneteceğini ancak sonunda "doğru kişinin kazandığını" ve aile dostu klasiği çekmesi gereken ismin Steven Spielberg olduğunu söyledi.

Cameron, Birleşik Krallık köklü sinema dergisi Empire'a verdiği yeni röportajda şu ifadeleri kullandı:

Bu filmi yapması gereken kişi oydu. Ben olsaydım çok daha korkunç, yetişkinlere yönelik bir film ortaya çıkardı. Dinozorlarla çekilmiş Yaratık 2 (Aliens) gibi olurdu.

Cameron, 2012'de yaptığı bir açıklamada, Michael Crichton'ın aynı adlı romanının haklarını satın almaya çalıştığını ancak Spielberg'ün birkaç saat önce davranıp hakları aldığını söylemişti. 

1993'te vizyona giren Jurassic Park, bu yıl izleyiciyle buluşan Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth) da dahil olmak üzere dev bir seriyi başlatmıştı. 

Laura Dern, Sam Neill ve Jeff Goldblum, milyarder sahibinin iddia ettiği kadar güvenli olmadığı ortaya çıkan dinozor parkını ziyaret eden bir grup bilim insanını canlandırmıştı.

Cameron ise bunun yerine, Arnold Schwarzenegger'ın başrolünde yer aldığı 1994 tarihli aksiyon filmi Gerçek Yalanlar'ı (True Lies) yönetmişti.

71 yaşındaki Cameron'ın sıradaki projesi ise merakla beklenen Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash). Bilimkurgu serisinin yeni halkasında Jake, Neytiri ve aileleri bu kez yeni bir tehditle, tehlikeli Na'vi klanı Kül Halkı'yla karşı karşıya geliyor.

Kadroya eklenen isimler arasında Game of Thrones'la tanınan Oona Chaplin ve David Thewlis de yer alıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, Empire, SlashFilm


Netflix'in yeni Noel filmi zirvede: Hem komik hem iç ısıtıyor

45 yaşındaki Minka Kelly, Aşkın (500) Günü ((500) Days of Summer), Hayatım Yalan! (Just Go with It) Titans ve The Roommate gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Minka Kelly, Aşkın (500) Günü ((500) Days of Summer), Hayatım Yalan! (Just Go with It) Titans ve The Roommate gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni Noel filmi zirvede: Hem komik hem iç ısıtıyor

45 yaşındaki Minka Kelly, Aşkın (500) Günü ((500) Days of Summer), Hayatım Yalan! (Just Go with It) Titans ve The Roommate gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Minka Kelly, Aşkın (500) Günü ((500) Days of Summer), Hayatım Yalan! (Just Go with It) Titans ve The Roommate gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)

Netflix'in Noel temalı yeni romantik komedisi Şampanya Yüzünden (Champagne Problems), izleyicilerden tam not aldı. 

Başrollerini Minka Kelly ve Tom Wozniczka'nın paylaştığı yapım, yayımlandığı ilk günlerden itibaren platformun küresel film listesinde zirveye yerleşti.

Filmde Kelly, Fransız bir şampanya markasıyla anlaşma yapmak üzere Paris'e giden iş insanı Sydney Price'ı canlandırıyor. 

Noel yaklaşırken anlaşmayı hızla sonuçlandırmak isteyen Sydney'nin planları, markanın kurucusunun oğlu Henri Cassell'le tanışmasıyla beklenmedik bir şekilde değişiyor.

İş ve romantizmin iç içe geçtiği bu süreçte Sydney, hem duygularıyla hem de profesyonel hedefleriyle sınanıyor.

Mark Steven Johnson'ın yazıp yönettiği film, 19 Kasım'da yayımlandı ve FlixPatrol verilerine göre kısa sürede platformun dünya çapındaki en popüler filmi oldu.

Filmde Kelly'ye popüler casus dizisi Slow Horses'ın 4. sezonundaki Patrice rolüyle tanınan Tom Wozniczka eşlik ediyor. Kadroda ayrıca Sean Amsing, Thibault de Montalembert, Flula Borg ve Xavier Samuel gibi isimler yer alıyor.

"Şahane karakterler, eğlenceli bir atmosfer"

IMDb'de 3 bini aşkın kullanıcının oylarıyla 10 üzerinden 6,2 puan alan film, eleştirmenlerce "tanıdık ama keyifli" bir seyir diye değerlendiriliyor. 

Bazı izleyicilerse filmi özellikle sıcak atmosferi ve Noel klişelerinden uzak duran yaklaşımı nedeniyle övüyor. 

Bir IMDb kullanıcısı filmi "gerçekten çok hoş ve sürpriz derecede keyifli" sözleriyle tanımladı.

Instagram'da paylaşım yapan bir izleyici, "Yeni favori Noel filmim! Şampanya Yüzünden harikaydı; hem çok komik hem de iç ısıtıyor. Üstelik Hallmark tarzı klişe filmler gibi de değil" yorumunu yaptı. 

Bir başkası Paris'te geçen buluşma sahnesinin "tek başına tüm filmi taşıyabilecek kadar güzel" olduğunu söyleyerek devam projesi çağrısı yaptı.

Bir diğer izleyici ise "Bu türü sevenler için yenilikçi ve keyifli. Şahane karakterler, eğlenceli bir atmosfer... Her şey var" diye yazdı. 

Başka bir sinemasever filmi "şık ve zarif" sözleriyle övdü: 

İnsanın üzerinde güzel bir his bırakan tam bir Noel filmi.

Şampanya Yüzünden, Netflix'te; Slow Horses ise Apple TV'de izlenebilir.

Independent Türkçe, HELLO!, Digital Spy


"Yılın en kötü dizisi" için düğmeye basıldı: İkinci sezon yolda

All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
TT

"Yılın en kötü dizisi" için düğmeye basıldı: İkinci sezon yolda

All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)

Hulu, başrolünde Kim Kardashian'ın yer aldığı hukuk draması All's Fair hakkında kararını verdi.

Platform, dizinin yayına girmesinden yalnızca üç hafta sonra All's Fair'ın ikinci sezonunu onayladı. 

Ryan Murphy'nin ortak yaratıcısı ve yürütücü yapımcısı olduğu dizi, yılın en kötü yapımlarından biri olarak nitelenen ezici olumsuz eleştirilere rağmen son derece iyi performans gösterdi.

Üç günde 3,2 milyon izlenme

Hulu'nun açıklamasına göre All's Fair, 4 Kasım'daki prömiyerinden sonraki üç günde dünya genelinde 3,2 milyon izlenme elde etti. Böylece dizi, platformun son üç yıldaki en iyi çıkış yapan orijinal dizisi oldu. 

Televizyon yazarları diziyi yerden yere vursa da izleyici tepkisi biraz daha ılımlı. Eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da dizi, izleyicilerden yüzde 66 oranında olumlu oy almış durumda. 

Los Angeles'ta geçen All's Fair, Kardashian'ın canlandırdığı güçlü boşanma avukatı Allura Grant'i merkezine alıyor. Grant'in çalıştığı hukuk bürosu, kadın müvekillerine yüksek tazminatlar kazandırma konusunda uzman. 

Oyuncu kadrosunda ayrıca Naomi Watts, Niecy Nash-Betts, Teyana Taylor, Matthew Noszka, Sarah Paulson ve Glenn Close gibi isimler yer alıyor.

10 bölümlük dizi, yayımlandığı ilk haftada Luminate'ın en popüler 15 TV programı listesine girmeyi başardı. Reyting şirketine göre, 31 Ekim–6 Kasım haftasında ABD'de 2,61 milyon saat izlendi. 

7–13 Kasım haftasında ise izlenme 3,85 milyon saate ve 1,33 milyon görüntülenmeye ulaşarak diziyi listede 15. sıradan 13. sıraya taşıdı. 

14–20 Kasım haftasında yayımlanan 5. bölümle birlikte dizi 636 bin görüntülenmeyle yine 13. sırada yer aldı.

"Bu kadar kötü dizi yapılabildiğini bilmiyordum"

Hollywood Reporter eleştirmeni Angie Han, diziyi "beyin ölümü gerçekleşmiş" diye nitelendirirken, Guardian yazarı Lucy Mangan ise "Bu kadar kötü dizi yapılabildiğini bilmiyordum" ifadesini kullanmıştı.

USA Today eleştirmeni Kelly Lawler ise yapımı "yılın en kötü dizisi" ilan etmişti:

Tam anlamıyla felaket. Üretim sürecinde tek bir kişinin bile 'Biz ne yapıyoruz?' diye sormamış olması inanılmaz.

All's Fair, Türkiye'de Disney+ üzerinden izlenebiliyor.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Deadline, USA Today, Guardian