Radikal sağcılar yalan haber yaymada solculara fark atıyor

Avrupa Parlamentosu'ndaki radikal sağcı partilerin oluşturduğu "Avrupa'nın Vatanseverleri" grubunun liderleri, Trump'tan esinlenen "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap" (Make Europe Great Again) sloganıyla cumartesi günü İspanya'da bir araya gelmişti (AFP)
Avrupa Parlamentosu'ndaki radikal sağcı partilerin oluşturduğu "Avrupa'nın Vatanseverleri" grubunun liderleri, Trump'tan esinlenen "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap" (Make Europe Great Again) sloganıyla cumartesi günü İspanya'da bir araya gelmişti (AFP)
TT

Radikal sağcılar yalan haber yaymada solculara fark atıyor

Avrupa Parlamentosu'ndaki radikal sağcı partilerin oluşturduğu "Avrupa'nın Vatanseverleri" grubunun liderleri, Trump'tan esinlenen "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap" (Make Europe Great Again) sloganıyla cumartesi günü İspanya'da bir araya gelmişti (AFP)
Avrupa Parlamentosu'ndaki radikal sağcı partilerin oluşturduğu "Avrupa'nın Vatanseverleri" grubunun liderleri, Trump'tan esinlenen "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap" (Make Europe Great Again) sloganıyla cumartesi günü İspanya'da bir araya gelmişti (AFP)

Amsterdam Üniversitesi'nden (UvA) Petter Törnberg ve Amsterdam Özgür Üniversitesi'nden (VU) Juliana Chueri, ortak yazarları olduğu makalede sağ ve solun yalan haber yayma kapasitesini ele aldı. 

Radikal sağcı popülistlerin, bu konuda anaakım veya radikal solcu parti mensuplarına göre çok daha etkin olduğu tespit edildi. 

Yalan haberleri yaymanın radikal sağın stratejisinde önemli bir yer tuttuğu saptandı. 

Çalışmaları hakkında konuşan Petter Törnberg şu ifadeleri kullandı:

Radikal sağdaki popülistler yanlış bilgileri, demokrasilerin istikrarını bozup siyasi avantaj sağlamak için kullanıyor. Bulgularımız; kanun yapıcılar, araştırmacılar ve toplumun, yanlış bilgiyle radikal sağcı popülizmin iç içe geçmiş dinamiklerini acilen anlamaya duyduğu ihtiyacın altını çiziyor.

AB üyesi 17 ülkeyle birlikte Birleşik Krallık, ABD, Avustralya, İsviçre, İzlanda, Kanada, Norveç, Yeni Zelanda ve Türkiye araştırmada yer aldı.

Bu ülkelerin tüm parlamenterlerinin 2017-2022'de attığı tweetler incelendi. 

Eski çalışmalardan alınan bilgilerle siyasi görüşleri kategorilere ayrılan 8 bin 198 milletvekilinin 32 milyon paylaşımı ele alındı. 

Paylaşılan 18 milyon linkin doğruluğu, teyit sitelerinden alınan verilerle analiz edildi.

Her bir siyasetçi ve siyasi parti için "doğruluk skoru" belirlendi. 

Radikal sağcı popülistlerin yalan habere güçlü bir şekilde meylettikleri, merkez sağ, merkez sol ve radikal sol popülist partilerinse bu bilgileri yaymayla ilişkili olmadığı bulundu. 

Bilim insanları, Elon Musk'ın Twitter'ı satın alıp adını X'e çevirmesiyle sosyal medya platformunun verilere erişim sağlamadığını, yani günümüzde böyle bir araştırmayı yapamayacaklarını vurguladı. 

Independent Türkçe, Guardian, Sage



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture