Zayıflama iğnesi, alkol bağımlılığına karşı da etkili mi?

Ozempic'in etkin maddesi semaglutid, çeşitli bağımlılıklara iyi gelebiliyor (Pexels)
Ozempic'in etkin maddesi semaglutid, çeşitli bağımlılıklara iyi gelebiliyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğnesi, alkol bağımlılığına karşı da etkili mi?

Ozempic'in etkin maddesi semaglutid, çeşitli bağımlılıklara iyi gelebiliyor (Pexels)
Ozempic'in etkin maddesi semaglutid, çeşitli bağımlılıklara iyi gelebiliyor (Pexels)

Zayıflama ilacı Ozempic'in alkol tüketimini azaltabildiği tespit edildi. 

Ozempic ve Wegovy adı altında satılan semaglutid ilacı, insan vücudundaki GLP-1 denen bir hormonu taklit ederek iştahı bastırıyor. 

Tip 2 diyabet ve obezite tedavisine kullanılan bu ilaç, "çığır açıcı" zayıflama etkisiyle epey popüler. 

Kalpten böbreğe çeşitli sağlık faydalarıyla gündeme gelen Ozempic, körlüğe veya başka sorunlara yol açabileceği endişelerine de neden oluyor.

Daha önce yapılan bazı çalışmalarda semaglutidin alkol bağlımlılığına da iyi gelebileceğine işaret eden bulgular edinilmiş ama güçlü bir bağlantı kurulamamıştı. 

Güney California Üniversitesi'nden Dr. Christian Hendershot ve ekip arkadaşları, semaglutid ve alkol tüketimi üzerine yapılan ilk randomize kontrollü çalışmayı yürüterek bulgularını hakemli dergi JAMA Psychiatry'de dün (12 Şubat) yayımladı. Benzer özellikler taşıyan katılımcıların deney ve kontrol gruplarına ayrıldığı randomize kontrollü çalışmalar, genellikle ilaç testlerinde başvurulan bir yöntem.

Yeni çalışmada da alkol bağımlılığından muzdarip 48 ABD'li katılımcı iki gruba ayrıldı. Katılımcıların yarısına her hafta düşük dozda semaglutid verilirken, diğerlerine plasebo enjekte edildi.

Katılımcılar, tercih ettikleri alkollü içeceklerle dolu bir laboratuvar odasında ilacı almaya başlamadan önce ve sonra ikişer saat geçirdi. 9 haftalık çalışma süresince her gün ne kadar içki içtiklerini de bildirdiler.

Semaglutid alan grup yaklaşık bir ay sonra ortalama yüzde 30 daha az alkol tüketirken kontrol grubunda bu düşüş yüzde 2 olarak kaydedildi. 

İlacı kullanan grubun yüksek miktarda alkol tükettikleri gün sayının ve içki içme isteklerinin de diğerlerine göre daha fazla azaldığı saptandı. Dr. Hendershot bulguları şöyle değerlendiriyor:

Bu grupta ilacın önemli yan etkileri veya güvenlik endişeleri olduğuna dair herhangi bir kanıtımız yoktu ve genel olarak birkaç farklı sonuca göre katılımcıların tükettiği alkol miktarını azalttığını gördük.

Uzmanlar Ozempic'in bu etkiyi nasıl yarattığını tam olarak bilmiyor. Ancak ilacın, ödülle ilgili beyin bölgelerini etkileyerek iştahı bastırması gibi, alkolün de daha az istenmesine yol açtığı tahmin ediliyor.

Daha önce 1 milyon fazla kişinin sağlık kaydının incelendiği bir çalışmada Ozempic'in alkol ve uyuşturucu bağımlılarının madde tüketimini düşürebileceği gözlemlenmişti.

Fakat New Scientist'e göre yeni çalışma neden-sonuç ilişkisi kurarak bugüne kadarki "en güçlü" kanıtı sunuyor.

Bulgular, bu ilaçların alkol bağımlılığıyla mücadeleye fayda sağlayacağına işaret etse de uzmanlar henüz kesin bir şey söylenemeyeceğini belirtiyor.

Pek çok bilim insanı, Ozempic'in alkol bağımlılığında kullanılması için yeterli veri olmadığının ve daha kapsamlı araştırmalar yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Oklahoma Eyalet Üniversitesi'nden Dr. Kyle Simmons, yer almadığı çalışma hakkında "Yanlış anlamayın, bu konuda iyimserim" diyerek ekliyor: 

Ancak hastaların bağımlılık için bu ilaçları kullanması gerektiğini henüz söyleyemiyorum.

Independent Türkçe, New Scientist, New York Times, JAMA Psychiatry, Gazete Oksijen



Psikologdan kıskançlıkla başa çıkmak için 5 öneri

İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Psikologdan kıskançlıkla başa çıkmak için 5 öneri

İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)

ABD'li psikolog Joli Hamilton, ilişkilerde kıskançlık hissiyle baş etmek için farklı ipuçları paylaşıyor. 

CNN’in sağlık muhabiri Sanjay Gupta’nın podcast’ine katılan ilişki uzmanı, kıskançlığı anlamaya yönelik çabanın parnetimizle bağlarımızı güçlendirebileceğini belirtiyor.

Hemen sonuca varmayın, paniklemeyin

Hamilton, kişinin kıskançlık hissine kapıldığı anda fevri hareket etmek yerine olayı tüm boyutlarıyla düşünmesi gerektiğini söylüyor. 

“Hemen sonuca varmayın, önce hislerinizi fark edin” diyen psikolog, gerçekte neler olup bittiğini anlamanın önemini vurguluyor:

En ufak bir kıskançlıkta çıldırmayın. Sakin olun.

Zarar verme eğilimine girmeyin

Kıskançlığın öfke yaratabileceğini belirten Hamilton, bu durumlarda yakınlarımıza zarar vermekten kaçınmanın önemini hatırlatıyor. 

Psikolog, duygusal ve bedensel tepkileri düzenlemenin önemine dikkat çekerek, derin nefes almayı ve kontrolü kaybetmemeyi öneriyor: 

Evet bunu söylemek basit ama yapmak zor. Bazı öz düzenleme becerilerini öğrenin, sinir sisteminizi nasıl düzenleyeceğinizi öğrenin.

Utanç hissetmeyin

Kıskançlığın ilişkilerde doğal bir duygu olduğunu anımsatan Hamilton, bunun için insanların kendilerini suçlamaması ve utanç hissetmemesi gerektiğini vurguluyor.

Bu duygunun normal olduğunu anlamanın önemine işaret ederek, “Kıskançlık bir duygudur, belirli bir amaca hizmet eder. Bu ortaya çıktığında ona kulak vermelisiniz” diyor. 

İlişki uzmanı, kıskançlığı “şeytanlaştırmaktan kaçınmak gerektiğini” belirterek, “Bunun yerine kendinize ‘Kıskançlıkla mücadele ediyorsun’ deyin” ifadelerini kullanıyor.

Kıskançlığı romantikleştirmeyin

Hamilton, bazı film, şarkı ve edebiyat eserlerinde kıskançlığın romantikleştirildiğine işarete ediyor. Bunun kıskançlık duygusuna dair şöyle bir algı yarattığını söylüyor:

Partnerimizin biraz kıskanç olduğunu bilmek istiyoruz ve eğer kıskanmıyorsa, sanki bizi umursamıyormuş gibi ona karşı savunmaya bile geçiyoruz.

Kıskançlığı bu şekilde yüceltmenin sakıncalı olduğunu anlatan psikolog, şu tavsiyeyi paylaşıyor: 

Bunun yerine beklentilerinizi açıkça paylaşmayı romantikleştirin. Kulağa seksi gelmiyor ama düzenli yaptığınızda gerçekten seksi olacağına söz veriyorum.

Partnerinizi kıskandırmaya çalışmayın

Psikolog, kıskançlığın “sevginin kanıtı olmadığını” belirtiyor ve bu bakış açısının takıntılara yol açabileceğine dikkat çekiyor.

“Bir şeyi kanıtlamak için partnerinizi kıskandırmaya çalışmak geri teper” diyen Hamilton, bunun bir oyuna ya da güç gösterisine dönüşmemesi gerektiğini söylüyor.

Amerikalı yazar Mel Robbin de 2021’de yayımlanan The High 5 Habit kitabında, başkalarının başarılarını kıskanmanın olumsuz etkilerine işaret ederek, “Onların yapabildiği, sizin de başarabileceğiniz anlamına gelir” demişti.

Independent Türkçe, CNN, Kindred Spirit