97. Oscar Ödülleri yakın tarihin en uzun soluklu ödül törenlerinden biriydi. Her ne kadar ABD'deki mevcut siyasi iklimle ilgili olmasa da, tören sırasında Başkan Donald Trump'a yönelik siyasi mesajlar, Ukrayna'ya ve ülkeye gelen göçmenlerin haklarına destek vardı.
The Guardian gazetesi tören sırasında tek bir kişinin bile Donald Trump'ın adını telaffuz etmediğini bildirdi. Her ne kadar çok az kişi ödül törenlerini -özellikle de Oscar törenlerini- siyasi tartışmalar için izlese de, dünya olaylarına ilişkin yorumlar uzun zamandır törenin beklenen bir parçasıydı.
‘Rus’a karşı’
Açılış konuşması sırasında siyasi konulara girmekten kaçınan ABD'li komedyen Conan O'Brien, daha sonra sahneye çıkarak Anora filminin başarısıyla ilgili bir espri yaptı: “Anora iyi bir gece geçiriyor. Şimdiden iki ödül kazandı. Sanırım Amerikalılar sonunda birinin güçlü bir Rus'a karşı durduğunu görmekten heyecan duyuyorlar.”
Bu, Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e kurban muamelesi yapmasına ve Ukrayna'yı işgal eden Rusya olmasına rağmen Zelenskiy'den ‘diktatör’ olarak bahsetmesine bir göndermeydi.
Ukrayna'ya selam
Aktris Daryl Hannah, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance arasında cuma günü gerçekleşen feci görüşmenin ardından siyasi bir açıklama yaparak, Oscar töreninde Ukrayna'ya desteğini ifade etti.
‘Kill Bill’ oyuncusu En İyi Film Kurgusu ödülünü sunmak üzere sahneye çıktığında akış dışına çıktı. Mikrofona yaklaşırken eliyle barış işareti yaptı ve sessizce ‘Slava Ukrayna’ dedi.
‘Slava Ukrayna’ sloganı Ukraynalılar arasında nesiller boyu ulusal bir slogan olmuştur. Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığı habere göre Hannah bu sözlere karşılık olarak seyirciler tarafından ayakta alkışlandı.
Rusya'nın liman kentini kuşatmasını konu alan ‘20 Days in Mariupol’ (Mariupol'de 20 Gün) belgeseli geçen yıl Ukrayna'ya ilk Oscar ödülünü kazandırdı.
Filistin'e destek için rozet taktı
The Brutalist filminin yıldızı Avustralyalı-İngiliz aktör Guy Pearce, üzerinde beyaz bir güvercin ve altın bir dal bulunan ‘Özgür Filistin’ rozeti taktı.
Ödül sezonu boyunca çeşitli rozetler takarak desteğini gösteren Pearce şunları söyledi: “Yapabileceğimiz en küçük şey bu. Her zaman Filistin'i tanımaya ve onlara mümkün olduğunca çok destek vermeye odaklanıyorum, çünkü buna gerçekten ihtiyaçları var.”
Brody'nin mesajı
The Brutalist filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Adrien Brody, Trump'ın politikalarına üstü kapalı bir gönderme yaparak siyasi bir çağrıda bulunma fırsatını değerlendirdi.
Holokost'tan kurtulan ve ABD'ye göç eden bir mimarı canlandıran Brody, “Geçmiş bize bir şey öğretecekse, o da nefretin galip gelmesine izin vermememiz gerektiğini hatırlatmaktır” dedi. Brody, ‘daha sağlıklı, daha mutlu ve daha kapsayıcı bir dünya’ çağrısında bulundu.
Bu iki konuşma, Donald Trump'ın başkan olarak ilk döneminde seçilmesinin hemen ardından, 2017 Oscar Ödülleri'nden çok daha az hararetli geçen gecedeki birkaç siyasi gönderme arasındaydı.
Göçmenlere destek
Bazı oyuncular ve sunucular ise siyaset hakkında daha az doğrudan konuşarak, filmin gücünün birlikteliklerine katkıda bulunduğunu belirttiler.
Emilia Perez filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Zoe Saldana, “Büyükannem bu ülkeye 1961 yılında gelmiş. Hayalleri, haysiyeti ve çalışkan elleri olan göçmen bir anne babanın çocuğu olmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Saldana, “İspanyolca konuştuğum ve şarkı söylediğim bir rol için ödül alıyorum. Büyükannem burada olsaydı çok mutlu olurdu” dedi. Trump cumartesi günü, İngilizceyi resmi dil olarak belirleyen bir kararname imzaladı.
Geçtiğimiz yıla ait daha fazla mesaj
Trump'ın kendisi de geçen yıl yeniden seçilme kampanyası sırasında Truth Social'da paylaşımda bulunarak 2024 Oscar'larında Jimmy Kimmel'dan ‘daha kötü bir sunucu’ olup olmayacağını sordu ve açılış monoloğunu eleştirdi.
La La Land'in (Aşıklar Şehri) Moonlight (Ay Işığı) karşısında yanlışlıkla En İyi Film ödülünü kazandığı 2017 Oscar töreninin ardından Trump daha sonra verdiği bir röportajda şunları söylemişti: “Politikaya o kadar odaklanmışlardı ki sonunda bir araya gelemediler. Bu biraz üzücüydü. Bizi Oscar'ın ihtişamından uzaklaştırdı.”
New Yorklu bir seks işçisinin zengin bir Rusla evlenerek yeni bir hayata başlama şansını yakalamasını konu alan Anora filmi, En İyi Film dahil beş dalda Oscar kazandı.