Platformun en çok izlenen dizisi olmuştu: Yeni sezon geliyor

Severance'ın 10 bölümden oluşan ikinci sezonu, 21 Mart'ta final yaptı (Apple TV+)
Severance'ın 10 bölümden oluşan ikinci sezonu, 21 Mart'ta final yaptı (Apple TV+)
TT

Platformun en çok izlenen dizisi olmuştu: Yeni sezon geliyor

Severance'ın 10 bölümden oluşan ikinci sezonu, 21 Mart'ta final yaptı (Apple TV+)
Severance'ın 10 bölümden oluşan ikinci sezonu, 21 Mart'ta final yaptı (Apple TV+)

Apple TV+'ın gerilim dolu dizisi Severance'ın ikinci sezon finalinin hemen ardından, hayranları sevindirecek bir haber geldi. Apple, dizinin üçüncü sezonunun onaylandığını duyurdu.

Başlangıçta kendine has bir bilimkurgu olarak küçük bir hayran kitlesine hitap eden yapım, ikinci sezonuyla Apple TV+'ın en çok izlenen dizisi haline geldi.

Dan Erickson tarafından yaratılan ve Ben Stiller'ın hem yönetmenliğini hem de yapımcılığını üstlendiği dizide Adam Scott, iş ve özel hayatını birbirinden ayıran bir prosedüre tabi tutulan Mark Scout karakterini canlandırıyor. 

Mark'ın "dış" benliği ölen eşinin yasını tutarken, "iç" benliği Lumon adlı şaibeli biyoteknoloji şirketinin duvarları ardında tamamen farklı bir yaşam sürüyor. Elbette Lumon ve uyguladığı deneysel ayrışma prosedürü göründüğü gibi masum değil.

İlk sezonda Mark ve iş arkadaşları Helly, Dylan ve Irving, şirketin kontrolünü aşarak "iç" benliklerini dış dünyada uyandırmanın bir yolunu keşfederken, ikinci sezonda ofis dışında kim olduklarına dair öğrendikleri rahatsız edici gerçeklerle yüzleşiyorlar.

Emmy ödüllü Severance'ın oyuncu kadrosunda ayrıca Britt Lower, Zach Cherry, John Turturro, Tramell Tillman, Patricia Arquette ve Christopher Walken gibi isimler de yer alıyor.

Yol haritası çoktan hazır

Psikolojik gerilim dizisi, ilk ve ikinci sezonu arasındaki üç yıllık sürede güçlü bir izleyici kitlesi oluşturdu. 

Yaratıcı Dan Erickson, ikinci sezonun prömiyeri öncesinde Variety'ye verdiği röportajda, üçüncü sezon için birçok şeyin şimdiden planlandığını belirterek, dizinin ne kadar süreceği ve nasıl sona ereceği konusunda genel bir yol haritaları olduğunu söylemişti.

Onay haberinin ardından "Severance üzerinde çalışmak, bugüne kadar yaşadığım en yaratıcı ve heyecan verici deneyimlerden biri oldu" diyen Ben Stiller, esprili bir dille ekledi: 

Bununla ilgili hiçbir anım olmasa da üçüncü sezonun da aynı derecede keyifli olacağını söylüyorlar. Tabii gelecekte yaşanacak bu anılar sonsuza dek ve geri dönülemez şekilde hafızamdan silinecek.

"Sabırsızlanıyorum"

Başrol oyuncusu Adam Scott ise "Ben, Dan, inanılmaz oyuncu kadrosu ve ekip, Apple ve tüm Severance ekibiyle yeniden çalışmak için sabırsızlanıyorum" deyip diziye gönderme yaptı:

Bu arada, çok da önemli değil ama eğer iç benliğimi görürseniz, lütfen ona bunlardan bahsetmeyin. Teşekkürler.

Erickson ise dizinin yeni sezonuyla ilgili şunları söyledi: 

Bu inanılmaz insanlarla birlikte keder, eğlence, korku ve kötülüğü yaymaya devam etmek için sabırsızlanıyorum.

Apple TV+ program müdürü Matt Cherniss, "Ben, Dan, Adam, Severance'ın ardındaki yetenekli oyuncu kadrosu ve ekibin ekrana getirdiği şey yadsınamaz bir sihir" diyerek ekledi: 

Bu muhteşem diziye ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz ve izleyicilerin üçüncü sezonda bizi nelerin beklediğini görmelerini dört gözle bekliyoruz.

Independent Türkçe, Variety, Deadline



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe