Göz yanılmasını en iyi tespit eden sağlık çalışanları belirlendi

Çalışmaya göre tıbbi görüntü analizi uzmanları alakasız bağlamı göz ardı etmede gelişmiş becerilere sahip.

Almanya'nın doğusundaki Rathenow'da bulunan Optikpark'ta bir kadın optik illüzyonu izliyor (AFP)
Almanya'nın doğusundaki Rathenow'da bulunan Optikpark'ta bir kadın optik illüzyonu izliyor (AFP)
TT

Göz yanılmasını en iyi tespit eden sağlık çalışanları belirlendi

Almanya'nın doğusundaki Rathenow'da bulunan Optikpark'ta bir kadın optik illüzyonu izliyor (AFP)
Almanya'nın doğusundaki Rathenow'da bulunan Optikpark'ta bir kadın optik illüzyonu izliyor (AFP)

İnsanların görme duyuları tarafından kandırılmaması için nasıl eğitilebileceğine ışık tutan yeni araştırmaya göre, radyologlar optik yanılsamaları tespit etmede özellikle usta.

Bilim insanları şimdiye kadar, bir kişinin optik yanılsamalar tarafından kandırılmasında cinsiyet ve kültürel farklılıklar da dahil, çeşitli faktörlerin rol oynayabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, kişinin bir illüzyonu görüp görmemesinin büyük ölçüde kontrolü dışında olduğunu öne sürdü. 

Bununla birlikte, kişinin yanılsamaları görmemek için kendini eğitip eğitemeyeceği belirsizliğini koruyor.

Daha önce yapılan bir çalışma, psikologlar gibi sosyal bilimcilerin, matematikçiler gibi diğer akademik profesyonellere kıyasla optik illüzyonlardan daha fazla etkilenebileceğini öne sürmüştü.

Yeni araştırmada bilim insanları, belirli bir mesleğe ilişkin özel görsel uzmanlık ve eğitimin kişiyi bu tür hilelere karşı daha az aldatılabilir hale getirip getiremeyeceğini denedi.

Araştırmacılar 44 radyoloğu değerlendirdi ve bu kişilerin yanılsamaları tespit etme becerilerini 100'den fazla psikoloji ve tıp öğrencisininkilerle karşılaştırdı.

Scientific Reports adlı akademik dergide yayımlanan bulgular, radyologlar gibi tıbbi görüntü yorumlama uzmanlarının çoğu optik illüzyona karşı daha az duyarlı olduğunu ortaya koyuyor.

Bilim insanları, "Sonuçlarımız, tıbbi görüntü uzmanlarının optik yanılsamalara karşı önemli ölçüde daha az duyarlı olduğunu" ve "üstün algısal doğruluk gösterdiğini" yazdı.

Örneğin testlerden biri, ikisi de bir dizi pembe daireyle çevrili iki turuncu daireyi yan yana gösteriyordu.

İlk durumda, soldaki turuncu daire sağdakinden yüzde 6 daha küçüktü ancak çalışmadaki çoğu katılımcı bunu daha büyük olarak gördü.

Başka bir deneme görüntüsü de aynı düzene sahipti ancak soldaki görüntü yaklaşık yüzde 10 daha küçüktü.

Radyolog olmayanların çoğu soldakini hâlâ daha büyük görürken, sadece radyologlar bunu doğru anlamış görünüyordu.

Araştırmacılar The Conversation'da "Radyologlar yanılsamaya karşı tamamen bağışık değil ancak çok daha az duyarlılar" diye yazdı.

Bilim insanları ayrıca, eğitime yeni başlayan radyologların "normalden daha iyi" görünmediğini tespit ederek, bu alandaki uzmanlar arasındaki üstün algının kapsamlı eğitimlerinin sonucu olabileceğini öne sürdü.

Tıbbi görüntü yorumlamakta uzmanlaşmanın, kişinin alakasız bağlamı göz ardı etme ve algısal yeteneklerini geliştirme becerisini geliştirebileceğini farz ediyorlar.

Bilim insanları, "Radyoloji ve radyografi uzmanlarının geliştirdiği bazı görsel beceriler, uzmanlık alanlarının ötesine aktarılabilir gibi görünüyor" diye yazdı.

Araştırmamız, uzmanlık ve eğitimin görsel algının temelini oluşturan esas mekanizmaları nasıl etkilediğine dair teorik anlayışı ilerletiyor.

Independent Türkçe



Malta'ya 8 bin 500 yıl önce yapılan deniz yolculuğu bilim insanlarını etkiledi

Latnija Mağarası'nda insanların 8 bin 500 yıl önce yaşadığına dair kanıtlar bulundu (Huw Groucutt)
Latnija Mağarası'nda insanların 8 bin 500 yıl önce yaşadığına dair kanıtlar bulundu (Huw Groucutt)
TT

Malta'ya 8 bin 500 yıl önce yapılan deniz yolculuğu bilim insanlarını etkiledi

Latnija Mağarası'nda insanların 8 bin 500 yıl önce yaşadığına dair kanıtlar bulundu (Huw Groucutt)
Latnija Mağarası'nda insanların 8 bin 500 yıl önce yaşadığına dair kanıtlar bulundu (Huw Groucutt)

Avrupa'daki avcı-toplayıcıların Akdeniz'deki Malta adasına en az 8 bin 500 yıl önce gittiğine dair kanıtlar bulundu. Yelkenli teknelerin icadından önceye dayanan bu seyahatlerin keşfi, Orta Taş Çağı toplumların gelişimine ışık tutuyor. 

Bilim insanları açık deniz yolculuklarının tarımın gelişmesinden sonra başladığını düşünüyordu. Bunun temel nedeni, yelken gibi denizcilik teknolojilerini geliştirmek için gereken alet ve tekniklerin, tarım araçlarının icadından sonra ortaya çıkması. 

Bu nedenle pek çok araştırmacı, Malta gibi adaların insanların ulaştığı son yerler arasında olduğunu tahmin ediyordu.

Ancak Malta'nın Mellieħa bölgesindeki Latnija Mağarası'nda keşfedilen kalıntılar, bu düşünceye meydan okuyor.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (9 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre mağarada 8 bin 500 yıl önce insanların yaşadığına işaret eden kanıtlar bulundu. Bölgenin ilk çiftçilerininse yaklaşık 7 bin 500 yıl önce adaya ulaştığı tahmin ediliyordu.

Arkeologlar mağarada taş aletler, ocak kalıntıları ve yiyecek atıkları tespit etti. Bazı yiyecekler, adada çok önce tükendiği sanılan hayvanların etiydi. 

Max Planck Jeoantropoloji Enstitüsü'nden makalenin başyazarı Eleanor Scerri yaptığı açıklamada, "Bu dönemde soyunun çoktan tükendiği düşünülen kızıl geyik de dahil bir dizi yaban hayvanına ait bol miktarda kanıt bulduk" diyor.

Mağarada karada yaşayan hayvanların yanı sıra balık, yengeç ve diğer deniz canlılarının kalıntıları da ortaya çıktı. 

Bilim insanları bu avcı-toplayıcı grupların, kıta Avrupası'ndan Malta'ya gitmek için açık denizde yaklaşık 100 kilometre yolculuk yapması gerektiğini söylüyor. 

Yelkenli tekneler bu dönemde henüz icat edilmediğinden bu seyahatler, ağaç kütüğünden yapılmış basit kanolarla gerçekleştirilmiş olmalı. 

Araştırmacılar, yolcuların deniz akıntıları ve rüzgarlar yardımıyla hedeflerine ulaştığını tahmin ediyor. Çalışmanın yazarlarından Nicholas Vella, "Denizdeki akıntılar ve rüzgarların yanı sıra yer işaretleri, yıldızlar ve diğer yön bulma yöntemleriyle muhtemelen saatte yaklaşık 4 kilometre hızla 100 kilometrelik bir yolculuk yapıyorlardı" diyerek ekliyor: 

Yılın en uzun gününde bile, yolculuğun en az birkaç saati karanlıkta geçmiş olmalı.

Yeni çalışma, Akdeniz'in diğer küçük adalarının da bu dönemde yerleşime ev sahipliği yapıp yapmadığı ve bu ada halklarının birbiriyle etkileşime girip girmediği gibi sorular doğuruyor. Ayrıca bölgedeki avcılık ve balıkçılığın ekosistemi ne kadar etkilediği üzerine de bir tartışma başlatıyor.

Scerri, "Sonuçlar, Malta'nın tarih öncesi dönemine bin yıl ekliyor ve Avrupa'nın son avcı-toplayıcılarının denizcilik yeteneklerinin yanı sıra bağlantılarının ve ekosistem etkilerinin yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Discover Magazine, Science Daily, Nature