Bilim insanları yeni bir grip ilacı üretmek için alpakalardan elde edilen antikorları kullanıyor

İrlanda'da bir çiftlikte bir grup alpaka (Reuters)
İrlanda'da bir çiftlikte bir grup alpaka (Reuters)
TT

Bilim insanları yeni bir grip ilacı üretmek için alpakalardan elde edilen antikorları kullanıyor

İrlanda'da bir çiftlikte bir grup alpaka (Reuters)
İrlanda'da bir çiftlikte bir grup alpaka (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Telegraph'tan aktardığı habere göre bilim insanları, AstraZeneca tarafından yürütülen 33 milyon sterlinlik (42,5 milyon dolar) bir proje kapsamında pandemik gribi tedavi etmek için alpakalardan elde edilen antikorları yeni bir ilaçta kullanıyor.

Deneme başarılı olursa, Ortadoğu Solunum Sendromu (MERS), Ebola gibi ciddi ve çeşitli bulaşıcı hastalıklara karşı korunmak için yeni bir uygun fiyatlı antikor tedavileri çağının önünü açabilir.

Virüsleri ve bazı kanserleri hedef almak ve etkisiz hale getirmek için üretilen monoklonal antikorların kullanımı son yıllarda hız kazandı, ancak bunun etkisiz ve pahalı olduğu kanıtlandı.

Yeni proje, etkili, hassas ve stabil olan VHH antikorları veya 'nanobody'ler kullanarak bunun üstesinden gelmeyi amaçlıyor.

Bunlar aynı zamanda çok daha egzotiktir; deve, lama ve birkaç köpekbalığı türü de dahil olmak üzere sınırlı sayıda hayvandan elde edilirler.

AstraZeneca liderliğindeki denemede bilim insanları alpakaları dört grip türüyle aşılayacak. Daha sonra hayvanlar tarafından yanıt olarak üretilen koruyucu antikorları çıkaracaklar ve bunları insanlar için potansiyel yeni önleyici ilaçlar geliştirmek için kullanacaklar.

Bunun, alpakalardan elde edilen VHH antikorlarının tehlikeli virüslere karşı tedavi geliştirmek için ilk kez kullanıldığı bir çalışma olduğuna inanılıyor.

Başarılı oldukları varsayılırsa, VHH antikorlarının üretiminin daha ucuz ve monoklonal antikorlardan daha etkili olacağı umuluyor.

Potansiyelleri nedeniyle daha düşük konsantrasyonlarda kullanılabilirler ve daha stabil oldukları için soğuk zincir gerektiren düşük sıcaklıklarda tutulmaları gerekmeyebilir.

Bu özellik aynı zamanda alpaka antikorlarını yılan ısırığı zehirleri için bir antivenom adayı haline getirmiştir.

Daha da önemlisi, VHH antikorları monoklonal antikorlardan çok daha küçüktür ve virüsün geleneksel antikorların hedefleyemediği kısımlarını hedefleyebilmelerini sağlar. Bilim insanları bunun, 'viral kaçış' gibi önemli bir sorunun çözümüne yardımcı olacağını umuyor.



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience