Doğduğunuz ayın kilonuzu etkileyebileceği keşfedildi

Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
TT

Doğduğunuz ayın kilonuzu etkileyebileceği keşfedildi

Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)

Yeni bir araştırma, anne karnına soğuk aylarda düşenlerin, sıcak mevsimlerde gebe kalınan bireylere kıyasla daha düşük vücut kitle endeksine ve iç organlarının etrafında daha az yağa sahip olduğunu gösterdi.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de bu hafta yayımlanan araştırma, hava koşullarının bir kişinin hayatı boyunca fizyolojisini etkilerken oynadığı potansiyel rolü vurguluyor.

Günümüzde obezite, dünya çapında önde gelen ölüm nedenlerinden biri sayılıyor ve uzmanlar geçen yıl 1 milyardan fazla kişinin çok yüksek vücut yağı seviyeleri taşıdığı uyarısını yapıyor.

Egzersiz ve beslenme vücuttaki yağ oranını etkileyen temel faktörler olsa da soğuğa ve sıcağa maruz kalmanın da önemli bir rol oynadığı anlaşılıyor.

Kahverengi adipoz doku adı verilen özel bir yağ türü, özellikle soğuk ortamlarda ve yeni doğan bebeklerde ısı üreterek vücudun çekirdek sıcaklığını korumasına katkı sağlıyor.

Buna karşın beyaz adipoz doku, vücudun birincil enerji deposu ve aynı zamanda hormon salgılayan bir organ görevi görüyor.

Sıcaklık düştüğünde vücut, doğal olarak daha sıcak koşullara kıyasla daha az yağı beyaz adipoz doku şeklinde depoluyor.

Ancak Japonya'nın Tohoku Üniversitesi'nden Takeshi Yoneshiro'nun da aralarında bulunduğu araştırma ekibi, kahverengi adipoz doku aktivitesini etkileyen faktörlerin tam olarak anlaşılamadığını söylüyor.

Araştırmada ebeveynleri gebe kalma ve doğum sırasında soğuk veya sıcak derecelere maruz kalan 683 sağlıklı erkek ve kadında kahverengi adipoz doku yoğunluğu, aktivitesi ve ısı üretimi analiz edildi.

Yaşları 3 ila 78 arasında değişen katılımcılardan soğuk mevsimde gebe kalınan kişilerin kahverengi adipoz doku aktivitesi daha yüksekti. Bu da yetişkinlikte daha yüksek enerji harcaması, daha fazla ısı üretimi, daha düşük visseral yağ birikimi ve daha düşük vücut kitle endeksiyle bağlantılıydı.

Araştırmacılar şöyle diyor:

Burada, anneleri soğuk mevsimlerde gebe kalan bireylerin daha yüksek kahverengi yağ dokusu aktivitesi, adaptif termogenez, günlük toplam enerji harcamasında artış ve daha düşük vücut kitle indeksi ve visseral yağ birikimi sergilediğini bildiriyoruz.

Çalışma, kahverengi adipoz doku aktivitesinin temelde, gebelik öncesi günlük sıcaklıklarda görülen büyük değişimden ve düşük ortam sıcaklıklarından etkilendiği sonucuna varıyor. "Gebe kalma döneminde daha düşük ortam sıcaklıkları ve günlük sıcaklıklardaki daha büyük dalgalanmalar kahverengi adipoz doku aktivitesinin temel belirleyicileri" ifadeleri kullanılıyor.

Araştırmacılar, bu bağlantının altında yatan mekanizmaları bulmak için daha kapsamlı bir popülasyon kümesi de içeren daha fazla çalışma yapılması çağrısında bulunuyor.

Beslenme ve diğer çevresel faktörlerin bu bağlantıyı nasıl etkilediğini saptamayı umuyorlar.

Independent Türkçe



"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
TT

"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)

Meenakshi Raghavan, geçmişi milattan önceye dayanan Kalaripayat'ı öğretmekten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Dünyada bu dövüş sporunu öğreten en yaşlı kadın olduğu tahmin edilen Hintli, "Muhtemelen ölene kadar Kalari yapacağım" diyor. 

Meenakshi Anne olarak da bilinen 82 yaşındaki Raghavan, Kerala'nın Vadakara bölgesinde yaşasa da başka kentlerde de gösteri yapıyor.

Eşinin 1950'de kurduğu dövüş okulunda sabah 5'ten öğlene kadar Kalaripayat dersleri vermeyi sürdürüyor:

Günde 50 civarında öğrenciyi eğitiyorum. 4 çocuğum da ben ve eşim tarafından yetiştirildi. 6 yaşından itibaren öğrenmeye başladılar.

Meenakshi Raghavan, 7 yaşındayken çok iyi dans ettiğini ve babasıyla konuşan VP Raghavan'ın onu Kalaripayat'a başlattığını söylüyor:

Tıpkı dans gibi, bu sanat formu da esnek olmanızı gerektiriyor.

Sonrasında okul kurup evlenen ikili, yüzlerce öğrenciyi para almadan yetiştirmiş.

2007'de eşini kaybettikten sonra resmen okulun başına geçen Raghavan, bir gün işleri 62 yaşına gelen en büyük oğlu Sanjeev'e bırakacağını söylüyor. 

dcfgthy
Eski öğrencileri, onu büyük bir ilham kaynağı olarak görüyor (Meenakshi Raghavan)

Kökleri en az 3 bin yıl önceye dayanan bu teknik, Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde bulundu. Ülkenin en eski dövüş sanatı olarak kabul ediliyor. 

Dövüş ve savaş teknikleri öğretmekle kalmıyor, öz disiplini sağlamada ve fiziksel kuvvet kazanmada da etkili. 

Sabır gerektiren Kalaripayat, 4 aşamalı bir yöntemle öğretiliyor.

Meypattu adı verilen ilk safhada yağlı masajın ardından egzersiz yapılıyor. 

İki yılın ardından kolthari'ye (sopa dövüşü), angathari'ye (silahlı dövüş) ve verumkai'ye (silahsız dövüş) geçiliyor. Kalaripayat'ta uzmanlaşmak için ortalama 5 yıl gerekiyor. 

Kung fu'nun nefes alma ve vücuttaki enerji akışını sağlama yöntemlerini 6. yüzyılda Kalaripayat'tan aldığı tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, BBC, Guardian